İzmir'in utanç raporu!

Baro tarafından yapılan açıklamada, cinsel suç mağduru olan çocuklar için yapılan görevlendirilmelerdeki artışa dikkat çeklilerek şu ifadelere yer verildi;

''Nüfusumuzun yaklaşık üçte birini oluşturan çocukların adalete erişimleri ve hak arama özgürlüklerine ilişkin yaşanan sorunlar pandemi dönemiyle birlikte artarak sürmüştür. Yetkili ve sorumlu bakanlık ve ilgili kuruluşlar tarafından açıklanması gereken, çocukların maruz kaldıkları cinsel istismarın niteliği, şehirlere göre dağılımı, istismarcının çocuğa yakınlık derecesi, yaş, çocuğun cinsiyet kimliği ve benzeri konularda ülke genelini kapsayan verilere ve istatistiklere ne yazık ki ulaşamamaktayız.

''DEVLETİN GÖREVİDİR''
Çocukları risklerden korumaya, haklarının ihlal edilmesini engellemeye, hakları çiğnenmiş olanları desteklemeye yönelik çalışmalar, sosyal hizmetler, güvenlik, yargı, eğitim, sağlık ve çocukla temas eden diğer bütün alanları kapsayan çocuk odaklı, hak temelli, disiplinler arası ve bütüncül bir yaklaşımla ve kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak yapılmalı ve denetlenmelidir. Bunu sağlamak devletin görevidir ve istatistiki veriler bu koordinasyon çalışması için kuşkusuz yol gösterici olacaktır.

Küresel biyolojik bir afet olan COVİD-19 pandemisi süresince okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkelerden biri Türkiye olmuştur. Okulların kapatılması çocuklara yönelik ihmal ve istismar risklerini arttırmış, ihbar edilme oranlarını düşürmüş, çocukların eğitimden kopuşlarını hızlandırmıştır. Yoksulluk nedeniyle çocuklar çalışmaya yönlendirilmiş, kız çocuklarında da erken evlendirilme risklerini artmıştır.

İzmir Barosu’nun zorunlu vekillik kapsamında 2020/2021 yıllarını kapsayan cinsel suç mağduru çocuklar için yaptığı görevlendirmelerin suç tiplerine göre belirlenen sayısal verileri de çocukların mağduru olduğu cinsel dokunulmazlıklara yönelik suçların artışı karşısında öncelikle koruyucu önleyici mekanizmalara işlerlik kazandırmanın ve cezasızlık politikasına son verilmesinin ivedilikle ele alınması gerektiğini göstermektedir.

''VAKİT GEÇİRMEKSİZİN ACİL EYLEM PLANI GELİŞTİRİLMELİ''
Aşağıda iki ayrı grafikte yer alan Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu, Cinsel Taciz Suçu ve Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçlarının, İzmir Barosu’nun zorunlu vekillik kapsamında yaptığı avukat görevlendirmelerine ilişkin ayrı ayrı sunulan veriler ve karşılaştırmalar mağdur çocuk sayısındaki artış karşısında vakit yitirmeksizin acil eylem planı geliştirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. 2020 yılının Haziran ayında, kademeli normalleşmeye geçişin etkileri istatistiklerde net olarak görülmektedir. Örneğin, çocuğun cinsel istismarı suçu pandeminin ilan edildiği Mart 2020’de 58 iken en uzun süreli kapanmanın yaşandığı Nisan 2020’de 24’e düşmüş, Mayıs 2020’de 64 olmuş, Haziran 2020’de 90 olguya ulaşmıştır. Diğer suç tiplerinde de paralel artışlar gözlemlenmektedir.

2020 yılında çocukları cinsel istismarı suçu için İzmir Barosu tarafından yapılan toplam görevlendirme 1078 iken 17 Kasım 2021 itibariyle yılın bitmesine 44 gün kala bu suç için yapılan görevlendirme sayısı 1470’e ulaşmıştır. Bu artış karşısında yitirilecek bir gün dahi kalmadığı açıktır. Cinsel taciz, reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında meydana gelen artışlar da grafikte görülebilmektedir.

Tarafı olduğumuz BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Lanzarote Sözleşmesi , Anayasa ve Çocuk Koruma Kanunundaki hükümlerin uygulanması kapsamında;

-Çocuğa Yönelik Şiddet için 7/24 ulaşılabilecek aktif ve derhal yanıt veren bir ihbar ve destek hattı oluşturulmalı ve bu hatlar çocuklar tarafından bilinir kılınmalıdır.

-Mağdurların kolay ve hızlı bir şekilde adalete erişimleri için önlemler alınmalı, profesyonel, çocuğun üstün yararını temel alan, çocuk dostu ve güçlendirilmiş hukuki yardım almaları sağlanmalıdır.

-Kadın ve çocuklara yönelik olarak artan ev içi şiddete ve cinsiyete dayalı şiddete ilişkin gerek medya, basın, yayın araçlarıyla gerekse de uzaktan eğitim programı kullanılarak farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları arttırılmalıdır.

-Çocukların çevrimiçi risklere, dijital zorbalığa, siber suçlara, siber takip, siber taciz, siber sömürü ve çevrimiçi cinsel istismara maruz kalma riskini ortadan kaldıracak politikalar geliştirilmeli, çocuklara ve bakım verenlere dijital okur yazarlık dersleri verilmelidir.

-Cinsiyete dayalı şiddet verileri ivedilikle toparlanmalı, kayıt altına alınmalı ve kamuoyu ile paylaşılarak görünürlüğü arttırılmalıdır

-Kamusal alanlar güvenilir ve çözüm geliştirici hale getirilmelidir.

-Cezasızlık politikasına derhal son verilmeli, yasalar gerektiği gibi uygulanmalıdır.

Acil eylem planı kaçınılmazdır.