Buca ilçesinde yaşayan Bedriye Taşçı, 9 Nisan 2006'da, 5 yaşındaki kızı İlayda Taşçı'yı da alıp, akrabalarıyla Kaynaklar mevkiine pikniğe gitti. Akşam saatlerine kadar burada vakit geçiren Bedriye Taşçı, eve dönmek üzere hazırlık yaptığı sırada, kızı İlayda'yı göremedi. Taşçı ve o sırada yanında olan akrabaları kendi çabalarıyla bölgede arama yaptı. Ancak yapılan aramalardan sonuç alınamadı. Bunun üzerine Taşçı, durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Jandarma ekiplerince İlayda'yı bulmak için çalışma başlatıldı. İlayda'nın kaybolduğu bölgede günlerce köpeklerle arama yapıldı, gidebileceği yerlere bakıldı. Ancak yapılan tüm çalışmalara rağmen İlayda bulunamadı.
YÜZLERCE İHBAR DEĞERLENDİRİLDİ
Bir süre sonra ?İlayda'nın piknik alanında top oynayan kuzeni, bir kişinin, küçük kızı otomobile zorla bindirdiğini iddia etti. Yol üzerindeki güvenlik kameralarının kayıtlarında, görüntüye rastlanılmadı. Köpeklerle piknik alanını günlerce arayan jandarma, olay günü o bölgede bulunan 12 bin 120 kişinin cep telefonu kayıtlarını incelerken, 214 kişi üzerinde yoğunlaşıldı. Tespit edilen şüphelilerin evleri ve iş yerleri arandı. Jandarma, yüzlerce ihbarı değerlendirdi, binlerce kişiyi sorguladı; ancak yıllarca süren araştırmalardan sonuç alınamadı. İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde, çalıntı otomobille yakalanan M.A.A. (16) da ifadesinde, kayıp olan İlayda Taşçı'yı kaçırıp, bir aileye sattıklarını, bir kadını altınları için kaçırdıktan sonra öldürüp, gömdüklerini ve çok sayıda hırsızlık suçuna karıştıklarını anlattı. Ancak daha sonra M.A.A.'nın da yalan söylediği ortaya çıktı.
'KEŞKE BÜTÜN ZAMANIMI ONUNLA GEÇİRSEYDİM'
15 yıldır gözyaşlarının dinmediğini söyleyen anne Bedriye Taşçı, olay günü pikniğe hiç gitmek istemediğini belirterek, "Olay gün sabah küçük kardeşimle pazara gittik, ardından da pikniğe gittik. Benim içimden hiç gelmiyordu gitmek ama ısrar ettikleri için gittik. İlayda çocuklarla oynamaya başladı. Sonra gelip bana, 'Anne, bana bir bardak meşrubat verir misin' dedi. Ne zaman o meşrubattan görsem gözümde o an canlanıyor. Kaybolduğu gün bana, 'Anne dişim ağrıyor' demişti. Sanki onun ağrısı o gün bugündür hep benim dişimde. Onun o küçük elleri, yüzü hep benim gözümün önünde. Bazen el işi yapardım, yanıma gelirdi, omzuma yaslanırdı, 'Anne' derdi. Ben de 'Bırak, el işi yapacağım' derdim. Şimdi diyorum ki keşke el işi yapmasaydım, çocuğumla oynasaydım, bütün zamanımı onunla geçirseydim" diye konuştu.
'KIZIMIN KAÇIRILDIĞINA EMİNİM, YER YARILDI DA İÇİNE GİRMEDİ'
Bedriye Taşçı, kızının kaçırılıp evlatlık verildiğini düşündüğünü dile getirerek, "Hep 'yaşıyor' diye hissediyorum, gönlüme öyle doğuyor. Ben o küçük İlayda'yı istiyorum, hep gözümde o 5 yaşındaki İlayda var. Gece çoğu zaman yastığımla boğuşuyorum. Kapı çalacak, biri arayacak, biri merhamete gelecek ve İlayda'mı gelecek diye bekliyorum. Buradan bütün herkese sesleniyorum. 'İlayda kaçırıldı' diye düşünüyorum ve belki o kaçıran annedir, babadır, evlattır, bilmiyorum. Lütfen benim kızımı getirin, davacı bile olmayacağım. Yeter ki kızımı getirsinler, yemin ederim davacı olmayacağım. 15 senedir her gece, 'Onu kaçıran imana gelsin de kızımı getirsin' diye İlayda'ma Ayet-el Kürsi okuyorum. Herkes ona beddua ediyor ama ben 'Şaşırdı ve imanına yenik düştü' diye düşünüp, tekrar imana gelsin de kızımı getirsin diye dua ediyorum. Ben kızımın kaçırıldığına eminim, yer yarıldı da içine girmiş olamaz" dedi.
'YARIM SAAT İÇİNDE KAYBOLDU, O GÜN BUGÜNDÜR ARIYORUZ'
Okulda hizmetli olarak görev yapan baba Saim Taşçı, pikniğe gidildiğinde kendisinin iş yerinde olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Piknik bize zehir oldu. Bugün İlayda'mın kayboluşunun üzerinden 15 sene geçti. Şu an yaşıyorsa 20 yaşında. Anlatacak o kadar çok şey var ki, bitmiyor. Ben iş yerindeydim, eşim, ağabeyi ve kayınbiraderi ile pikniğe gitmişlerdi. Saat 15.00 civarı piknik alanına varıyorlar. Saat 17.30-18.00 arası da İlayda'nın olmadığını fark ediyorlar. Yarım saat içinde İlayda kayboluyor. O gün bugündür arıyoruz ancak bulamadık. O gün saat 23.00 sıralarında piknik alanına gidildi ve kokuya duyarlı köpeklerle arama yapıldı. Belli noktadan sonra çocuğun izinin kaybolduğu söylediler. Zaten görgü tanıkları da o noktada çocuğun beyaz otomobille alındığını söylüyor. Kayınbiraderimin küçük oğlu var, 'Top oynarken ufak kız çocuğunun beyaz arabaya bindiğini gördüm ama onun İlayda olduğunu fark etmedim' dedi. Senelerdir İlayda'dan haber alamadık, hala da aramaya devam ediyoruz."
'RÜYAMDA BANA, 'BABA BURADAYIM' DİYE SESLENİYOR'
Saim Taşçı, görenlerin ve duyanların telefon açması halinde, dünyanın öbür ucunda da olsa kızlarını gidip alacaklarını ifade ederek, "Yeter ki bize yardım etsinler. Yetkililere sesleniyorum, bize ne olur yardım edin. Telefonumda fotoğraflarını her gördüğümde rüyama giriyor. Rüyamda yüzünü hiç göremedim, sadece sesini duyuyorum. Rüyamda bana, 'Baba buradayım, baba buradayım' diye sesleniyor. Sadece sesini duyuyorum, yüzünü bir türlü göremedim. Kardeşi, kuzenleri çok etkilendi. Bana hep, 'Baba İlayda ne zaman gelecek' diye soruyorlar. Sabırla bekliyoruz, inşallah kapıyı çalıp gelecek. Bu zamana kadar çok ihbar oldu, ama sonuç yok. Gerçek ihbar gelmedi. Ya da geldi de bizim haberimiz olmadı, bilmiyorum" diye konuştu.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |