Ekonomi, sağlık, eğitim, tarım, ticaret, siyaset. Ülkede hiçbir şeyin düzgün gitmediği hepimizce malum. Özellikle emekçi kesimi ve KOBİ’ler, yönetimsizliği iliklerine kadar hissediyor. Bu nedenle yazılarımı daima çözüme ve yapılacaklara yönelik hazırlamaya çalışıyorum. Çünkü toplumun benden iyi bildiği konuların uzun uzun analizini yapmayı vakit kaybı saydım hep. Herkes yapılacaklar hakkında fikrini söyler ve onu tartışırsak, doğruya ancak bu şekilde ulaşırız. Öyleyse söze hemen girelim;

Daha önce CHP’deki gölge kabine sisteminin ne kadar doğru olduğundan ve daha aktif kullanılması gerektiğinden bahsetmiştim. Şimdi bunu biraz daha detaylı hale getirelim. Sorunları herkes biliyor, çözümü konuşalım dediğimize göre çözüme ulaşmanın en etkili yollarından biri işi ehline danışarak ortak akılla hareket etmektir. Geçmiş yıllarda siyasi toplantılarda sözünü ettiğim bir önerim vardı; CHP’nin iktidarın yönetemediği konularda (öncelikli olanları yazının başında saydık) danışma kurulları düzenleyerek bunların çıktılarını halkla paylaşmalıdır demiştim.

***

Örnek vermek gerekirse, eğitimi ele alalım, öğretmenlerin, velilerin, özel okul temsilcilerinin, sendikaların, alanında uzman akademisyenlerin hatta siyasi parti temsilcilerinin katılacağı platformlar oluşturmaktan bahsediyorum. Öneriyi, ortaya tutarlı, gerçekçi ve uygulanabilir çözümler sunabilecek, işin teorik ve pratik alanlarını temsil eden kurum ve kişileri bir araya getirmek şeklinde özetleyebiliriz. Bu toplantılar sonucunda ortaya çıkan çözüm önerileri CHP’nin gölge bakanlıkları tarafından toplanıp analiz edilerek partinin ilke ve programına uygun vaatler haline getirilebilir. Bu şekilde oluşturulacak vaatlerin halkta çok daha fazla karşılık bulacağına inanıyorum. Tabii bir de bunların kısa ve anlaşılır hale getirilerek mitinglerde öyle ifade edilmesi gerekiyor.

***

Elbette buna benzer çalışmalar yapılmıştır. Yapılmış olsa da asıl önemli olan, doğru çözümlerin bulunması ve onların vaatlere dönüştürülmesinde. Zaten tecrübelerimin bana gösterdiği, eğer gereken özen ve irade ortaya konmaz ise bu tür çalışmaların sonucunun hep kitap sayfaları arasında kaldığı. Bu kanıya nereden varıyorum? 2019 yerel seçimlerinde bir polis arkadaş ile sohbet etme imkanım oldu. O dönem Kılıçdaroğlu 3600 ek göstergeyi hayata geçirmesi için iktidara baskı yapıyordu. Bu konu baya gündemdeydi. Konuştuğum arkadaş aslında polislerin asıl sıkıntılarının 3600 ek gösterge meselesi olmadığını, yaptıkları fazla mesai ücretlerini alamadıkları ve bu konuda ne yazık ki amirlerinin de çözüm üretemediklerini söylemişti. Tabii ki polisleri toplayıp böyle bir çalıştay yapamazsınız ancak örnek benim açımdan can alıcıydı. Evet o dönem ortaya bir vaat konmuştu ama vaat hedef kitleye tam uygun değildi. Belki bir kısım memur bu vaatten etkilenmiş olabilir ama bir grubu da hiç ilgilendirmemiş. Örnek biraz uç gelebilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, vaadleri oluştururken mutlaka konunun tüm tarafları ile bir araya gelinerek daha kapsayıcı söylemler oluşturulmasıdır. Öyle ki bu söylemler dile getirildiklerinde hedef kitle içerisinde olabildiğince fazla insanı etkilemeli. Belki de yıllarca CHP’nin kıyı şeridinin ötesine geçememiş olması, vaatlerin hedef kitledeki insanların tamamını etkileyememiş olmasından kaynaklanmış olabilir. Neticede büyükşehirlerde yaşayan insanlarla diğer bölgelerde yaşayan insanların iktidardan beklentilerinin birbirinden çok farklı olduğu aşikar. Ancak vaatler olabildiğince fazla seçmeni yakalamalı. Ortak dertler gündeme taşınarak bunların çözümü üzerinden bir söylem kurulmalı. Bunun da yolu yukarıda önerdiğim platformları oluşturarak çıktılarını, halkın anlayacağı vaadlere dönüştürmek.

***

Erken seçim gündeme girdi. Bana göre de mutlaka olmalı. Türkiye bu yönetimle daha fazla devam edemez. Neyseki konuşulan tarihler hala böyle çalışmaların yapılabilmesini mümkün kılıyor. Bu çalışmayı yaparak en kısa mitingde bile halkı heyecanlandıracak, içini ferahlatacak çözümleri akıllara nakşetmeli. Zor değil, titiz bir çalışmayla rahatlıkla hayata geçirilebilir.