PTT Yönetim Kurulu başkan ve üyeleri, genel müdür genel müdür yardımcıları, iştirakler başkanı ile özel kalem birimine tanınan yıllık 6 bin litre, 4 bin litreye indirilmesine rağmen benzin ve mazotun litresinin 16 lirayı geçmesi nedeniyle parasal olarak her bir araç için 65 bin liranın üzerine çıktı. PTT daire başkanları için yıllık 3 bin litre, PTT Başmüdürleri için ise yıllık 2 bin 500 litre akaryakıt kullanım hakkı belirlendi. Böylece PTT’de üst düzey yöneticilerin kullandığı araçların yıllık akaryakıt masrafı üst sınırı bugünkü fiyatlarla 42 bin lira ile 67 bin lira oldu.
YILLIK 1 MİLYON TL’DEN FAZLA TÜKETİM
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü Atila Sertel, 2020 yılında PTT Yönetim Kurulu başkan ve üyeleri, genel müdür genel müdür yardımcıları, iştirakler başkanı ile özel kalem birimine tahsisli 49 araç için 64 bin 516 litre yakıt alındığını belirterek, “Bu sene de aynı litreyi tükettiklerini varsaysak bile şuan ki fiyatlarla 1 yıllık 1 milyon lirayı geçiyor. Üstelik Sayıştay makam araçlarının hafta sonu ve bayram tatillerinde de kullanılıyor olabileceğine ve bunun yönetici maaşlarından vergilendirilmesine işaret ediyor. Son gelen zamlarla birlikte üst düzey bir yöneticinin yıllık akaryakıt tüketimi içi ayrılan bedel 60 bin lirayı geçecek. Araçları olmasına rağmen birçok insan arabasına dahi binemezken bu pahalılıkta üst düzey yöneticilerin makam araçlarını özel işlerinde kullanmaları kabul edilemez. Bu yöndeki soru işaretlerini önlemenin tek yolu PTT’deki makam araçlarına GPS sistemi takılması ve sıkı bir denetim yapılmasıdır” dedi.
“GPS ÖNERDİ, GENEL MÜDÜR GEREK DUYMUYORUZ DEDİ”
Üst düzey yöneticilerin kullandığı makam araçlarının yıllık akaryakıt tüketiminin sınırsız olarak belirlenmişken Sayıştay’ın ısrarlı yazması sonucu önce 6 bin litreye düşürüldüğünü şimdi de 4 bin litreye çekildiğini belirten Atila Sertel, şöyle devam etti:
“Geçen yıl 6 bin litre benzin veya mazotun fiyatı 45 bin liraya geliyordu. Akaryakıt fiyatları iki kat artınca litre olarak 4 bine düşürülmesine rağmen şimdi 60 bin lirayı geçiyor. Makam araçlarına takılacak bir takip sistemi tam kontrolü sağlar ve kafalardaki soru işaretleri de giderilmiş olur. Örneğin; PTT’nin iştiraki olan PTT Bilgi Teknolojileri A.Ş, kendi ürettiği araç takip sistemini kullanıyor. Kullanmakla da yetinmeyip bazı illerin Valiliklerine bu sistemi satıyor. Ama PTT’nin kendi makam araçlarında bu sistem yok. PTT başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki araçlarda takip sistemi zorunlu olmalı ve yakıt israfının önüne geçilmeli. Benzin ve mazotun litresinin 16 lirayı geçtiği şu günlerde kimsenin devletin aracını özel aracı gibi kullanmaya hakkı da yok. KİT Komisyonu toplantısında PTT Genel Müdürü Hakan Gülten’e de bu öneriyi getirdim. Kiralık araçların sözleşmelerinde GPS sistemi yer almadığını ve üst düzey yöneticilerin araçlarının takip edilmesine gerek duymadıklarını söyledi. Bu anlayışla hareket ettikleri takdirde ne araçların nasıl ve ne şekilde kullanıldığı denetlenebilir ne de artan yakıt sarfiyatı önlenebilir. GPS takmanın işini düzgün yapan, kendisine tahsis edilen aracı sınırları içerisinde kullanan yönetici için hiçbir zararı yok. GPS takmaktan imtina etmeleri hem anlamsız hem de kafalarda soru işareti oluşturuyor.”
İşte Sayıştay'ın PTT ile ilgili raporu:
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |