Deprem mağduru çocukların travması kitapla aşılıyor

Bayraklı Bilim ve Sanat Merkezi'nde çalışan rehberlik öğretmeni Ayfer Demirtaş (42), Bitlis'te görev yaptığı sırada, 2011 yılında yaşanan Van depreminin ardından etkilenen öğrencilerine umut olmak için 'Yeraltı Canavarı' kitabını yazdı. Van'ın köylerinde bir süre gönüllü öğretmenlik de yapan Demirtaş, 2021 yılında Kocaeli Yüksek Öğrenim Vakfı tarafından 'Çocuk Edebiyatı Ödülü'ne layık görüldü. 2012 yılı Eylül ayında İzmir'e atanan Demirtaş, kitapları ile çocuklara umut aşılamaya devam ediyor.

'ÇOCUK KAHRAMANLA ÖZDEŞLEŞEREK KENDİNİ GÜÇLÜ HİSSEDİYOR'

İzmir depreminin ardından özellikle Bayraklı bölgesindeki okulları İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi'nin de desteği ile ziyaret eden ve söyleşiler yapan Demirtaş, bazı dezavantajlı okullara da yakınlarından sponsor bularak kitaplarını ulaştırmaya çalışıyor. Çocukları bir yandan depreme karşı bilinçlendiren diğer yandan travmaları en aza indirmeyi amaçlayan Demirtaş, "Çocukluk çağında kişilerin sosyal ve duygusal yapıları oluşmaya başlıyor. Birbirinden farklı kitaplarda, farklı öykülerde, çocuklar erken yaşta birçok karakterle karşılaşıp deneyim sahibi oluyor. Konu zor olsa bile incelikle, çocuğu zorlamadan, acıtmadan anlatılırsa, çocuk kahramanla özdeşleşerek kendini güçlü hissediyor" dedi.

'DİĞERLERİNE UMUT OLMASI VE EĞİTİCİ OLMASINI AMAÇLADIM'

Demirtaş, "Zor konuların edebiyat içerisinde, zedelemeden ve zarafet ile yer alması gerekiyor. İlk kitabım da günümüzde önem arz eden deprem ile ilgili. Bir depremin ardından kendi yaşadıkları yeri bırakıp, başka bir yere göç eden 'Umut' adında bir çocuk kahramanın hikayesini anlattım. Umut kendisinden, arkadaşlarından, öğretmenlerinden, ailesinden destek alarak ve güçlenerek hayatına devam ediyor. Travmatik olaylar, çocukların kaldırabileceği büyüklükteyse çocuklar psikolojik olarak sağlamlaşıyorlar. Bir rehberlik hocası olarak bunu gördüm ve yazmak istedim. Diğerlerine umut olması ve eğitici olmasını amaçladım. Çocuklar da hiçbir olumsuz yaşam olayından muaf değiller. Bu nedenle bu kitapta, göç, kaygı, korku var ama mutluluk ve umut da var. Çocuklardan ve yetişkinlerden aldığım yorumlarda bu konuya daha farklı baktıklarını, daha umut dolu baktıklarını söylediler. Özellikle içerisinde depremden nasıl korunabiliriz, deprem çantasında neler olmalı gibi eğitici bilgileri bir öykü aracılığıyla iletmenin daha etkili olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

'EDEBİYATIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜNDEN YARARLANMAK İSTEDİM'

Demirtaş, "Edebiyatın iyileştirici gücünden yararlanmak istedim. 2023 yılında ise 'Güneş, Dost ve Şapşup' adında bir kitap çıkardım. Kitap çocuğun, evcil hayvanı kaybetmesi üzerine ilk defa ölüm gerçeğiyle karşılaması konusunu kapsıyor. Burada ölümü bir çocuğa, en doğru yoldan nasıl anlatırım düşüncesi ile yazdım. Gerçeklikten kaçmayarak ancak çocuğun da yaşına uygun kelimeler seçerek anlatmaya çalıştım. Aileler, ölümü anlatırken bazen nasıl anlatacaklarını bilmiyorlar, onlara bu konuda rehberlik etmek istedim. Bayraklı, Bornova ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin etkinliklerine gittim. Söyleşilerde kitap üzerine konuşuyoruz. Bazen kendileri kitabın sonunu yazıyorlar, bazen resimlerini çiziyorlar. Aileleri ile konuşamadıkları, birbirleri ile cesaret edip konuşamadıkları konuları benimle konuşuyorlar. Rehberlik öğretmeni olmamın bir faydası olduğunu düşünüyorum. Çünkü çocuklarla hep zor konuları konuşuyoruz. İzmir'de yerel bir yayınevi, özellikle böyle zor ve hassas konulardaki kitapları basmak için destek çıkıyor" dedi.