Özler Yörük cinayeti davasında karar!

İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar O.A, B.Ö, U.B. ve H.B, tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS ile katıldı, taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Avukatların savunmalarının ardından son sözü sorulan sanık O.A, eşi Özler'i kasten öldürmediğini savunarak, "Eşimi asla öldürmek istemedim. Eşimin ölümüne neden olduğum için çok pişmanım." dedi.

Sanık B.Ö. olaya müdahil olmadığını öne sürdü. B.Ö, tek suçunun emniyete işlenen suçu bildirmemek olduğunu iddia etti. Sanıklar U.B. ve H.B. de suçsuz olduklarını öne sürerek tahliyelerini talep etti.

Mahkeme başkanı, O.A. ve U.B'yi, "canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "çocukların hürriyetini yoksun kılmak" suçundan 17 yıl 6'şar ay ve "fuhşa teşvik" suçundan 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı.

B.Ö.'ye "canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçuna iştirakten 20 yıl, fuhşa teşvikten 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilirken, H.B'ye ise "canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçuna iştirakten 18 yıl, "kişi hürriyetini yoksun kılmak" suçundan da 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Tutuksuz 2 sanık hakkında beraat kararı verildi.

Olayın geçmişi
İzmir'in Bornova ilçesinde 2018'de ormanlık alanda yanmış halde bulunan cesede ilişkin polis soruşturmasında "yeniden yüzlendirme" çalışması yapıldı. Polis, o dönem kaybolan tüm kayıp kadınların akrabalarından alınan DNA örnekleriyle yapılan karşılaştırma sonucu cesedin Özler Yörük'e (33) ait olduğunu tespit etmişti.

Cesedin kimliğinin belirlenmesi sonrası çevresindeki kişiler üzerinde yoğunlaşan ekipler, geçen yıl 12 Ekim'de İzmir, Malatya ve Aydın'daki adreslere eş zamanlı düzenledikleri baskınlarda 13 kişiyi gözaltına almış, hakimliğe çıkarılan 6 şüpheliden 4'ü tutuklanmıştı.

Hazırlanan iddianamede sanıklar O.A, B.Ö, U.B, H.B'nin de aralarında olduğu 6 sanık için "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "fuhşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek", "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından dava açılmıştı.