Zeytinyağının bu sene kaliteli olacağını belirten Tunç, "Zeytinde hastalık ve zararlılar nedeniyle sorun yaşamadık ama son dönemdeki iklimsel faktörlerdeki düzensizlikler, aşırı yağmur ve dolu yağışları yer yer ürün kaybına sebep oldu. Bu sene ürünümüz kaliteli" dedi.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nin koordinatörlüğünde sektörün önemli kurum ve kuruluşlarının katkılarıyla hazırlanan 2019-2020 hasat dönemi zeytin ve zeytinyağı rekolte tahminleri Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç tarafından açıklandı. Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü'nde düzenlenen toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, bakanlık olarak zeytin ve zeytinyağı üretimini desteklediklerini söyleyerek katılımcılara yeni destek müjdesi verdi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin verdiği sözü tutarak kilogram başına 15 kuruşluk destek paketi hazırladığını ifade eden Tunç, önergenin Cumhurbaşkanlığı'na sevk edildiğini dile getirdi. Anadolu topraklarının kadim dostu olan zeytin ağacının sadece insan beslenmesinde değil kozmetik ürünü ve hijyen olarak da kullanıldığını anlatan Tunç, "Tarihsel olarak bakıldığında; zeytin ve zeytinyağı sadece insan beslenmesinde değil, kandillerde aydınlanma, tıpta ilaç yapımı, kozmetik ürünü ve hijyen maddesi olarak da kullanılmıştır. Ülkemiz dünyada zeytin üretiminde önemli bir konumdadır. Yıllara göre değişmekle birlikte sofralık zeytin üretiminde 427 bin ton üretimi ile İspanya ve Mısır'ın ardından dünyada 3'üncü, zeytinyağı üretiminde ise yaklaşık 193 bin ton üretimi ile İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus' un ardından dünyada 5 nci sırada yer almaktadır" dedi.
Zeytinin her yerde önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Tunç, "Yıllar itibariyle ülkemiz zeytin varlığı incelendiğinde 2001 yılında zeytin üretim alanı 600 bin hektar iken 2018'de ise 864 bin hektara çıkmış. Zeytin ağacı sayısı ise 2001'de 99 milyon adet iken 2018'de 177,8 milyon adete yükselmiştir. Toplam zeytinyağı üretimi 65 bin ton iken 2018'de 193 bin tona yükselmiştir. Tüketimimiz ise 1,3 kilogram seviyelerinden 2 kilograma yükselmiştir. Ülkemiz zeytinciliğinde yaşanan bu ivmeli artışın gerçekleşmesinde Bakanlığımızın yanında sektörün tüm bileşenlerinin tarım genelinde zeytine olan ilgisinin ve yatırımlarının katkısı olmuştur. Yürütülen çalışmaların olumlu sonuçlarının alınıyor olması, bizler için mutluluk kaynağı olmaktadır" diye konuştu.
Tüketici bilincinin gelişmesi ve insanların sağlıklı ürünlere olan ilgisinin artmasının zeytinyağı tüketimini de arttırdığını kaydeden Mehmet Hadi Tunç, bu durumun sağlıklı nesillerin müjdecisi olduğunu vurguladı. Son yıllarda butik zeytinyağı üretiminde de ciddi gelişmeler kaydedildiğini anlatan Tunç şöyle devam etti:
"Bakanlık olarak kaliteyi arttırıcı, taklit ve tağşişi önleyici tedbirlerin alınmasına yönelik çeşitli mevzuat düzenlemeleri yapmaktayız. Bunun yanında sektörden gelen talepleri değerlendiriyor ve gereken adımları atıyoruz. Bu çalışmaların sonunda markalı ürünlerle dünya pazarına 'Made in Türkiye' ibareli ürünleri sunmaya, ülkemiz için yeni pazar olmaya aday ABD, Kanada, Brezilya, Çin, Uzakdoğu ve Ortadoğu'ya odaklanmalıyız. Ülke ekonomisine katkı sağlamak ve yeni pazarlara ulaşabilmek için zeytinyağı ihracatımızın ağırlıklı olarak markalı ürünlerle yapılmasını sağlamalıyız."
Bakanlık olarak verdikleri destekleri de anlatan Tunç, "Sertifikalı fidan ile bahçe tesisine 280 TL, standart fidan ile bahçe tesisine 100 TL, zeytinyağı prim desteği 80 kuruş, mazot-gübre desteği 15,35 TL'dir" dedi.
Rekoltenin 2009 yılından itibaren sektörün tüm bileşenlerini tek çatı altında toplayan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi koordinatörlüğünde oluşturulan Zeytin Rekolte Tahmin Komisyonu tarafından belirlendiğini anlatan Mehmet Hadi Tunç, şöyle konuştu:
"Tahmin komisyonlarında görev alan arkadaşlarımız 2 hafta süreyle sahada görev yaptılar. Bu çalışmalarının sonunda 2019 yılı zeytin-zeytinyağı rekolte tahmin çalışmaları tamamlandı. Yürütülen çalışmalar neticesinde 2019 yılı sofralık zeytin üretiminin 415 bin ton, yağlık zeytin üretiminin 1 milyon 110 bin ton, toplam dane zeytin üretiminin 1 milyon 515 bin ton, zeytinyağı üretiminin ise 225 bin ton olacağı öngörülmektedir. Rekolte çalışmaları sonucunda bizi sevindiren gelişme, zeytinyağımızın bu sene kaliteli olacağıdır. Zeytinde hastalık ve zararlılar nedeniyle sorun yaşamadık; ama son dönemdeki iklimsel faktörlerdeki düzensizlikler, aşırı yağmur ve dolu yağışları yer yer ürün kaybına sebep oldu. Bu sene ürünümüz kaliteli, asit oranı 0,2 ve 0,3 ile istenilen seviyede. Bu durum bizim için sevindirici, dış pazar için avantaj oluşturacak."
