İnsanlık, çıplak gözle göremediği bir düşmanla mücadele halinde. Son iki yüzyılın savaşları, siyasi değişimleri ve teknolojik gelişmeleri göz önüne alındığında, verilecek mücadelenin virüs boyutuyla sınırlı kalmayacağı anlaşılıyor. Gün geçtikçe daha ağır bir tablo ile karşı karşıya geliyoruz. Ülkemizde vakaların gece yarısına doğru açıklanmasında belli ki bir şey hedefleniyor. Ya tam olarak gün sonu kesin ölüm ve vaka sayısını vermek için, ya da en azından erken uyuyanlar sabaha uyandıklarında daha metanetle karşılasınlar diye. Ağırlaşan durum evde kapalı kalınınca zamanla tesirini artırıyor. Komplo teorileri yeniden belirmeye başlıyor. “Nerden çıktı bu virüs? “ sorularına yanıt aranıyor. Bazılarımız, neredeyse George Orwell’in 1984 romanındaki ‘tele ekranları’ arar olduk. 'Gün içi talimatlar ne olacak?' diye. Evde kalmak kolay değil. Biraz paranoya hali söz konusu olabilir.
Virüs bir çok alanda ayna vazifesi de görüyor aynı zamanda. Eğitim bu alanların başında geliyor. Eba ile devam eden devlet okullarında kafalar ilk gün fena halde karıştı. İlginç bir deneyim olacak diye ifade etmiştim. Açıkçası o görüntüleri aklımın ucundan dahi geçirmemiştim. Vahim görüntüler. Bazen korkunç şeyler olmasına rağmen, sükunetle davranmak iyi gibi görünse de, yapılan yanlışın üzerine kapanmaktan başka bir şey değil. Şurası bir gerçek ki, sürekli güven telkin etmekle, güven tesis edilemez. Güvenin uygulamalarda, sahada yapılanlarla sağlanabileceğini artık öğrenmemiz lazım.
Madalyonun bir de özel okullar tarafı var. Orada henüz balon patlamadı gibi. Okul ücretleri, yemek ve servis ödemelerinin geri alınıp alınamayacağı aileler arasında konuşuluyor. Uzaktan eğitim süresi uzayınca soru işaretleri de artıyor. Yapılan bulanık bir kaç açıklamanın kimseyi tatmin ettiğini düşünmüyorum. Meselenin aslında nasıl hallolacağı ile ilgili ipuçları verildi. Mevzuatlar bariyer yapılarak muhtemelen ücretler iade edilmeyecek. Servis ve yemek, 'Telafi ederiz' denilerek geçiştirilecek. Adaletli bir yük paylaşımı konusunda adımlar atılmalı.
Yaşadığımız salgın sektör temsilcileri için yeni bir deneyim elbette. Bu arada eğitime artık sektör demek tuhaf geldi. Ne de olsa devletin yükünü hafifletiyor özel okullar. Fakat, unutulmamalı ki bu veliler için de yeni bir deneyim. Sektör yaşatılmak isteniyor, bu anlaşılabilir. Bu yapılırken, vebali ailelere yüklemek bana doğru gelmiyor. Devlet, dışarıdan üstü başı yırtılmış halde eve gelen çocuğunu döven baba gibi davranmaktan vazgeçmeli. Durumu, iki tarafı dinleyerek adil bir kararla sonuca bağlamalıdır. Diğer taraftan her özel okulun bir prestij sınavı verdiğini de söylemek gerekiyor. Çünkü artık her şey ailelerin gözleri önünde cereyan ediyor. Vaatlerin parlak cümlelerle ifade edildiği düşünüldüğünde, yeterince zamanları olduğu halde yeni duruma hazırlanamayan okulların kırık not alması kaçınılmaz gibi görünüyor. Hatta eğitim konusunda yeni tartışmaların başlayacağını öngörmek mümkün. Özel okullaşmanın yüzde on’lara yakın olduğu Türkiye’de, büyük paralar ödenerek devletin vermesi gereken eğitim bu okullardan karşılanmaya çalışılıyor. Bu bakımdan, meselenin farklı boyutlarıyla ele alınarak hakkaniyet ölçüsünde çözülmesi gerekiyor.
Ülkemizin en temel sorunlardan birinin eğitim olduğu konusunda neredeyse tüm taraflar hemfikir. Ancak çözümler konusunda kafalar karışık. Bunun nedeni eğitimin bir rant alanı haline gelmesi. Ekonomik ve siyasi bir rant alanı olarak görülmesi. Bu yaklaşım değişmediği sürece havanda su dövmeye devam ederiz. Çağdaş ve bilimsel bir eğitim öğretim programıyla devam edilemezse çok daha farklı sorunlarla karşı karşıya kalırız.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |