Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Kurucu Başkanı, şair, yazar ve heykeltıraş Dr. Ümit Yaşar Işıkhan, hayatı filmlere, kitaplara konu olan, 1994 yılında Sudan'da yakalanan ve halen Fransa'da müebbet hapis cezası nedeniyle cezaevinde olan 'Çakal Carlos' lakaplı Ilich Ramirez Sanchez'in bronzdan yaptığı büstünü 2014 yılı Haziran ayında, Venezuela Devrim Müzesi'nde sergilenmek üzere kargoyla bu ülkeye gönderdi. Işıkhan, 16 kilo ağırlığındaki büstün adrese ulaştırılmadığını öğrendi. Kargo şirketi görevlileriyle temasa geçen, ancak sonuç alamayan Işıkhan, büst Venezuela Devrim Müzesi'ne ulaştırılmadığı gibi kendisine iade edilmeyince mahkemeye başvurdu. Dr. Ümit Yaşar Işıkhan, İzmir 3'üncü Tüketici Mahkemesi'nde kargo şirketine dava açtı. Yıllar süren hukuk mücadelesinin ardından İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17'nci Hukuk Dairesi geçen günlerde kararını açıkladı. Kargo firmasının Işıkhan'a 20 bin 775 bin TL'si maddi, 10 bin TL'si manevi olmak üzere 30 bin 775 TL tazminat ödemesine hükmetti. Bu rakamın yasal faizlerle beraber 50 bin TL'yi bulduğu bildirildi.
‘DÜNYANIN EN KÜÇÜK, OKUNABİLİR KİTABINI ONA ARMAĞAN ETMİŞTİM’
Işıkhan, Sanchez ile abi kardeş gibi olduklarını ve onun kendisi için çok önemli olduğunu belirtip, "Rüyamda Sanchez'i gördükten sonra ilk olarak 2014 yılında Paris'te kaldığı cezaevine gidip kendisiyle tanıştım ve dostluğumuz böyle başladı. Daha önce okunabilir, dünyanın en küçük kitabını yazmıştım ve bunu Carlos'a armağan ettim. Bana, Venezuela Devlet Başkanı Chavez tarafından Caracas'taki Devrim Müzesi'nde bir sergi yapılacağını ve kendisinin de bir büstünün orada yer almasını istediğini söyledi ve yapıp yapamayacağımı sordu. Ben de 1 metreye, 1 metrelik bir büstünü yapıp bir kargo firmasıyla gönderdim. Ancak hikayenin sonrası malum" dedi.
‘TÜRK YEMEKLERİNİ ÇOK SEVİYORDU’
Büstün kargoda kaybolması sonrası çok üzüldüğünü dile getiren Işıkhan, "Sonrasında Chavez öldü, ne o büstü görebildi ne de ben Carlos'a verdiğim sözü tutabildim. Bugün sevgili ağabeyimin, Comandante Carlos'un doğum günü. 72 yaşına bastı, mazlum halkların sesi soluğu olduğuna inandığım ağabeyime nice yıllar diyorum. Görüşmemiz sırasında Türkiye'ye, Türk halkına çok selam söylemişti. Zaten kendisi hapisten çıkabilseydi Türkiye'ye yerleşecekti: Türk yemeklerini ve Türk halkını çok sevdiğini söylemişti" dedi.
‘BU BİR EMSAL KARAR’
Işıkhan'ın avukatı Fatma Seval Karabay ise, "Müvekkilim, bana geldiğinde çok üzgündü. Kargonun aşamalarından çok bilgi alamıyordu. İstanbul'a kadar gittiğini ancak ondan sonra ne olduğuna dair firma tarafından kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini söylemişti. Birlikte davayı açtık. Bu bir taşıma konusuydu. Aslında manevi tazminatı içermiyordu. Maddi tazminat içerikliydi ancak bizim asıl sorunumuz manevi kısmıydı. Mahkemeye bunu izah etmemiz biraz zaman aldı, davamız uzun sürdü. Bu bir emsal karardır. Bir sanat eserinin nasıl değerlendirilmesi gerektiğiyle ilgili gerek ulusal gerekse uluslararası taşıma kanunlarında bir açıklık yoktu. Eseri geri gelmeyeceği için bu karar Ümit Bey'i çok tatmin etmese de hukuksal açıdan faydalı oldu" ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Ümit Yaşar Işıkhan, 'Ağabeyim' diye hitap ettiği Çakal Carlos'un 72'nci doğum günü vesilesiyle atölyesinde doğum günü pastası kesti.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |