Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın "Turkovac aşı çalışması 3. Faz ön verileri dahi yayınlanmamış. Çalışmanın tamamlanmasına 2 yıldan fazla zaman var" sözlerine tepki gösteren Erdoğan, TTB'yi hedef alarak, "Ne sahtekarsınız, ne yalancısınız. Tabipler Birliği olarak bir eseriniz var mı?" demişti.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Türk Tabipleri Birliğinin tüm canlılar için aşı çalışmalarının bir değer olarak gördüğünü ve her zaman desteklediğini anımsatarak "TTB bu tutumunu COVID-19 pandemisinde de korumuş; “Aşılar Tüm Canlıların Ortak Değeridir” açıklamasında da bir kez daha vurgulamıştır. TTB, pandemiden çıkışın tüm insanların nitelikli, ücretsiz, erişilebilir bir aşı ve hızlı bir aşılama programından geçtiğini de bir çok kere belirtmiştir" dedi.
''BİLİM İNSANLARINA HAKARET ETMEK TAM BİR CEHALETTİR''
31 Mart 2023’te tamamlanması beklenen Turkovac aşı çalışmalarının birden bitirilmesinin başta bilim insanlarını ve halkı tedirgin ettiğini söyleyen CHP'li Beko Erdoğan'ın açıklamalarına tepki göstererek ''Çok değerli bilim insanlarından oluşan Türk Tabipleri Birliğinin Başkanı Sayın Şebnem Korur Fincancı bir bilim insanının duyarlılığı çerçevesinde açıklama yapmıştır; tamamen katılıyorum. Yine birçok bilim insanımız bu konuda sayın Fincancı'ya hak veriyor. Bu vazgeçilmez gereklilik, örneğin saydamlık ve bağımsız hakem kurum ve kurulların gözetimini zorunlu kılar. AKP iktidarı hukuka ve uluslararası yerleşik bilimsel kurallara, etik ilkelere uymak zorundadır. Bu aşı adayı Turkovac, henüz uluslararası bilimsel standartlarla acil kullanım için bile olsa aşı niteliği kazanmadığı ortada ve bunu söyleyen bilim insanlarına hakaret etmek tam bir cehalettir" dedi
''AKP'NİN SAĞLIK POLİTİKASI RANTA DAYALI''
Bu şekilde yabancı ülkelere satılması durumunda olası aşı komplikasyonlarının, Türkiye'yi uluslararası arenada haksız, itibarsız ve suçlu duruma da düşürebileceği endişesini de dile getiren Beko, "Buna hiç kimsenin hakkı yoktur. AKP iktidarının 2003 yılında uygulamaya başladığı Dünya Bankası destekli “Sağlıkta Dönüşüm” programıyla tanıştığımız şirket-şehir hastaneleri hakkında Sayıştay raporlarının son 3 yıldaki ortak tespiti, şehir hastanelerinin muhasebe işlemlerinin mevzuata uygun olmadığı ve devamlı surette kamunun zarar ettiği ortada. Ticari sır gerekçesiyle milletvekillerinden dahi saklanan şirket-şehir hastaneleri sözleşmelerinde kamunun menfaatini savunan bir irade ve mekanizma ne yazık ki yoktur. AKP'nin sağlık politikası da, bilime değil ranta dayalı politikalardır. " ifadelerini kullandı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |