Kemal Zorlu ile futbol sohbeti yaptık…

Zorlu’ya göre, pandeminin yarattığı belirsizlik ortamında kulüp yöneticiliği yapmak, karanlıkta araç kullanmak gibi bir şey…

Aslında iş dünyasıyla, sporla ilgisi olan herkes tanır Kemal Zorlu’yu… Ama ben yine de birkaç  cümleyle anlatayım kendisini…

Tam bir spor adamı Kemal Zorlu… Yarım asrı aşan bir süredir Türk Sporu’na hizmet eden bir ailenin mensubu…

Çocuk yaşlarda sahaların tozunu da yutmuş, yıllarda Altay’da yöneticilik de yapmış bir kişi…  Bir dönem Türk Futbolu’nun patron koltuğunda oturan babası merhum Mazhar Zorlu gibi, Türkiye Futbol Federasyonu’nda önemli görevler üstlenen, deneyimli bir futbol insanı…

Öyle böyle değil, 4.5 yıl Türkiye Futbol Federasyonu yönetiminin en kritik koltuğunda oturdu… Amatör ve Profesyonel Kurul Başkanlığı görevini yürüttü…

Federasyon başkanlığına aday olduğu süreçte, yani 25 yıl önce hazırladığı  “Türk Futbolu’nda Değişim Programı”bugün de futbolumuz için kurtuluş reçetesi…

Şimdi bunları neden anlattım…

Söyleyeyim…

PANDEMİNİN GÖLGESİNDE FUTBOL

Futbolun pandemi gölgesine düştüğü, Türkiye Futbol Federasyonu’nun aldığı radikal kararların tartışıldığı bu günlerde Kemal Zorlu ile bir futbol sohbeti yaptık…

Gerek kulüp, gerek federasyon yöneticiliğindeki deneyimleriyle çok önemli saptamalarda bulundu Zorlu…

Ben de “aramızda kalmasın” dedim…

Bilindiği gibi, Türkiye Futbol Federasyonu, bitime 8 hafta kala kesintiye uğrayan ligleri tamamladı önce… Şampiyonluk mücadelesi verenlerin yolunu açtı yani… Hedefine ulaşanlar da oldu, hayal kırıklığı yaşayanlarda…

Şampiyonlar kupalarını kaldırdı. Küme düşenler ise “Bu sezon düşmeyi kaldırdık” kararıyla bayram yaptı… Çünkü onlara büyük ikramiye çıkmıştı…

Yayıncı kuruluşun “pandemi var, önümüzdeki iki sezonun ödemesinde indirim yapın” dediği söyleniyor…

Federasyon geç de olsa UEFA kriterlerini uyguladı, kulüplere trasfer limitleri belirledi… Ortalık karıştı… Limiti düşük olan Fenerbahçe kıyameti kopardı…

İşte bunları konuştuk Kemal Zorlu ile…

KARANLIKTA ARAÇ KULLANMAK

Öncelikle eski bir kulüp yöneticisi olmanın verdiği deneyimle, “Bu dönemde kulüp yönetmek çok zor” diye başladı söze… “Çünkü şu anda yöneticilerin yaptığı iş, karanlıkta araç kullanmak gibi bir şey…” diye devam etti…

Pandemi nedeniyle liglerin ve Avrupa kupalarının nasıl oynanacağının netleşmediğini,  seyircisiz futbolun ne kadar reyting yapacağının kestirilemediğini, dolayısıyla şu anda kulüp yöneticilerinin karanlık kuyuya taş attığını ifade etti…

Zorlu; “Daha önce de söylediğim gibi kulüpler, pandeminin dünya ekonomisine vurduğu darbe yüzünden eski yayın ve sponsor gelirlerini bulamayabilir.  O nedenle hepsinin B Planı olması gerek” dedi.

Haklıydı…

Pandemide ikinci dalga tehlikesi futbolu Türkiye’de ve Avrupa’da yine kesintiye uğratır mı?

Seyircisiz futbol ne kadar ilgi görecek?

Salgının ekonomiye vurduğu darbe, kulüplere ne ölçüde yansıyacak? Yayın ve reklam gelirleri eski düzeyde olur mu?

İşte bu sorulara yanıt bulmadan yapılan yeni sezon hazırlıkları, aynen Kemal Zorlu’nun söylediği gibi, karanlıkta farları çalışmayan bir aracı kullanmak gibi bir şey…

GEÇ KALINMIŞ BİR KARAR

Kemal Zorlu’ya göre transfer limitleriyle igili alınan karar, gecikmiş, hatta çok geç kalmış bir karar… “UEFA kriterleri Türkiye’de çok daha önceden, yumuşatılmadan, eyyam yapılmadan, popülizme kurban edilmeden uygulanmalıydı” diyor Kemal Zorlu…

“Biz 25 yıl önce bunu gördük. O dönemle ortaya koyduğumuz düzenlemeler kulüpleri borç batağından kurtarma ve futbolumuzun altyapısını güçlendirmeye yönelikti… Gelinen nokta, bizi haklı çıkardı. Ama biraz geç oldu. Federasyondan altyapı için aldığı yardımları, yabancı transferine harcayan kulüpler, bugünkü şartlarda mecburen altyapıya yönelmek zorunda.  Bakın Altay, altyapıdan yetiştirdiği Cenk Özkaçar’ı bugün Olympique Lyon’a satıp kasasına 18 milyon lira koydu. Bu önemli bir örnek…” diye devam ediyor.

KAZANDIĞIN KADAR HARCA

Gerçekten de bugün Fenerbahçelileri kızdıran, “ligden çekiliriz” tehditleri savurmalarına neden olan, yayıncı kuruluşa yönelik bazı eylemlere girmelerini sağlayan “transfer limiti” uygulaması, aslında kulüpleri borç batağından çıkaracak bir uygulama… 

“Kazandığından fazlasını harcama…” anlamına gelen bu yaptırım, aslında Avrupa’da yıllardır uygulanıyor…  Hatırlayın… İtalya’da bir dönem Fiorentina’nın bütçe  denkliğini sağlayamadığı için küme düşürülmedi mi?...

Futbola pandeminin etkilerini bir de futbolcular açısından değerlendiren Kemal Zorlu,  bundan böyle eskisi gibi astronomik rakamların konuşulmayacağını öngördü. Bunu da, “Pandemi sonrası dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak… Tabii bu futbolda da böyle…” dedi.

Sonuç olarak, Kemal Zorlu’nun da vurguladığı gibi popülizmden uzaklaşmak, radikal uygulamaların sonuçlarını düşünerek kabullenmek, futbolumuzun geleceği için çok önemli adımlar. 

Kemal Zorlu’ya keyifli sohbeti, doğru tesbitleri, mantıklı öngörüleri için teşekkürler…