Serter, Sayıştay raporunda bir üniversitenin en temel işlevlerinden biri olan bilimsel projelere dair hesapların yardımcı defterlerinde kayıtlı tutarların bile mali tablolardaki tutarlarla farklı olduğunun görüldüğünü söyledi. Serter: “Bilimsel araştırma projeleri bir üniversitenin olmazsa olmazıdır. Sayıştay raporlarında görülmektedir ki, Ege Üniversitesi’nde söz konusu projelerin desteklenmesi noktasında verilen destek ödemelerin bile kayıtları doğru tutulmamıştır. Bilimsel projelere dair defterlerle mali tablolar arasındaki farkın 42 milyon 707 bin 889 TL 34 kuruş olduğu Sayıştay raporunda belirtilmiştir. Bin lira değil 100 bin lira değil 42 milyon liradan söz edilmektedir. Mali tablolar arasındaki bu farklar bundan sonra Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası kuruluşlardan üniversitelerimize gelecek olan hibelerin önünü keser, bu da üniversitelerimiz aracılığıyla halkımızın yararına olacak araştırmaları engeller. Ayrıca Diş Hekimliği Fakültesi’nin zararı bir önceki yıla göre 2 katın üzerinde artarak 2020 yılında 4 milyon 842 bin 390 Lira 27 kuruşa çıkmıştır. Yine üniversitenin Arge-far-İlaç Geliştirme Araştırma ve Uygulama Merkezi, Eğitim ve Spor Bilimleri Fakültesi de zarardadır” dedi.
“Hastalardan alınan ek ücretler nereye gidiyor”
Serter, Ege Üniversitesi Sayıştay raporuna dair yaptığı açıklamada “Ege Üniversitesi’nde verilen en temel hizmetlerden birinin sağlık hizmeti olduğu bilinmektedir. Üniversitenin hastanesinin mesai saatleri dışında sunulan sağlık hizmetleri için alınan ilave ücretlerden elde edilen gelirlerin dağıtımı için yürütme kurulu kararı alınmaması da yine Sayıştay raporuna yansımıştır. Soruyorum, hastalardan alınan bu ek ücretler nereye gitmektedir, üniversitenin elde ettiği gelir nerelere gitmektedir? Neden yürütme kurulu toplanan bu ücretlere dair karar alamamaktadır? Acaba bu ücretlere dair kararlarda mı başka bir yerde alınmaktadır? Soruyorum “Siz bir üniversitenin üst yönetimi olarak Ege Üniversitesini mi aile şirketinizi mi idare ediyorsunuz?” diye konuştu.
“Katip Çelebi’ye liyakatsız kadrolar”
Serter, Katip Çelebi Üniversitesi’ne dair 2020 Sayıştay raporunun bulgularından birinin “Öğretim üyesi kadrolarına objektif kriterlere aykırı atama yapılması” olduğunun görüldüğünü belirtirken “Özerk, özgür ve bilime dayalı yapılar olan üniversitelerimizde öğretim üyesi kadrolarına atama yapılırken eşitlik ve liyakat ilkelerinin yok sayıldığı gerçeği Sayıştay raporlarına yansımış durumdadır. Üniversitelerimiz, Anayasamızın “Kanun önünde eşitlik” ilkesine uymak zorundayken Sayıştay raporuna yansıdığı şekilde ahbap çavuş ilişkisiyle liyakatsiz ve yeterli eğitimi olmayan kadroların Katip Çelebi Üniversitesi’ni kazanmış öğrencilere eğitmen olarak atanması tam bir fiyaskodur. Tek kelime: Bu tam AKP hükümetinin yapacağı iştir”dedi.
İktidarımızda üniversiteler özgür ve özerk olacak”
Serter, Türkiye’nin seçime doğru gittiğini belirterek “Parti olarak her zaman söylediğimiz gibi, özgür ve özerk yapıya sahibi üniversitelerin olabilmesi için üniversitelerimizin üzerindeki baskının kalkması şarttır. Üniversitelerimiz bilim yuvalarıdır ve üniversitelerde düşünceye sınırlama getirilemez. En yakın zamanda iktidara geldiğimizde üniversitelerin yeniden kendi kültürlerini oluşturdukları atmosferleri yaratıp üniversiteleri siyasetin müdahale ettiği alan olmaktan çıkaracağız” dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |