İzmir'in temiz tek su havzası olan Tahtalı havzasını kirleteceği belirtilen Efemçukuru Altın Madenine karşı mücadele sürüyor. İZSU'nun açtığı dava kapsamında yapılan keşfe, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) kurucusu Av. Arif Ali Cangı ve iki avukat arkadaşı alınmadı. Cangı, şunları söyledi:
"18 yıldır süren mücadelede ilk kez keşif mahalline alınmadık. Efemçukuru altın madeni, 1 Haziran 2011 tarihinden beri faaliyette, kapasite artırımı projesi için 31.12.2012 tarihli ÇED olumlu kararı verildi. Bu kararın iptali için EGEÇEP, İzmir Tabip Odası, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ile Ahmet Karaçam ve ben Arif Ali Cangı dava açtık. Daha sonra İZSU davacılar yanında davaya katıldı. Davanın ilk yargılama aşamasında, alınan numunelerin analizlerinin sonucunda ağır metal oranının Dünya Kabuk Ortalamasının çok üzerinde olduğu, elde edilen değerlerin ÇED raporundakilerle uyuşmadığı tespit edildi ve dava, iptal ile sonuçlandı.
İzmir 1.İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararından sonra 30 gün içinde 2009-7 sayılı genelge ile 17.11.2015 tarihli yeni bir ÇED olumlu kararı verildi. Onun iptali için de EGEÇEP, İzmir Tabip Odası, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, TBB ile Ahmet Karaçam ve Arif Ali Cangı tarafından dava açıldı."
DANIŞTAY BOZDU
"Bu arada 31.12.2012 tarihli ÇED olumlu kararını iptal eden İzmir 1.İdare Mahkemesi kararını Danıştay "İYTE laboratuvarının akredite olmadığı ve bilirkişilerin İzmir üniversitelerinden olması" gibi gerekçelerle bozdu. Bozmadan sonra 17.11.2015 tarihli ÇED olumlu kararının bir etkisi kalmamıştı, buna ilişkin dava önce iptalle sonuçlandı, daha sonra bozma ve davanın reddi şeklinde sonuçlandı. 31.12.2012 tarihli ÇED davası ilk Danıştay bozması üzerine, numune alınmadan yapılan keşif sonunda düzenlenen 7 sayfalık güzelleme rapor ile reddedildi. Bu şekilde sonuçlanan ikinci aşama kararının temyiz edilmesi üzerine, Danıştay bu kez, numune alınıp, analiz yapılmalıydı şeklinde davacılar lehine kararı bozdu."
ENGELLEMEYLE KARŞILAŞTIK
"Bu bozmadan sonra da keşif ve örnek alma işlemleri şirketin engellemeleri ve baskısı altında gereği gibi yapılamadı ve sonunda dava bir kez daha reddedildi. Bu kararın temyiz sonucunda ise Danıştay 6.Dairesi; 31.12.2012 tarihli ÇED'in iptalinden sonra 17.11.2015 tarihli yeni bir ÇED olumlu kararı verilmiştir, bu durumda 31.12.2012 tarihli ÇED olumlu kararının bir geçerliliği kalmamıştır. O nedenle davanın reddi kararını bozuyorum ve dava konusunda karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar veriyorum" dedi. Bu şekilde Efemçukuru Altın Madeni kapasite artırımı projesine ilişkin 17.11.2015 tarihli ÇED olumlu kararı geçerli hale gelmiş oldu.
Danıştay, 17.11.2015 ÇED olumlu kararının iptali davasını da keşif yapılması gerekirdi diye bozdu. Bu arada İZSU tarafından da ayrı bir dava açıldığı ortaya çıktı, İZSU'nun dosyasına bağladı, İZSU'nun davacı olduğu dosyadan keşif ve bilirkişi incelemesine kadar bekletme kararı verdi. Bunu üzerine EGEÇEP ve Odaların davasında adil yargılanma hakkımızın sağlanması için keşif ve bilirkişi incelemesi yargısal işlemlerine dahil edilmemiz için Mahkemeye dilekçe verdik. 26.07.2020 tarihinde verilen dilekçe üzerine Mahkeme hiç bir karar vermedi.
Bunun üzerine, Efemçukuru için Elele Grubu tarafından "500 İzmirli 50 Avukatla Efemçukuru davasına İZSU yanında müdahil oluyor" kampanyası başlattı. 500 sayısına ulaşılamasa da yaklaşık 160 İzmirli, 10'un üzerinde avukatla İZSU yanında müdahale talebinde bulundu. Müdahale dilekçeleri taraflara henüz gönderildiği için keşif öncesi müdahillik konusunda henüz karar verilmedi."
Bu gelişmelerden sonra, keşiften bir gün önce keşfi yapacak Naip Hakim ile yüz yüze görüştüklerini, gözlemci olarak keşfe katılmalarının sağlanmasını talep ettiklerini anlatan Av. Arif Ali Cangı, şunları söyledi:
"Ancak gerek müdahale talebinde bulunanlar yönünden, gerekse bu dosyayı bekleyen 2020/747 Esas sayılı davasının davacıları yönünden keşfe katılımın mümkün olmayacağını kesin bir dille ifade etti. Bu görüşmeden sonra her iki dosyaya da dilekçe verilerek bilirkişilere ve yapılacak keşfe itirazlar dile getirildi ve keşfe katılma talebi yinelendi. Efemçukuru Madeninin kapısına kadar gittik, Jandarma yolu kesmişti, sadece listede ismi olanları içeri aldı. Diğer yandan Bilirkişilerin yukarıda belirttiğim olumsuz görüşü veren Prof.Dr.Ayşenur Uğurlu, Prof.Dr. Naciye Nur Özyurt, Prof.Dr.Ramazan Kadir Dirik, Dr. İlknur Durukan Temuge ile Dr. Hakan Dündar olduğunu da not düşmekte yarar var. Yani verilecek rapor şimdiden belli, çünkü önceden görüşlerini bildirdiler, aynı konuda iki kez "madenin hiç bir zararı yoktur" diyen rapor verdiler.
Efemçukuru İzmir'in su havzasıdır, 1 Haziran 2011'den beri çalışan Altın Madeni havzayı kirletiyor, İzmir'in bu yaşamsal sorununa karşı kimsenin duyarsız kalmaya hakkı yoktur.
Biz elimizden geleni yaptık. Verilecek rapor şimdiden belli, çünkü önceden görüşlerini bildirdiler, aynı konuda iki kez "madenin hiç bir zararı yoktur" diyen rapor verdiler."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |