İzmir’in Seferihisar İlçesi, Orhanlı Mahallesi’nde proje ile ilgili ÇED süreci halen devam etmesine ve gerekli yasal izin prosedürleri tamamlanmamasına rağmen Küçük Menderes Enerji Petrol Jeotermal Maden Elektrik Üretim Mühendislik ve İnşaat A.Ş. ve taşeron şirket Karen Kahramanmaraş Elektrik Üretim A.Ş tarafından çalışmalara başlandı. Jeotermal Enerji Santrali (JES) kurulumu için proje kapsamında 14 adet kuyu açılması planlanırken, inşaat faaliyetlerinin başlaması şaşkınlık yarattı. HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, konuyu Meclis gündemine taşıdı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle verilen soru önergesinde şu ifadeler yer aldı:
"Bölge halkı işletme hakkında tamamen hukuksuz olarak köylerinin piknik alanına şantiye kurması, hiçbir izni olmadan 14 adet bölgedeki bazı alanlarda jeotermal arama kuyularının inşasına başlamış olması nedeniyle 09.11.2020 tarihinde Seferihisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuşlardır.
Ayrıca; açılmak istenen jeotermal enerji santralinin İzmir Yarımadası’na özgü erkence türü zeytin ormanları başta olmak üzere, bölgenin doğasını ve bu bölgede geçimini sağlayan insanları, yaşam ve tarımsal üretim alanlarını, insan sağlığını tehdit etmesi, yeraltı sularını kirleten JES yatırımlarına izin verilmemesi, proje sahasında yasal incelemeler ve denetimler yapılarak, mevcut hukuka aykırılığın tespit edilmesi ve mevzuattan kaynaklanan yasal yaptırımların uygulanmasını ve yasa dışı faaliyetlerin durdurulması amacı ile de 13.11.2020 tarihinde İzmir Valiliği Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ve İzmir İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’ne dilekçe ile başvurmuşlardır."
Kemalbay Pekgözegü’nün soruları ise şöyle:
Firmanın ÇED süreci halen devam ederken tamamen hukuksuz olarak Orhanlı Köyü’nün piknik alanına şantiye kurması ve hiçbir izni olmadan 14 adet bölgedeki bazı alanlarda jeotermal arama kuyularının inşasına başlayabilmesi nasıl mümkün olmaktadır?
JES firmalarının bu şekliyle kanun dışı hareket ediyor olabilmelerinin sebebi Bakanlığınızın denetim eksikliğinden mi kaynaklanmaktadır?
Firmanın ÇED süreci halen devam ederken tamamen hukuksuz olarak Orhanlı Köyü’nün piknik alanına şantiye kurması ve hiçbir izni olmadan 14 adet bölgedeki bazı alanlarda jeotermal arama kuyularının inşasına başlayabilmesi için şirket yetkililerinin sözlü izin aldıkları iddiaları doğru mudur?
Hazırlanan ÇED raporunda, arazi sahipleri ile anlaşma sağlanamaması durumunda; 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 12. maddesi doğrultusunda kamulaştırma ile ilgili süreç yönetimine başvurulacağı doğru mudur?
Dünya ülkelerinin çoğunda jeotermal elektrik santralleri tarım alanlarından ve yerleşim yerlerinden uzakta, ancak dördüncü sınıf tarım alanı kabul edilen yerlerde yapılabilirken ülkemizde zeytinlik, meyve ve sebze bahçelerinin bulunduğu bölgelerde ve meskenlere 50-100 metre gibi yakın mesafelerde JES’lere nasıl izin verilmektedir?
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 14.08.2019 tarihli belgesinde “artık bundan sonra JES ve madencilik gibi projelere izin verilmemesi gerekir” vurgusu yanında Manisa ile İzmir Valiliklerine yazı göndermesine ve yeraltı sularının JES ve maden çalışmaları nedeniyle kirlendiğine, zehirlendiğine dikkat çekilirken ısrarla JES’lere izin verilmesinin gerekçesi nedir?
1 yıl önce Orhanlı ve Yeniköy yakınında bulunan Kavaklıdere Köyü’nde kurulan jeotermal elektrik santrali nedeniyle köyde yaşayan ve zeytincilikle geçinen yurttaşların gürültü kirliliği ve mahsullerinin verimsizleşmesi nedeniyle evlerini satarak başka yerlere göç etmek zorunda kalmışlardır. Orhanlı Köyü için de yapılmak istenen bu mudur?
Sadece yaşam alanları ve tarım arazilerini korumak için değil, aynı zamanda hukuksuz şekilde JES çalışması yapmak isteyen şirketlerin saldırgan tavrına karşı hukuka da sahip çıkmayı amaçlayan yurttaşların seslerine kulak verilecek midir?
Orhanlı Mahallesi Yurttaşları tarafından 13.11.2020 tarihinde İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bu hukuksuzluğun durdurulmasına yönelik yapılan başvuru Bakanlığınız bilgisi dahilinde midir?
Bakanlığınız tarafından toprağa, havaya ve yer altı- üstü sulara karışan zehirli atıkların ölçümü yapılmış mıdır? Yapılmış ise ölçüm sonuçları nelerdir? Yapılmamış ise niçin yapılmamıştır?
Jeotermal elektrik santralleri için firmalara izin verilirken bu santrallerin havada oluşturacağı yüksek ısıdaki nem ile hava ve su kaynaklarına karışacak olan zehirli maddelerin yaratacağı zararlara ilişkin Bakanlığınızın bilimsel bir çalışması var mıdır?
İzmir, Seferihisar Orhanlı Mahallesi’nde Jeotermal elektrik santrali yapımı ile 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında 4086 sayılı Kanun’un 20’nci maddesinin ihlal edilmesi nedeniyle Bakanlığınızca ilgililer hakkında gerekli idari ve cezai işlem başlatılacak mıdır?
Jeotermal atıkların insan ve tüm canlıların sağlığına etkileri nedeniyle son yıllarda Ege Bölgesinde arttığı gündeme getirilen kanser vakaları araştırılmış ve kamuoyu bilgilendirilmiş midir?
Bakanlığınızca JES izinleri verilirken halk sağlığının olumsuz etkilenmesini önlemek amacıyla “Sağlık Etki Değerlendirmesi” Raporu istenmesine yönelik bir çalışmanız var mıdır?
Uzmanlarca dile getirilen jeotermal kaynakların fazlaca kullanıldığı arazilerde yapılan reenjeksiyonun sismik aktiviteyi tetiklediği ve depremlere neden olduğu açıklamalarına yönelik olarak bu bölgelerde jeotermal elektrik üretim alanlarında doğal depremsellik ve tetiklenmiş depremsellik kayıt ve değerlendirme uygulamaları yapılmakta mıdır?
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |