Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;
“Küresel ve bölgesel işbirliklerin, toplumların geleceklerinin şekillenmesinde çok önemli yere sahiptir. Türkiye barış ve refah amaçlı işbirliklerinin geliştirilmesinde itina gösteren bir ülkedir. Bu kadim coğrafyanın huzurunu, güvenliğini, esenliğini dünya barışının anahtarı olarak görüyoruz. Maalesef uzunca bir süredir bu kadim coğrafyanın, en azından önemli bir bölümü acıyı ve sefaleti sırtlanmak zorunda kalmıştır. Yaşadığımız sıkıntılar coğrafyamızın kaderi değildir. Eski parlak günlerimizi ihya etmek bizlerin elindedir. Bunun için ilk adım terör konusunda bir fikir birliğine varmaktır.”
“Terör yüzyılımızın vebasıdır. Gerek kendi içinde gerekse uluslararasında pek çok düşmanlık, terör kılıfı altında hayata geçirilmekte pek çok sorun yine terör kılıfı altında sergilenmektedir. Özellikle coğrafyamızdaki yıkımların, zulümlerin, acıların çoğu ülkeler arasındaki savaşlar ile değil; terör yolu ile ortaya çıkmıştır. Burada temsilceleri bulunan hemen hemen her ülke terör sorunuyla yüzleşmiştir. Ciddi de bedel ödemiştir. Bizde 35 yıldır terör belasıyla mücadele ediyoruz. Farklı isimler altında faaliyet gösteren ama hepsinin amacı ülkemizin birliği huzuru refahı olan terör örgütlerinin saldırı altındayız. Açık söylemek gerekirse bu saldırıların arkasında Türkiye ile yüz yüze hesaplaşmaktan kaçınanlar hep olmuştur.”
“Sınırlarımız dışında eğitilen, donatılan teröristler, buldukları her fırsatta vatandaşlarımızın huzurunu, devletimizin bütünlüğünü tehdit eden kanlı eylemler gerçekleştiriyor. Çocukları, kundaktaki bebekleri, okula giden öğrencileri, ibadethaneleri, kütüphaneleri hedef almaktan çekinmeyen bir barbarlığa şahit olduk. Terör örgütlerinin kayıpları on binleri bulmasına rağmen, maalesef arkadaki destek çekilmediği için soruna köklü çözüm bulamadık. PKK, DHKP-C, MLKP gibi ideolojik söylemli örgütler gibi DEAŞ ve FETÖ gibi dini söylemleri istismar eden örgütler ile karşı karşıya kaldık.”
“Bir süre önce köklü bir değişikliğe gittik. Teröristlerin kapımıza dayanmasını beklemek yerine, sorunu kaynağında kurutma kararı aldık. Bu amaçla sınırlarımız dışında yuvalanan terör örgütlerini bulundukları yerlerde imha etmeyi amaçlayan bir mücadele strateji geliştirdik. Türkiye, komşularının ve diğer tüm ülkelerin üzerindeki egemenlik haklarına ve sınırlarına saygılıdır. Ama bir şartla… Bu şart Türkiye'ye yönelik terör faaliyetleri yürütülmemesidir. Topraklarındaki terörist faaliyetleri engelleyemeyenler ülkemizin ya da bir başka ülkenin müdahalesine kapılarını açmış olurlar. Kuzey Irak ve Suriye'deki operasyonlarımız ülkelerin toprak bütünlüğünü hedef almamaktadır. Tek amacımız terörist faaliyetleri engellemektir.”
“Güvenlik olmadan, barış, kalkınma, huzur ve refah olmaz. Huzur ve refah olmadan da toplumlar geleceğe güvenle bakamaz. Yapmamız gereken tehditlerin üstesinden birlikte gelmek, fırsatları da birlikte değerlendirmektir. Ortak sorunlar değil, birbirimizle uğraşmaya devam edersek tarih tekerrürden ibaret olur.”
“Şu anda Suriye'de yaşananlar, 10 bin km uzakta, koalisyon güçleriyle Suriye'de yer alanlar bir şeyi ihmal ediyor: Bizim defaatle söylediğimiz YPG gibi -Ne yazık ki Batı PKK'ya terör örgütü diyor ama yan kolu olan YPG'yi terör örgütü olarak kabul etmiyor- Batı “Siz Kürtleri öldürüyorsunuz” diyor. Kürtler bizim kardeşimiz. Bizim mücadelemiz Kürtlerle değil terörledir. PYD, YPG, DEAŞ bunların hepsi terör örgütüdür. Arabıyla, Kürdüye, Ezidisiyle hepsinin hukukunu korumak için orada yer aldık. Biz sürekli buralardan tehdit alıyoruz. Bizim 911 kilometre sınırımız var. Irak hariç kimsenin sınırı yok. Bugün Suriyeli bir bebek öldü, 10'a yakın insanımız öldü. Biz bekleyemeyiz. Biz Türkiye olarak Suriye rejiminin dahi kabul etmediği PYD/YPG'ye karşı attığımız bu adımı durdurmayacağız.”
“Trump'a söyledim: ‘Durduracaksanız durdurun’ dedim. Durdurmadılar. Kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz. Geri adım atmayacağız. Trump'ın ifade ettiği 31 km'lik sınırdan daha güneye gidene kadar durmayacağız. Biz burayı ülkemizde yaşayan 4 milyona yakın mülteci için güvenli bölge ilan ettik. Biz bunların hakkını koruyoruz. O ülkelerin hangisi Suriye'den ne kadar insanı kabul etti. Kabul etmiyorlar. Konuşmaya gelince konuşuyorlar.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |