ege yıldız, sessiz boru
Son Kale İzmir
  • Dolar
    34,4806
    Dolar
  • Euro
    36,4255
    Euro
  • Altın
    2.955,680
    Altın
  • Bist-100
    9.355,00
    Bist-100
  • ADANA
    23/34°
    ADANA
  • ANKARA
    19/28°
    ANKARA
  • ANTALYA
    25/30°
    ANTALYA
  • BURSA
    21/31°
    BURSA
  • ISTANBUL
    24/28°
    ISTANBUL
  • IZMIR
    22/35°
    IZMIR
  • KONYA
    20/27°
    KONYA
Facebook Twitter
ANA SAYFA GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN KÜLTÜR-SANAT TÜRKİYE DÜNYA GÜVENLİK
Selma Ateş'e saldırının azmettiricisi ev hapsinde iki kişiyi öldürüp kaçtı
Selma Ateş'e saldırının azmettiricisi ev hapsinde iki kişiyi öldürüp kaçtı
Yasa dışı bahis soruşturmasında 5 fenomen için hapis talebi!
Yasa dışı bahis soruşturmasında 5 fenomen için hapis talebi!
Merkez Bankası Kasım ayı faiz kararını açıkladı!
Merkez Bankası Kasım ayı faiz kararını açıkladı!
Bakan Tunç'tan Nasuh Mahruki açıklaması!
Bakan Tunç'tan Nasuh Mahruki açıklaması!
Hüsnü Çelebi
Türkiye neden patinaj yapıyor?
7 Şubat 2020 Cuma

Toplum olarak mucizevi çözümler bekleyen bir yapıya sahibiz. Önce her şeyin birbirine girmesini bekliyoruz. Ancak problem daha karmaşık bir hale gelince çözümü düşünmeye başlıyoruz. Oluşan kargaşayı da tek bir mucizevi hamle ile ortadan kaldırmak gibi bir eğilim içine giriyoruz.
Ülkenin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik, güvenlik- terör, dış ilişkiler bağlamındaki sorunları öngörüden ve rasyonel bakıştan uzak bir yaklaşımla çözmenin imkansız olduğunu bilmeliyiz. Bugünden yarının planlarını yapmamak gibi kötü bir alışkanlığımız var.
Gerek devlet yönetimi, gerekse bireysel olarak bundan muzdarip durumdayız. Çok güzel sorun tespit ediyoruz. Her şey olup bitikten sonra analiz yapıyoruz. Ancak gelişmeleri izlemek başka bir şey, izleyerek olası senaryolara hazırlık yapmak bambaşka bir yaklaşım.
Açık oturum programlarında yapılan analizlerin çoğu başka güçlerin yaptıkları kurnaz planlara yönelik suçlamaları içeriyor, iyi de bu kurnazlıkları görüp karşı önlem almak da yöneticilerimizin görevi değil mi?
Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Var olanı konuşmanın ötesine geçmek durumundayız. 
'21. yüzyılın Ortadoğu sancılarına hazırlıksız yakalandık' demek kanaatimce yanlış olmaz.
Birçok nedeni olmakla birlikte öngörüsüzlük, temelden çözüme dayalı politikalar üretip hayata geçirememek, planlamadan uzak, kısa vadeli ve popülist yaklaşımlar sayılabilir özetle. Yaşadığımız coğrafyanın zorlukları elbette görmezden gelinemez, ancak bizim dışımızda gelişen olaylara, olgulara ve siyasi plan veya gelişmelere göre hareket tarzı benimsemek, ülkenin jeopolitik durumunun dayattığı bir gerçek. Buna rağmen olacakları öngörememek neyle açıklanabilir?
Bu anlamda partilerüstü bir duruş gereklidir. Bir devlet politikası olmak durumundadır. Burada, öngörü-planlama-hazırlık-eylem birlikteliğini sağlamak zorundayız.
Hem devlet yönetimi, hem de toplum olarak bunu kültürel bir yaklaşım şeklinde gerçekleştirmek üzere adımlar atılmalı. Bu yapısal bir problemdir ve bugünden itibaren gerekli hamleler yapılmalıdır. Yoksa her seferinde başarısızlığı başka zeminlere, odaklara veya kişilere atmaktan öteye gidemeyiz.
Bugün çocuklarımızı nasıl yetiştirdiğimize dikkatle odaklanmak durumundayız. Karşılaştıkları en küçük sorun karşısında havlu atıyor, birilerinin gelip işi çözmesini bekliyorlar. Bugünkü, işleri başkalarına havale etme, başarılı olmayınca suçlular arama eğiliminin temeli ailede atılıyor, okullarda perçinleniyor. Eğitimin yıllarca temel olarak boş verildiğini biliyoruz. Okullarımızda akademik başarı odaklı eğitim var. Hoş bu konuda da pek iyi bir yerde değiliz.
Münferit başarıların üzerine çıkmak asla yetmemeli. Aileler bile tamamen başarı endeksli olarak bakıyor eğitime. Daha bütüncül ve entelektüel bir zeminde eğitim reformu yapılmaz ise, yazıda ifade etmeye çalıştığım yapısal sorunlar devam edecek.
Kahramanlar beklemeye devam edeceğiz. Bu yapıyı değiştirmek için önümüzdeki birkaç nesil dikkate alınarak planlanmalı, tüm yönleri özenle hesaplanarak hareket tarzı oluşturulmalıdır. Aksi halde ne içeride ne de dışarıda uzun vadede başarılı olma ihtimalimiz olmayabilir.
Türkiye gibi küresel bir güç, ekonomi olma iddası olan ülkenin, bulunduğu coğrafyayı ve bu bölgenin üzerindeki kem gözleri hesaba katarak hareket etmesinin en temel unsuru hazırlıklı olmasıdır. Bunun gereği de Atatürk Türkiye’sinin koyduğu hedefler doğrultusunda, ülkeyi dönüştürmekten geçiyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gökhan Bektas 8 Şubat 2020 Cumartesi 00:28

Kolaya kaçıyoruz malesef. Hep bir suçlu var. Hep haksızlığa uğradık, bireyler olarak, ülke olarak. Özellikle yurtdısı seyehatlerinde bizde olsa buraya ?unu ya da bunu yaparlardı ile baslayan cümlelerden bunaldım. Biz kimiz? Cevap bence hepimiziz. Sensin, benim, he-pi-mi-ziz. Anlayacağız elbet. Sağolun Hüsnü Bey.

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA SON KALE İZMİR
TWITTER'DA SON KALE İZMİR
ÇOK YORUMLANANLAR
PUAN DURUMU
ARŞİV
Son Kale İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri