İzmir'de 1928 yılında yapıldığında Türkiye'deki ilk betonarme binalarından biri olan kerestesi İtalya'dan, demiri Almanya'dan, çimentosu Romanya'dan getirilen, mimari özellikleriyle dikkat çeken tarihi Kardıçalı Hanı'nda geçen 23 Eylül'de yangın çıktı. Elektrik aksamından çıktığı belirlenen yangında, sanat atölyeleri büyük zarar gördü, çocukların eğitim gördüğü piyanolar yandı. Yangının üzerinden bir ay geçmesine rağmen, binada yenileme çalışmaları başlamadı.
TRAVMAYI SANATLA ATLATMAYA ÇALIŞIYOR
Yangında 3 atölyesi zarar gören ressam Nevin Öven Karaböcek, farkındalık yaratmak amacıyla binada resim sergisi açtı. Yağlı boya tablolarını, yanmış kapıların üzerine isli duvarlara asarak sergileyen Karaböcek, bu sergiyle birlikte hanın eski haline dönmesi için çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi. Karaböcek, "2008 beri burada resim yapıyorum. Yangın sebebiyle 3 atölyem zarar gördü. Birçok resmim de yandı. Ardından sergi açma fikri belirdi ve böyle bir şey yaptım. Resimlerimin ifadesi ve renkleri de yanan duvarlara uydu. Böylelikle de ortaya güzel bir sergi çıktı. Yaşanan bu olumsuz olayı böyle atlatmaya çalışıyorum. Çünkü travmayı hala atlatabilmiş değilim" dedi.
'FARKINDALIK YARATARAK HANIN YENİDEN AYAĞA KALKMASINI İSTİYORUZ'
Tarihi Kardiçalı Hanı'nın eski haline döndürülmesi için yardım beklediklerini aktaran Karaböcek, şöyle konuştu: "İzmirli sanatçılar olarak Bu handa bir araya geliyoruz. Çünkü buranın ruhunu çok seviyoruz. Kardıçalı Hanı'nın yanması bizi derinden üzdü. Tüm resimlerimi alıp başka bir yerde bu sergiyi açabilirdim ama gidemiyorum. Bu vesileyle buranın durumu duyulsun istiyorum. Kendiliğinden gelişen bu sergiyle farkındalık yaratmaya çalışıyorum. Hanın eski haline gelmesi için çeşitli başvurularda bulunduk. Ancak 20 varisi olduğu için ne yazık ki somut bir adım atılamıyor. Kişilerin bir araya gelip hanı yeniden ayağa kaldırmasını istiyoruz. Bunun yanı sıra şehrin de buraya sahip çıkması gerekiyor." Karaböcek, ziyaretçilerden gelen tepkilerden memnun olduğunu sözlerine ekledi.
TÜRKİYE'NİN İLK BETONARME BİNALARINDAN BİRİ
Rivayete göre, yüzyıllar önce Konya'da yaşarken Osmanlı devletinin göç hareketleriyle Kardiça’ya göçen ve soyağacında bulunabilen en eski isim 1700’lü yıllara ait Yunanistan’ın orta bölgesindeki tarım kasabası Kardiça'da yaşayan Halil Onbaşı’nın torunu İbrahim Bey, Kardiça'da barınamayacaklarını düşünerek kız kardeşi ve bazı aile fertlerini yanına alarak 1910'da İzmir’e göçmüş ve ilk girişim olarak Pasaport limanında bir bina satın almış. İzmir’in ilk Türk tütün tüccarlarından birisi olan İbrahim Bey, daha önce otel olan bu binayı kısa sürede tarım ürünleri ticarethanesine dönüştürmüş. Ağırlıklı olarak tütünle uğraşan İbrahim Bey, incir ve üzüm alım satımı da yapmış. Bu binanın yetmemesi üzerine İbrahim Bey bugünkü 2. Kordon ve Mimar Kemalettin caddelerinin kesiştiği köşeye, Büyük Kardıçalı Hanı'nı inşa ettirmiş. Yapı Türkiye’deki ilk betonarme olarak inşa edilen binalardan biri. Binanın kerestesi İtalya’dan, demiri Almanya’dan, çimentosu Romanya’dan getirtilmiş. Han, 1928 yılında tamamlanmış ve kullanıma açılmış. Yapının mimarı, Cumhuriyet döneminin önemli mimarlarından biri olan Mehmet Fesçi Bey’dir. O zamanki kayıtlara göre yapının isminin Kardıçalı İbrahim Bey Apartmanları olarak geçtiği söylenir. 2 bin metrekare alan üzerine oturan han, Birinci Ulusal Mimari Akım örneğinin önemli yapılarından biridir. Yapı Mimar Kemalettin Caddesi ve 2. Kordon caddelerine bakan köşelerinden iki metal yalancı kubbeye sahiptir. Yapının ikinci katında sivri kemerli pencereler kullanılmıştır. Yapının köşesindeki kubbelerin altında çini panolar bulunur. Bitkisel motifler, yapıda pencereleri ayıran plasterlerde, 2'nci katta bulunan sivri kemerli pencerelerin üstünde, kubbelerin altında ve balkonlarda kabartma şeklinde uygulanmıştır. Ayrıca yapının pencereleri her katta farklılık gösterir. 100'den fazla odası bulunan hanın koridorları yüksek tavanlıdır. Koridorlar hanın ortasında bulunan ve hanın çatısından zeminine kadar inen bir açıklıktan aydınlanır. Bu açıklık cam bir örtüyle kapalıdır. Hanın üst katlarına 2 merdivenle çıkılmaktadır, hanın doğu yönündeki merdiven boşluğundan vakti zamanında asansör inip çıkıyormuş fakat şu anda asansör kullanılmamakta ve ikinci katta muhafaza edilmektedir. 1952 yılında İbrahim Kardıçalı’nın ölümüyle varisleri dükkanların kimini sattı kimini ise kiraya verdi. Şu anda hanın 20 varisi vardır. Yapı zamanla bakımsız kalmış ve yıpranmıştır. Han 2003 yılında bir tadilat görmüştür. Fakat hanın acil bir şekilde özgünlüğü bozulmadan restore edilmesi gerekmektedir. Büyük Kardıçalı Hanı, bugün özel sanat merkezlerinin hizmete girmesiyle yeni bir sayfa açılarak bir sanat kompleksine dönüşmüştür. Handa opera, bale, müzik, resim, heykel, telli çalgı tamir ve kukla atölyeleri olmak üzere gençlere güzel sanatlar kursları verilmekte ve Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) İzmir Şubesi de bu handa hizmet vermektedir.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |