Kimliği belirsiz gruplarca evinin önünde saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, eski açıklamalarına dikkat çekti. Özdağ, "Bu tweetlerin bedeli ödenmiştir. Milletimiz fikir ve savaş cephesinde her daim bedel ödemiştir. Siyaset, hakaret ve tehdit dilinin hakim olduğu bir bataklığa dönüşünce, bataklık sineklerinin ortalığa saçılması kaçınılmazdır. Sözümüzden ve millet yolundan dönene yuh olsun" dedi.
Özdağ'ın dikkat çektiği o tweetlerde şu ifadeler yer aldı:
"Bahçeli, taşıdığı tumturaklı sıfatların ağırlığı ve temsil ettiği mümtaz tabanı sayesinde ne söylediği ilgi çekenlerden biridir. Kendisine karşı muhataplık bu vech ile olup, sözlerinin ne mana içerdiğinin zaman ve mekana göre değişmesi ise de ayrı bir muammadır.
Zat-ı alileri, “2013 yılı Haziran ayında tırmanan Gezi Parkı şiddeti, 2014 yılında gerçekleşen 6-8 Ekim olayları, 2015 yılının ikinci yarısından itibaren yeşeren hendek terörü, 15 Temmuz 2016'da vuku bulan FETÖ işgal denemesi ülkemizin mahvı için kurgulanan iç ve dış düşman saldırılarıdır” diyerek tarihi gerçeklere bir atıf yapmış. Merakımızı mucip kılan ise mesela, 17-25 Aralık olayları hakkında niçin tek bir söz dahi sarf etmediğidir. Zira o günlerde çalışma odasındaki saati “17-25”e sabitleyip o haftayı yolsuzluk haftası bile ilan etmişti.
Hatta hesap sormaya yeminler etmiş, bugün hain ilan ettiği Can Dündar ile aynı saatin önünde röportaj bile yapmıştı. Uygun gördüklerini! Terör destekçisi ilan ederken, dün ağza alınmayacak sözlerle itham edip suçladığı AK Parti ve Genel Başkanı’nın koltuğuna sığınınca söylenenler unutuluyor mu? Mesela bundan dolayı mı ki daha düne kadar FETÖ’cü ve gayri milli itham ettikleri İYİ Parti’ye eve dönün çağrısı yapmaktadırlar. Sayın Bahçeli o gün söylediklerini mi unuttu yoksa? Ya da dün söyledikleriniz mi doğru değildi bugün söyledikleriniz mi?
Bugün “..2014 yılında gerçekleşen 6-8 Ekim olayları, 2015 yılının ikinci yarısından itibaren yeşeren hendek terörü..” diye sıraladığı olaylar esnasında Sayın Davutoğlu hükümet kurma teklifi götürdüğünde Sayın Davutoğlu’na, “HDP ile kurun, CHP ile kurun” diyerek güya olağanüstü bir devlet adamı profili çizmişti Zat-ı Alileri! Bugün de HDP kapatılsın diyerek ne yapmak nereye varmak istemektedir! Madem HDP’nin biran önce kapatılmasını istiyorsunuz, Siyasi Partiler Kanunu'nuna göre bu başvuruyu tek başınıza yapmanızda bir beis yok. Elinizi tutan mı var?
Yoksa dert mi başka? Ya da HDP’nin kapatılmasını istemek, gerçekten kapatılmış olmasından daha mı çok siyasi getiri sağlıyor? Memleket meselesi olduğunda mangalda kül bırakmayan sayın Bahçeli esasen taşın altına elini koymaktan ziyade taşın altına elini koyan insanların gölgesinde, sorumluluk almadan yetkili olmaya çalışan, güç devşiren bir siyasetçidir. Tıpkı başbakan yardımcısı olduğu dönemde Öcalan’ı kurtarmak için idam cezasını kaldıran yasal düzenlemeye sessiz kalarak zımmi destek verdiği gibi.
Akabinde 57. Hükümet ortaklığında Öcalan ile İmralı da devam eden müzakerelerde sessiz kaldığı gibi.
“FETÖ neyse Selahattin Demirtaş da odur” diyen Sayın Bahçeli, seçimler de Abdullah-Osman Öcalan kardeşlerden destek istenmesini meşru mu görmektedir? Mesela Abdullah- Osman Öcalan kardeşler size göre kimdir sayın Bahçeli?
Çin zulmü altında soykırıma uğrayan Uygur Türkleri için çıkıp yeri göğü inleten o gür sesi ile bu kardeşlerimizin yanında durduğuna, sahip çıktığına da bir türlü şahit olamadık.
Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden bir siyasetçi, Uygur Türkleri'ne uygulanan zulüm ve soykırım karşısında, Rus sevdalısı Çin aşığı Aydınlıkçı Perinçekgillerden azade nasıl bir siyasi argümanının olduğunu bu millete izah etmek zorundadır.
ABD'deki Kongre işgali ile Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan olayların aynı döneme denk gelmesinin dikkat çekici olduğunu ve tek kaynaktan beslendiğini iddia eden sayın Bahçeli’ye bahse konu ilgili şahsı o tarihte rektör atayanın “iri ortağı” olduğunu hatırlatırım.
Son olarak Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ABD deki kongre baskınından ilham aldıklarını söyleyen Sn. Bahçeli’ye,bu baskını ve Trump’ı destekleyenlerin kahir ekseriyetle AKP yöneticileri ile yandaşlarının olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Sahi 17-25 Aralık Sizce nedir?"
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |