CHP Milletvekili Av. Kılıç, konuyla ilgili hazırladığı araştırma önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu.
Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, özelikle büyükşehirlerdeki fahiş kira artışları ve ev kiralarıyla yarışan özel yurt ücretlerinin, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı yurtların kapasitesini ve önemini daha da arttırdığını vurguladı.
Genel Müdürlüğe bağlı yurtların kapasitesine bakıldığı zaman, bir önceki yıla göre azaldığının ortaya çıktığını ifade eden Kılıç, “Her ne kadar Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt sorunu hakkında önce ‘abartılacak bir sorun yok’ sonra ‘yurt sorunu yok’, Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu da “Yurt konusunda milletimizi kandırmaya çalışıyorlar” dese de rakamların hiç de öyle söylemediği ve yurt sorunundaki olumsuz tabloyu ortaya koyduğu görülmektedir.” dedi.
Kılıç, 2020 yılı sonunda Türkiye genelinde Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü bünyesindeki yurtların 698 bin 289 olan kapasitesinin, 2021 yılı itibariyle 696 bin 966'ya gerilediğini bildirdi. Türkiye'deki 8 milyon 240 bin 997 üniversite öğrencisine karşın KYK'ya bağlı yurt sayısında da azalma görüldüğünü belirten Kılıç, 30 Aralık 2020 itibarıyla 781 olan yurt sayısının, bu yılın temmuz ayında 772'ye düştüğünü kaydetti.
Kılıç, üniversitelerde lisans ve ön lisans düzeyinde 3 milyon 801 bin 294 öğrencinin örgün eğitim gördüğünü, bunun da öğrencilerin yalnızca yüzde 18’inin barınma ihtiyacının devlet tarafından karşılanabildiğini gösterdiğini belirtti.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2021 Mali Durum ve Beklentiler Raporu'nda, yurtlarda yaşanan sıkıntılara ilişkin bilgilere yer verildiğini belirten CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, raporda, KYK'ya ilişkin zayıflıklar arasında; “Bazı yurtların fiziksel yetersizlikleri'' ve ''Yurt yönetim süreci ile ilgili yaşanan sıkıntılar'' dile getirildiğini söyledi.
''Öğrenciler vakıf yurtlarına mahkum edildi''
Kılıç, açıklamasında, şu hususları dile getirdi;
“Artan üniversite öğrenci sayısına karşın 2016’dan bu yana KYK yurtlarının sayısında ve kapasitesinde artış yaşanmazken, özel yurtlar ile vakıf yurtlarının sayısı ise yıllar boyunca hep artmıştır. Devlet yurtlarının sayısı ve kapasitesindeki düşüşe karşın, son 10 yılda vakıf yurdu sayılarında 3 kata yakın artış yaşanmıştır. 2007’de 154 olan vakıf yurdu sayısı 2019’da 454’e çıkarken, 2007’de 199 olan özel yurtların sayısı ise 2019’da 592’ye, 2021’de de 2.894’e çıkmıştır. Vakıf yurtları içerisinde AKP’ye yakınlığı ile bilinen kurumların ağırlığı dikkat çekmektedir. İlim Yayma Vakfının İstanbul’daki yurtlarının toplam kapasitesi 3 bin 455, TÜRGEV’in 2 bin 396, Ensar Vakfının ise bin 89’dur. Bu rakamlara karşın İstanbul’da KYK’ye bağlı sadece 21 yurt bulunmaktadır. Toplam kapasitesi 442 bin olan özel yurtların aylık ücretleri 2 bin liradan başlamakta, odalardaki öğrenci sayısına ve yurt imkanlarına göre daha da artmaktadır. Üniversite öğrencilerimiz, devlet yurtlarının kapasitesi arttırılmayarak, bilerek vakıf yurtlarına mahkum edilmişlerdir.
Bugün gelinen noktada üniversitelerdeki yurt açığının giderilemediği, bilakis daha da arttığı görülmektedir. 2018’de 13 milyar 899 milyon Lira olan KYK bütçesinin, 2019’da 10 milyar 317 milyon Liraya düşürüldüğünü, 2020’de 10 milyar 413 milyon Lira olduğunu, 2021’de ise 11 milyar 580 milyon Lira olarak bu düşük seviyeleri korumaya devam ettiğini dikkate aldığımızda yurt açığının neden giderilemediği açıkça anlaşılmaktadır. Bu bütçe imkanlarıyla üniversitelerdeki yurt açığının çözülme ihtimali bulunmamaktadır. Devlet yurtlarındaki odalara ek yatak konularak kapasite artırımı yerine kurum bütçesi arttırılarak yeni yurtlar inşa edilmesi, böylece ekonomik olarak zaten zor durumda olan gençlerin pahalı özel yurtlardan, vakıf yurtlarından ve sokaklardan kurtarılması gerekmektedir.”
“9 vakıf üniversitesinin yarısı bile dolmadı”
Kılıç, yurt sorununun yanı sıra, öğrencilerin bazı üniversiteleri ve bölümleri tercih etmemesinin de eğitim-öğretim hayatının dikkat çeken sorunlarının başında geldiğini vurguladı.
Bin 280 bölümü tercih eden öğrenci sayısı 10’un altında kalırken, 169 bölümü ise hiçbir öğrencinin tercih etmediğine işaret eden Av. Sevda Erdan Kılıç, “9 vakıf üniversitesinin kontenjanının yarısı bile dolmamıştır. Bu tablo, AKP iktidarının ‘her ile üniversite’ politikasının çöktüğünü, çoğu üniversitenin ‘tabela üniversitesi’ olduğunu göstermiştir.” ifadesini kullandı.
Kılıç, Adıyaman, Amasya, Iğdır, Ardahan gibi illerdeki üniversitelerde birçok bölümün boş kaldığını ifade etti.
“Ardahan Üniversitesi yüzde 32 doluluk oranıyla, yerleştirme oranlarında devlet üniversiteleri arasında son sırada yer almıştır.” diyen Av. Sevda Erdan Kılıç, 2002’den bu yana üniversite sayısında ciddi bir artış yaşanmasına karşın, nitelikli ve donanımlı öğrenci yetiştiren üniversite sayısının azaldığını bildirdi.
Kılıç, “Üniversite sayısı 207’ye ulaşmıştır, fakat Türkiye’nin yüksek eğitim geleceği parlak değildir, gelecek açısından da bir ışık görülmemektedir.” ifadelerini kullandı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |