Her bayramda aynı haberleri görselleri izliyoruz, “Çeşme’de nüfus 1 milyona dayandı”.
Çeşme şans eseri henüz tamamen ranta kurban gitmemiş bir doğal alan ve temiz bir denize sahip ender tatil yerlerinden birisi. Türkiye’nin en büyük şehirlerilerinden birisi olan İzmir’in hemen yanında. Türkiye’nin ilk otobanı sayesinde ulaşımı çok rahat olan bir ilçe. Çeşme sadece İzmir değil yoğunlukla 20 milyonluk İstanbul’a da hizmet veriyor. Ankara’dan İstanbul’dan arabasına binen kısa bir süre içinde Çeşme’ye ulaşabiliyor ve henüz doğası tam bozulmamış, tamamen betonlaşmamış rüzgârıyla sörfüyle, sayısız eğlence mekanları ile donatılmış Alaçatısı ile tüm Türkiye’ye hizmet veriyor.
Bunun yanı sıra Türkiye’nin tüm üst düzey yöneticilerinin, politikacıların, ünlülerin Çeşme’de evi var. İzmir’in tüm ilçeleri arasında tüm Türkiye’ye hizmet veren bir ilçe özelliği taşıyor Çeşme. Bayramda seyranda ilçenin nüfusu resmi nüfusa göre patlama yapıyor, ilçe imkanlarının kaldırabileceğinin çok üzerinde bir nüfus Çeşme'nin kapısına dayanıyor. Bu yoğunluk tabiki şikayetleri de beraberinde getiriyor, yollar tıkanıyor plajlar doluyor, denize girecek yer kalmıyor, çöp yığınları oluşuyor, çevre kirleniyor ve tüm bunları çözmesi için Çeşme Belediyesi'ne yönelik beklentiler inanılmaz bir oranda artıyor.
Yerel hizmetleri sağlayan Çeşme Belediyesi ise yıllardır kısıtlı bir nüfus kotası ile (Daha yeni 50 bin resmi nüfus kaydı oldu) hizmet vermeye çalışıyor. Tüm resmi makamlar ve belediye 50 bin nüfusa göre kadro alıyor. Belediye resmi kadrosu o kadar sınırlı ki, halkın isteklerini yerine getirmekte, zabıtası ile, çöp hizmetleri, park bahçeler için yeterli personeli yok. Diğer resmi rakamlarda farklı değil. Milyon kişiye hizmet veren devlet hastanesinde 50 bin nüfuslu bir yöreye göre kadrolaşma imkanı var. Bütün bunlara bir de geçmiş dönemde yapılmamış yatırımlar, kanalizasyon, arıtma tesisleri, yol, elektrik, internet hizmetleri eklenince yaz sezonunda Çeşme’de ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
Sorunlar sadece bunlarla kalmıyor, şu anda Türkiye’nin İstanbul’dan sonra en büyük rant alanı Çeşme’dir. Türkiye’de ne kadar vahşi sermaye beton yatırımcısı, mafya bozuntuları, hazine arazisi gaspçıları, harami varsa gözünü Çeşme’ye dikmiş durumda ve her yeri, doğal ve arkeolojik SİT alanlarını, koyları, denizi işgal ve gasp ediyorlar.
Bu çerçevede Türkiye’de tek alanda en büyük tatil alanı ve doğayı barındıran Çeşme ve Yarımada’nın resmi kurumlar tarafından pozitif bir ayrımcılığa uğraması gerekir. İzmir Büyükşehir Belediyesi Çeşme'nin sorunlarını çözmek için daha fazla gayret göstermelidir, daha fazla yatırım yapmalıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çeşme’ye muhakkak bir özel kadro atamalı, çevreyi korumalıdır. Devletin resmi makamları Çeşme’nin temel sorunlarını, kanalizasyon arıtma tesisi, yol yapımı gibi büyük yatırım gereken konularda ayrımcılık yapmadan Çeşme’ye özel bir alan açmalıdır. Devlet son 20 yıldır Çeşme’ye tek bir yatırım yapmamıştır.
Türkiye’nin incisi Çeşme’nin sadece rant alanı olarak görülen bir toprak parçası olmaktan çıkarılıp, turizmi, tarımı, sosyal yaşamını geliştirecek yatırımların yapılmasının zamanı gelmiştir.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |