ege yıldız, sessiz boru
Son Kale İzmir
  • Dolar
    34,4766
    Dolar
  • Euro
    36,4236
    Euro
  • Altın
    2.956,320
    Altın
  • Bist-100
    9.368,00
    Bist-100
  • ADANA
    23/34°
    ADANA
  • ANKARA
    19/28°
    ANKARA
  • ANTALYA
    25/30°
    ANTALYA
  • BURSA
    21/31°
    BURSA
  • ISTANBUL
    24/28°
    ISTANBUL
  • IZMIR
    22/35°
    IZMIR
  • KONYA
    20/27°
    KONYA
Facebook Twitter
ANA SAYFA GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN KÜLTÜR-SANAT TÜRKİYE DÜNYA GÜVENLİK
Selma Ateş'e saldırının azmettiricisi ev hapsinde iki kişiyi öldürüp kaçtı
Selma Ateş'e saldırının azmettiricisi ev hapsinde iki kişiyi öldürüp kaçtı
Yasa dışı bahis soruşturmasında 5 fenomen için hapis talebi!
Yasa dışı bahis soruşturmasında 5 fenomen için hapis talebi!
Merkez Bankası Kasım ayı faiz kararını açıkladı!
Merkez Bankası Kasım ayı faiz kararını açıkladı!
Bakan Tunç'tan Nasuh Mahruki açıklaması!
Bakan Tunç'tan Nasuh Mahruki açıklaması!
Murat Baran Uygun
Eğitim ve yurttaşlık vizyonu!
24 Ekim 2024 Perşembe

Türkiye’de bir takım meseleler varki yüzeysel deyip geçemeyeceğimiz türden. Cumhuriyet ilan edileli, yeniden bir devlet kurulalı 100 yılı aşmış olmasına rağmen hala çok temel konularda toplum olarak antant kalabilmiş değiliz. Bunun sebepleri üzerine düşünmek, bizi sonuca da ulaştıracaktır.

Öncelikle çok uluslu imparatorluktan, ulus devlete dönüşmenin ne kadar doğru bir hamle olduğunu bugünkü dünya düzenine baktığımızda  kabul etmiş olmamız gerekir. Çünkü o günkü dünya konjonktürüne uygun olarak 1. Dünya Savaş’ı sonunda sınırlar milliyetlere göre şekillendi (bir kısmı müttefiklerin çıkarları doğrultusunda). Tarihsel ya da dini birliktelik üzerine kurulmuş bir ülke günümüzde yok denecek kadar az. İsrail’i bir Yahudi devleti inşa etme projesi ile  (ki geçen hafta bunun da altında başka uluslararası planlar olabileceğini yazmıştım), Pakistan’ı ise bölgesi ve tarihi açısından mecburi istikamet diyebileceğimiz dini bir alt yapı üzerinde halkını bir arada tutmaya çalışan istisna ülkelerden sayabiliriz. Ancak ikisinin de ne kadar başarılı girişimler olduğunu sizlerin takdirine bırakıyorum. Öyleyse hiçbir tanımlama üzerinden vatandaş ayrımı yapmaksızın, üniter bir devlet yapısı ile yaşamanın bize kazandırdıkları bölgemizin bugünkü durumu dikkate alındığında yadsınamaz bir gerçek. Bunu bile tartışıyor olmak herhalde olgunlaşmış ve gelişmiş bir ülkede, bir demokraside göremeyeceğimiz bir durum.
Anayasanın ilk dört maddesinin(belki tahmin ediyoruz ama) nasıl bu kadar rahat gündeme getirildiğini anlamak çok zor. Evet siyaset mekanizması bazı konuları kendi çıkarı adına gündeme getirebilir, ancak böylesi bir alanın tartışılabilir olması bile toplumsal alanda çok derin yarıklara sahip olduğumuzun bir göstergesi değil mi? Vatandaş konuyu olumlu bulmadı. Ama ekonomik olarak çok daha refah içinde olduğumuz bir zamanda açılsaydı tepki ne olurdu diye de düşünmüyor değilim. Medyada tepkiler birazda “millet aç, şimdi mesele mi  bu” minvalindeydi. Temelden bir reddediş, toplumun tüm kesimlerinden ortak güçlü bir ses duyamadık. Bu yersizliği, rakip siyasi partiler birbirlerine karşı avantaj olarak kullandı sadece. Oysa çok sağlam ortak değerleri olan bir toplumda bu konuları açamazdınız, hadi açıldı, öyle bir tepki olurdu ki mesele tarihin karanlık derinliklerine çıkarılmamak üzere gönderilirdi.

Geleyim sözün özüne. Toplumda her alanda bir bozulma, yozlaşma, hala temel meselelerde bile bir çekişme, anlaşmazlık var. Toplum bu konularda kolay manipüle edilebiliyor, böylelikle ülke gündemi de kolay yönlendirilebilir, kontrol edilebilir oluyor. Bu nokta ancak ve ancak iktidarın yıllardır bozmaya ve gelecek nesilleri de böylelikle yönetmeye çalıştığı eğitim sistemini düzeltmek ile mümkün. Hala birlikte yaşadığımız devleti oluşturan temeller üzerinde bile toplum olarak kolektlf bir ruh haline sahip olamıyorsak, bunu sağlayacak bir eğitim sistemine sahip olamadığımız içindir. Eğitim ve öğretim öyle güçlü bir müessese ki, 1900’lerin başlarında Ortadoğu çöllerinde köhnemiş bir imparatorluğu alıp, Dünya’ya yükselen yeni bir yıldız, Türkiye Cumhuriyeti’ni hediye etmiştir. Ne yazık ki 1940’larda yavaş yavaş başlayan, 1980 sonrası büyük bir hızla bozulan eğitim sistemimiz ve yurttaş yetiştirme vizyonumuz, bizi hala 100 yıllık kısır tartışmaların içinde debelenip durmamıza neden oluyor. Toplumsal barış ve birliğimizi sağlamak, günümüzün bütün bu yozlaşmalarından kurtulmak, ticarette, sanatta, siyasette, sporda, aile ve sosyal yaşamda kısaca hayatın her alanında yeniden yükselişimiz ancak, doğru kurgulanmış bir eğitim sistemini hayata geçirmek ve bunun içerisinde uygulanacak yüksek bir “yurttaş yetiştirme vizyonu” ortaya koymakla mümkün olacaktır. 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA SON KALE İZMİR
TWITTER'DA SON KALE İZMİR
ÇOK YORUMLANANLAR
PUAN DURUMU
ARŞİV
Son Kale İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri