Biraz geçmişe giderek başlayalım...
Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediye başkanı seçilip koltuğa oturduktan sonra Aziz Kocaoğlu'na Büyükşehir Belediyesi'nin mali yapısı ve gücü nedeniyle teşekkür etmişti..
Kasasında para olan, bağlı şirketlerin sorunsuz işlediği, büyük montanlı projelerin sorunsuz sürdüğü bir Büyükşehir devraldı Soyer.
Ardından pandemi, yaşadığımız acı depremler ve ekonomik kriz ortamında çok zor şartlar oluştu. 'Kriz belediyeciliği' kavramı ortaya çıktı. Ancak bu dönemde 'Kültür sanat belediyeciliği' kavramı da İzmir'le anılır oldu.
Konserler, festivaller, süslü laflarla bezenmiş etkinlikler, iktisat kongresi gibi sonucu uygulanamayan işler ve geçerliliği olmayan manifestolar... Organizasyon süreçlerinde konukların yol masrafları, konaklamaları ile yurt dışı gezilerinin faturaları adeta Büyükşehir'in öncelikli belediye hizmetlerini aksatır hale geldi.
Yerel seçim sonrası Cemil Tugay ile birlikte İzmir'de yeni bir dönem başladı. Tugay, Soyer'in aksine göreve gelir gelmez birçok krizi kucağında buldu.
İZBETON, İZSU, İZDOĞA şirketlerinin kötü mali durumu, seçim arefesinde işe alınan 2 bine yakın kişinin durumu bu krizlerin başında geliyordu. Tugay doğru kadrolaşma hamleleri sonrası mali tedbirlerle işe başladı.
Öncelikli olmayan ve yüksek maliyetli birçok proje durduruldu. 500 milyon TL'ye mal olması öngörülen Örnekköy'deki sanatoryum, maliyeti 2 milyar TL'yi bulacak Tarım Lisesi, 97 milyon TL'lik Kemalpaşa'daki çamur kurutma tesisi gibi projeler bunlardan bazıları... 21 Haziran En Uzun Yol Koşusu gibi bazı etkinlikler iptal edilirken, Tunç Soyer döneminde açılan yurt dışındaki İzmir Ofisleri de yüksek maliyetleri nedeniyle kapatıldı.
Gelelim başlıktaki aslana!
Soyer döneminde açılan Şaşal Su Tesisleri de Tugay'ın önünde düzeltilmesi gereken bir sorun olarak duruyor. Şaşalda kaynağın debisi azalmış, eskisi kadar verimli değil.. Cam şişeleme maliyetleri yüksek. Üstelik Büyükşehir'in zaten hali hazırda Badem su ve İzmir su gibi halka ucuz su ulaştıran iki işletmesi var.
Şaşal Su tesisleri durduğu yerde zarar ediyor. Ancak burada da Soyer döneminin şatafatlı, gösterişli tarzını ağzından su çıkan bir aslanla görüyoruz. Evet Tunç Soyer, zarar eden bir kurumun girişine ağzından su çıkan büyük bir aslan heykeli yapılmasını istemiş. Projesi hazırlanıp siparişi bile verilmiş. Altın varaklı olması düşünülen ağzından su çıkan aslanın maliyetini varın siz düşünün...
Tabi Cemil Tugay bu aslanın yapımını da iptal etmiş. Özetle Başkan Tugay, Soyer döneminde açılan delikleri kapatmakla uğraşıyor. Hem de çeşitli krizlerle boğuşarak..
Evet Tunç Soyer, Aziz Kocaoğlu'na teşekkür ederek göreve başlamıştı. Şimdi ise tablo farklı... Belki de işin sonunda İzmirliler Cemil Tugay'a teşekkür edecek.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |