M.S. Aksu, Mardin Midyat’ta açık cezaevindeki koğuşunda yerdeki minder üzerinde ölü bulundu. Koğuş arkadaşları sabah kalktıklarında onun soğuk bedeniyle karşılaştı.
Dava bile açılmadı. Cezaevi yönetimine, Adalet Bakanlığı’na, savcıya, mahkemelere göre hiç kimsenin bu ölümde sorumluluğu yoktu.
Ancak ailesinin başlattığı hukuk mücadelesinde ortaya koydukları oldukça ilgi çekici… Hukuki süreçte Erhan Aksu dosyasında biriken belgelere yansıdığı şekliyle hikaye şöyle:
Erhan Aksu 24 Şubat 2017’de Midyat Açık Ceza İnfaz Kurumu’na başvurdu. Çocukları 17 Şubat’ta o zamanki BİMER, şimdiki adıyla CİMER’e başvurarak babalarının kalp hastası olduğunu ve yaşamsal tehlikesi bulunduğunu yetkililere duyurmaya çalıştı.
Aksu hastaneye sevkedildi. İncelendi. Yüksek tansiyon tanısı konuldu. Cezaevinde kalabileceği, ceza ertelemesine gerek olmadığı kaydededildi. Tekrar cezaevine konuldu. Tarih 3 Mart’tı.
Ama Erhan Aksu iyi değildi. 9 Mart’ta, 6 Nisan’da 13 Nisan’da cezaevi hekimine gitti. Kas ağrısı, omuz ağrısı ve hipertansiyan tanılarıyla bazı ilaçlar için reçeteler yazıldı.
Ancak 13 Nisan gecesi hareketli geçti. Akşam 9 sıralarında mide ve sırt ağrısından şikayet etti. Gardiyanlar “iyi gelir” diyerek soda verip koğuşuna gönderdi.
Geceyarısı durumu ağırlaştı. 112 arandı ambulans geldi. M.S. Aksu Cezaevinin giriş kapısının önünde bekletiliyordu. Kapı önünde yapılan kontrolde yaşamsal değerlerinin normal olduğuna karar verildi. Bel ağrısı için de bir iğne yapılıverdi.
İğneyi yapan Acil Tıp Teknisyeni aynı zamanda ambulans şoförüydü.
M.S. Aksu tekrar koğuşuna götürüldü. Koğuş arkadaşlarının ifadesine göre kendi isteğiyle yerdeki minderin üzerine yattı. Arkadaşı üzerine bir battaniye örttü. M.S. Aksu bir daha gözlerini açamadı.
Koğuş arkadaşları sabah 7 sıralarında uyandıklarında soğuk bedeniyle karşılaştı.
Bu ölümle ilgili dava dahi açılmadı. Bir disiplin cezası dahi verilmedi.
ADLİ TIP: AMBULANS EKİBİ KUSURLU
Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporda ambulanstaki teknisyenlerle ilgili tespiti ilgi çekici:
Kişiye yapılan [ağrı kesici iğnenin] ölüm üzerine etkisi ve katkısının bulunmadığı, Acil Tıp Teknisyenleri’nin kişiye tedavi verme yetkilerinin bulunmadığı, hastayı sağlık kurumlarına naklini sağlamaları gerektiği kusurlu oldukları oy birliği ile mütaala olunur.
“YARGILAMA GİDERLERİNİN AİLE ÜZERİNDE BIRAKILMASINA…”
Aile Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Yüksek mahkeme şu hükme vardı:
Akıncı ve Kuz’un karşı oy gerekçesinde yazılanlar ise dikkat çekici:
(…)
“HASTANEYE GİTMEYİ REDDETTİ İDDİASI: FORMDA İMZASI YOK”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |