4 Haziran 2017… Unutamayacağım bir tarih.
Göztepe'nin Antalya'da Eskişehirspor'u Play-Off finalinde saf dışı bırakıp 14 yıl sonra Süper Lig'e döndüğü o tarihi gün…
İşte o gün Antalya Stadı'na girdiğimde ne hissettiysem, Bursa Stadı'nda da aynı duyguları yaşadım...
Yıllarca beklediğin, amatörlerden döndüğün, tırnaklarınla kazıyarak birçok badire atlatarak geldiğin Süper Lig’den düşmene neden olabilecek bir karşılaşma. Hafta boyunca yastığa kafasını koyarken de, sabah kalktığında da Göztepeliler’in aklından çıkmayan, hatta onları uyutmayan bir maç.
Maçın sonucunun küme düşmeyi doğrudan etkileyecek olmasının gerginliği iki takım oyuncularına da yansımış. Dolayısıyla Bursaspor ve Göztepe de kontrollü ama stresli başladı.
11. dakikada Berkan’ın ortasında Alparslan kafayla topu filelere gönderdi ancak VAR devreye girdi. Sivasspor maçında ofsayt çizgisini çeken kirli eller yine uzandı ve gol iptal edildi. Daha sonra dış etkenlerin de etkisiyle penaltı alma çabasındaki Bursaspor ile rakibinin hatasını bekleyen Göztepe’yi izledik.
İkinci yarının başında Deniz’in kaçırdığı penaltı Bursaspor tribünlerini de hareketlendirdi. Psikolojik üstünlüğün iyice rakibe geçtiği bu dakikalarda Göztepe’nin gol yememesi çok önemliydi.
73. dakikada bu kez Halil’in golünde yine devreye giren VAR, ‘Ofsayt’ kararıyla Göztepeliler’i çileden çıkardı.
Tamer Tuna’ın oyuncu değişiklikleri gayet yerindeydi. Sonuç olarak iyi mücadele eden Göztepe’nin ligde kalacağına olan inancım sürüyor.
Ancak şunları hatırlatmakta fayda var.
4 Haziran 2017’yi yazan tarih, 19 Mayıs 2019’u da YAZACAK.
*Çizgiyi çeken kirli elleri,
*Alparslan’ın golünde VAR kararı sonrası pozisyonu izleme gereği duymayan Mete Kalkavan’ı,
*Erzurumspor karşısındaki Fenerbahçe’yi,
*Göztepe yönetiminin tüm açıklamalarına rağmen kafasını kuma sokan, skandal maç fikstürü hazırlayan Futbol Federasyonu’nu ve..
*Sahada canla başla mücadele eden Göztepeli oyuncuları YAZACAK…
Herkes unutur, Göztepe unutmaz.