ÜRETİMDE DALGALANMA
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet, Türkiye zeytinciliğinin sektörel analizini yaptı. Zeytinin ana vatanında bulunulduğuna dikkat çeken Tibet, ölümsüz ağacın bu topraklarda doğup bütün dünyaya yayıldığını dile getirdi. Zeytinin stratejik bir ürün olduğunu ifade eden Tibet, zeytin alanlarının 10 milyon hektarın üzerinde olduğunu belirtti. Ümmühan Tibet, "Bizim 850 bin hektarlık alanda 180 milyon zeytin ağacımız var. Zeytin alanları toplam tarım alanlarının yüzde 4'ünü oluşturuyor. Türkiye'de zeytin ziraati yaygın yapılıyor. Ancak 15 ilde bu faaliyetler çok yoğun. Bugün Ankara'da bile 9 bin ağaçtan fazla zeytin ağacı var. Son 20 yılın dünya zeytin üretimine bakıldığında dalgalanma var. Yüzde 40'lara varan dalgalanmanın nedeni global iklim değişikliğidir" dedi.
Türkiye'nin zeytin üretiminde Tunus ile yarıştığını anlatan Ümmühan Tibet, yeni rakibin ise Fas olduğunu söyledi. İklim değişikliği nedeniyle İtalya ve Yunanistan'ın geçen yıl Türkiye kadar ancak üretebildiğini ifade eten Tibet, "İspanya lider durumda. Türkiye'de sürekli artan üretim bandımız var. Zeytin yetiştirilecek çok alan var. İşçi bulma noktasında sıkıntılar yaşanıyor. Kayıt dışı sorunu var. İç talep bizim için önemli. 80 milyonluk nüfus, potansiyel tüketicidir. Ama zeytinyağını az tüketiyoruz. Sağlıklı bir insanın yıllık 25 kilo yağ tüketmesi gerekir" diye konuştu.
İhracatçıların aldığı destekler düşmesine rağmen markalı ürün ihracatının iyi düzeyde olduğunu anlatan Ümmühan Tibet, yaklaşık 125 ülkeye markalı ambalajlı zeytinyağı ihracatı yapıldığını ifade etti. ABD'nin dünyanın en büyük zeytin ithalatçısı olmasına karşın Türkiye'nin aldığı payın çok düşük olduğuna dikkat çeken Tibet yaşanan sorunlarla ilgili olarak şunları söyledi:
"Alkemizde 1200'den fazla zeytin sıkım tesisi var. Zeytin sıkım tesislerinin kapasitesi çok yüksek. Ama atıl bir kapasite. Sorun stoklamada yaşanıyor. Modern araçlara sahip değiliz. Uygun olmayan koşullarda zeytinyağı stoklanıyor. Lisanslı depoculuk yaygınlaşmalı. Süpermarketlerdeki yüksek fiyatlar üreticiye yansımıyor. Üreticiden tüketiciye daha az maliyetli sağlıklı bir ortamı yaratırsak sektörümüz daha hızlı büyür. Maliyetlerimiz yüzde 25 arttı. Ama desteklemeler aynı. Ayçiçek ve tohum yağlarındaki destekleme oranlarına bakıldığında zeytinyağı dezavantajlı. Üretici yoksa biz de yokuz. Taklit ve tağşiş çok arttı. Cezaları caydırıcı hale getirmemiz gerekiyor."
YENİ ÇEŞİTLER TESCİL ETTİRİLİYOR
Konuşmasında kurumun tanıtımını yapan Zeytincilik Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Ünal Kaya, 1937 yılında kurulan enstitüde melezleme ve seleksiyon çalışmalarının yapıldığını belirterek genetik kaynakların muhafazasını sağladıklarını kaydetti. Kaya, sofralık zeytin ve zeytinyağı araştırmaları yaptıklarına dikkat çekti. Üzerinde çalıştıkları projeler hakkında bilgiler veren Kaya, "TÜBİTAK 1007 projemizde zeytin ağaçlarının uzaktan algılamayla sayılmasını sağladık. Akhisar'da başladık, ardından Manisa'da tüm ağaç sayımları gerçekleşti. Bu proje ile DNA alt yapısına kavuşmuş olduk. Amacımız sürekli çeşit aramaktır. Yeni çeşitleri tescil ettiriyoruz. Kendi gen kaynaklarımızı korurken dünya zeytin gen bankasına da ev sahipliği yapıyoruz. 332 çeşidi araziye aktardık. Hedefimiz bin zeytin çeşidini sektöre kazandırmak" dedi.
Açıklama sonrası, katılımcılara zeytin ve zeytinyağı ikramının ardından, Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü bahçesinde zeytin hasadı yapıldı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |