İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor. ABB Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Saraçhane’deki İBB Başkanlık Binası önündeki halk buluşmasında konuştu.
Konuşmasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Arkadaşlar. Gidip Toros Dağları’na bakınız; eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez" sözleriyle başlayan Yavaş, şöyle devam etti:
- Bu sözü bu ülkenin evlatları olarak hiçbir zaman unutmadık. Hiçbir zaman umutsuz olmadık. Çünkü o çadırlarda duman hep tüttü ve tütmeye de devam ediyor. Binlerce Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu vatandaşının; yaşlısının, gencinin, üniversite öğrencisinin, o yörük çadırına sahip çıkmasıyla tüten dumandır o. Umudumuz tam da buradadır. CHP olarak 101 yıldır tüten o dumandan aldığımız umut ve Ata'dan verdiği görevle bu ülkeyi sahipsiz bırakmadık. Asla bırakmayacağız. Bugün de CHP'yle birlikte bu ülkeye, bu ülkenin geleceğine, gençlerine, çocuklarına ve iradelerine sahip çıkan bütün yurttaşlarımıza buradan şükranlarımı sunuyor, onları saygıyla selamlıyorum. Buradan aldığım destekle diyorum ki hak yerini bulacak, hukuk ve demokrasi kazanacak, ülkemiz kazanacak. Bunun başka yolu yoktur. Bunu demokrasiye inanan tüm yurttaşlarımızla, yani sizlerle beraber yapacağız.
- Biz buradayız. Dimdik ayaktayız. Buraya bugün tüm Türkiye olarak toplandık. Demokrasiye, laik ve sosyal hukuk devletine sahip çıkmak için buradayız. Anayasamıza sahip çıkmak, onun uygulanmasını sağlamak için buradayız. Anayasada bulunan seçme ve seçilme hakkını herkesin kullanabilmesi için buradayız. Milli iradenin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını haykırmak için buradayız. Ekrem İmamoğlu’nun hakkını savunmak, ona oy veren milyonların oyuna, iradesine sahip çıkmak için buradayız. İsmail Saymaz gazetecilik yapsın bizi haberdar etsin diye buradayız. Gencecik 'Mustafa Kemalin Askerleriyiz' diyen Atatürkçü teğmenlerin hakkı yenmesin, kahraman Türk ordusuna komutanlık yapsınlar diye buradayız. Bu mücadelede halkımızın desteği en büyük gücümüzdür. Çünkü biz bir avuç insan değil, milyonlarız. Bugün Saraçhane’de toplanan on binler de bunun en büyük kanıtıdır. Her gün bir önceki günden daha kalabalık olacak, her gün sesimizi çok daha gür çıkaracağız.
Yavaş, adaletin olmadığı yerde hukukun olmayacağını, hukuksuzluğa sessiz kalanın ise zulme ortak olacağını ifade ederek, bugün yaşanan adaletsizliklerin yalnızca belli bir kesimi değil, tüm toplumu ilgilendirdiğini vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
- Bir kişiye yapılan haksızlık tüm ülkeye yapılmış sayılır. Bu nedenle haksızlığa susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Doğru duvarlar yıkılmayacak, hak yerini yeniden bulacak. Demokrasi ve hukuk insanlar için hava gibi su gibi bir ihtiyaçtır. Hukuk olmayınca insanlar yoksullaşıyor, nefessiz kalıyorlar. Devleti adil kılan hukuka bağlı kalmasıdır. Böyle olmayınca demokrasi olmuyor, özgürlükler olmuyor, ekmek olmuyor, medeniyet olmuyor. Sabahın köründe seçilmiş bir iradeyi temsil eden yerel yöneticinin, Ekrem Başkanımızın gözaltına alınması bu güven hissini yerle bir ediyor. Bakın Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ halen iddianamesi hazırlanmadan tutuklu olarak yatıyor. Buradan ona da selam olsun. Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen seçilmiş bir milletvekili olan Can Atalay halen cezaevinde yatıyor. Bu iki örnek bile hukuk devletinden uzaklaştığımızın en büyük göstergesidir.
Mansur Yavaş, yaşanan hukuksuzlukların yalnızca adaleti değil, ekonomiyi de derinden sarstığını, Türkiye'nin bir günde her şeyin yüzde 10 değer kaybettiği bir ülke haline geldiğini kaydetti.
Masumiyet karinesinin ayaklar altına alındığını söyleyen Yavaş, şöyle konuştu:
- Hukuk önünde herkesin eşit olması gereken bir ülkede, kendi bakanlığı ile ticaret yapanlar hiçbir şekilde soruşturulmazken büyük yolsuzluklara bulaştığı iddia edilenlerin büyükelçi yapıldığını görüyoruz. Hukuksuzluklara karşı tüm muhalefetin yan yana gelmesi artık bir tercih değil, zorunluluk halini almıştır. Demokrasiyi savunmak, bu ülkede yaşayan herkesin ortak sorumluluğu haline gelmiştir. Bir yıldır televizyonlarda kim cumhurbaşkanı olacak tartışması yapılıyor ve yaptırılıyor. Oysa bizler koltuk kavgası içinde değiliz; tam tersine, bu ülkeyi adalet, liyakat ve hukukun üstünlüğü ile yeniden inşa etme mücadelesi veriyoruz. Ortak hedefimiz bir tane, yeni bir iktidar, hukuka bağlı bir iktidardır.
- Bunun da yolu güçlü bir parlamenter sistemdir. Güçler ayrılığına dayalı, yargı bağımsızlığının tam anlamıyla inşa edildiği bir sistem, bu ülkenin kurtuluş reçetesidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denendi ve olmadı. Anketlerde yüzde 60’ın üzerinde başkanlık sisteminden vazgeçilmesi ve erken seçim talebi ortaya çıkmaktadır. Biz buradayız. Genel Başkanımızla, milletvekillerimizle, Ekrem Başkanımızın ailesiyle, il başkanlarımızla, örgütümüzle ve en önemlisi demokrasiye inanan milyonlarca yurttaşımızla birlikte bu ülkeyi içinde bulunduğu bu karanlık girdaptan hep birlikte çıkaracağız.
- Umutsuz olmayacağız. Çünkü umutsuzluk kaybetmektir. Hiç merak etmeyin, Ekrem Başkan da en kısa zamanda aramıza katılacak ve bu büyük Türk milleti olarak Türkiye’yi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız. Demokrasiyi ve hukuk devletini çağdaş normlarda yeniden inşa edeceğiz. Buna inanın, Türk milleti bunu daha önce de yaptı. En umutsuz anımızda küllerimizden doğan anka kuşu gibi bu ülkeyi yoktan var etti. Yüreğimizdeki ülke sevdasının hiç bitirmediği umut ile Türkiyemize sahip çıkacağız. Onu onurlu, huzurlu ve mutlu insanların ülkesi haline tekrar döndüreceğiz. Buna Ekrem Başkan da inanıyor, hepimiz inanıyoruz. 'Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim. Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim.' Her şey çok güzel olacak. Güzel günlerde buluşacağız.
ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane'de toplanan vatandaşlara hitap etti. Kalabalık arasında birinin biber gazı kullanıldığını söylemesi üzerine, Özel, "İstanbul Valisi Davut Gül, sana sesleniyorum. Bu meydanı provoke etme. Orada bir daha biber gazı görmeyeceğim. Bir daha biber gazı görürsem, olacaklardan İstanbul Emniyet Müdürü sorumludur. İstanbul Valisi sorumludur" diye seslendi.
Özel'in konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle:
- Burada Ekrem İmamoğlu’nun yol arkadaşları, yoldaşları var. Burada iyi insanlar, tertemiz insanlar var. Pırlanta gibi gençler var. Türkiye’nin umudu var. Sen kim oluyorsun, Türkiye’nin umuduna gaz sıkıyorsun. Biraz önce il başkanımız, İstanbul Valisi’ne ulaştı. Buradaki durumu kendisine anlattı. Kendisi de bir daha gaz sıkılmaması yönünde talimat verdiğini söyledi. Böyle devam ederse, burada barış içinde, kardeşlik içinde, demokratik bir zeminde tepkimizi, protestomuzu, beklentimizi, dayanışma duygularımızı ifade edeceğiz. Bundan sonraki süreçte kimse CHP’den salonlarda, binalarda, siyaset beklemesin. Bundan sonra sokaklarda, meydanlardayız.
"Resul Emrah Şahan, onlara eşit temsiliyet hakkı verdiyse, helal olsun"
- Bugün Şişli Belediyesi’ne gittim. Belediye başkanımız Resul Emrah Şahan’ın yol arkadaşlarıyla, emekçilerle bir araya geldim. Buradan Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’a selamlar olsun. Resul Emrah Şahan, CHP’nin yetiştirdiği bir evlat. Çok kaliteli, çok çalışkan bir bürokratken, büyük bir oyla, büyük bir teveccüh ile seçildi. Ben Resul Başkan’a bakınca, onda sadece bir ilçe belediye başkanı değil, onda geleceğin bakanını, bu ülkeye en güzel hizmetler yapacak çok etkili bir siyasetçiyi görüyorum. Bugün Resul Emrah Şahan, bir terör suçlamasıyla ve terör örgütüne yardım etme suçlamasıyla gözaltında tutuluyor. İddia kent uzlaşısı yaparak, batıdaki Kürtleri, buradaki belediyelerde temsiliyet sağlamak. Buradan açıkça söylüyorum. Batıdaki Kürtler, buradaki Türkler, Lazlar, Çerkesler gibi, batıdaki Aleviler, Sünniler gibi tam ve eşit haklara sahiptir. Resul Emrah Şahan, onlara eşit temsiliyet hakkı verdiyse, helal olsun. Ancak dedikleri şu, ‘Siz kent uzlaşısı yaptınız. Bu isim, DEM Parti’nin kullandığı bir niteleme’ Kendilerinin seçim kazanamadıkları yerlerde, kente hizmet edeceğine inandıkları, kente katkı sağlayacağına inandıkları, temiz yöneteceğine inandıkları adaylarda birleşmek üzere aldıkları bir karar. Biz de bunu İstanbul İttifakı olarak nitelendirdik ve uyguladık. İstanbul’un sosyal demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, Kürt demokratları bütün demokratları bir araya gelecek ve İstanbul’u kazandı. İşte biz hep birlikte bunu başardık. Hepsine minnettarız. Hepsinin arkasındayız.
"Tayyip Bey, Türkiye İttifakı’nın da İstanbul İttifakı’nın da sahibi benim"
- Aramızda Adana İttifakı’nın mimarı Zeydan Karalar var. Bursa İttifakı’nın, Mersin İttifakı’nın mimari burada. Vahap Seçer var. Burada Eskişehir’i, kazanan, Tekirdağ’ı kazanan başkanımız, Aydın’ı kazanan ‘topuklu efemiz’ var. Biz tüm kentlerde kimseyi ayırmadan seçim kazanırken, listemizde geçmişte başka siyasi partilerde bulunan çok sayıda isim yer aldı. Şimdi o isimlerden dolayı, kimse belediye başkanlarını mesul tutmaya kalkmasın. Tayyip Bey, Türkiye İttifakı’nın da İstanbul İttifakı’nın da sahibi benim. Mesulü benim. Ne hesap soracaksan, benden soracaksın. Bizi Şişli’de izleyen on binlere selam yolluyoruz. Hep birlikte haykırıyoruz, Emrah Şahan yalnız değildir. Yarın sabah saat 11.00’de Beylikdüzü Belediyesi’nde olacağız. Murat Çalık başkanın yol arkadaşlarını selamlayacak, onlarla birlikte haykıracağız, Murat Çalık yalnız değildir. Buradan Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ı, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’i, Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’i saygıyla selamlıyoruz. Onlara sesleniyoruz. Sizi seviyoruz. Sonuna kadar yanınızda, arkanızdayız.
"Ekrem Başkan, ne yolsuzluğa bulaşır ne de terörle işi olur"
- Bugün İstanbul’da, yıllar önce İstanbul’un oyunu almış, desteğini almış, bu İstanbul’a hizmet etmiş ama artık seçim kazanamayacağını görmüş bir kişinin hezeyanlarıyla ve verdiği haksız, hukuksuz talimatlarıyla karşı karşıyayız. İstanbul’da yoksulu aşevinde doyuran, düşük gelirliyi Kent Lokantaları’nda ağırlayan, yeni doğan bebeği, ‘hoş geldin bebek’ diye karşılayan, yoksul anneyi, ‘Anne Kart’ ile kucaklayan Ekrem Başkanımıza karşı hazımsızlar. Büyük bir kumpas kurdular ama buradan herkes bilsin ki Ekrem Başkan, ne yolsuzluğa bulaşır ne de terörle işi olur. Tayyip Erdoğan, sıkışınca FETÖ’cülere kendi genel kurmay başkanını, terörist ilan ettirmiş, yıllar sonra da ‘milli ordumuza kumpas kurdular’ demiş biridir. Ekrem İmamoğlu gibi vatanını, milletini seven, yoksulu kendi evladından ayrı görmeyen, şefkatli, çalışkan, namuslu bir evlattan ne hırsız çıkar, ne yolsuz çıkar ne terörist çıkar.
"Ey Tayyip Erdoğan, sen en çok sokaklardan korkarsın"
- Ey Recep Tayyip Erdoğan, sen en çok meydanlardan korkarsın. Bu akşam Saraçhane’yi görüyor musun? Ey Tayyip Erdoğan, sen en çok sokaklardan korkarsın. Artık sokaklardayız, meydanlardayız. Korkmaya devam et. Bizi korkutamazsın. Sen korkacaksın. Buradan sözümün, sesimin ulaştığı tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Demokratik biçimde, şiddete bulaşmadan ama hak aramak için söke söke almak için sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir. Bundan sonra kırıp, dökmeden, yakıp, yıkmadan ama sinmeden, durmadan, sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir. Bana diyorlar ki ‘Sokak çağrısı mı yapıyorsun?’ Evet. Buradan sesleniyorum. Evde aç oturmayacağız. Evde yoksul oturmayacağız. Evde işsiz, güvencesiz oturmayacağız. Sen bizim seçtiğimizi nezaretlerde tutarken, biz evde oturmayacağız. Asla. Buradakiler senin gibi ne korkaklar ne de zalimler. Kimseye kıyamazlar. Ama kendilerini de senin gibi bir zalimin vicdanına bırakmazlar. Biz, birbirimize emanetiz. Tayyip Bey, korkuyorsun ve diyorsun ki ‘sokağa mı çağırıyorsun’, diyorsun ki ‘meydanlara mı çağırıyorsun?’ Evet. Bu meydanı, bu sokakları ben doldurmadım. Sen doldurdun sen.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
# | TAKIM | O | G | B | M | A | Y | AV | P |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Galatasaray | 27 | 22 | 5 | 0 | 68 | 27 | 41 | 71 |
2 | Fenerbahçe | 26 | 19 | 5 | 2 | 63 | 23 | 40 | 62 |
3 | Reeder Samsunspor | 27 | 15 | 6 | 6 | 44 | 30 | 14 | 51 |
4 | Beşiktaş | 26 | 12 | 8 | 6 | 39 | 26 | 13 | 44 |
5 | ikas Eyüpspor | 27 | 12 | 8 | 7 | 40 | 29 | 11 | 44 |
6 | Gaziantep FK | 26 | 11 | 5 | 10 | 36 | 35 | 1 | 38 |
7 | Göztepe | 26 | 10 | 7 | 9 | 44 | 34 | 10 | 37 |
8 | Rams Başakşehir | 26 | 10 | 6 | 10 | 41 | 37 | 4 | 36 |
9 | Trabzonspor | 26 | 9 | 8 | 9 | 43 | 31 | 12 | 35 |
10 | Kasımpaşa | 27 | 8 | 11 | 8 | 47 | 52 | -5 | 35 |
11 | Çaykur Rizespor | 27 | 10 | 3 | 14 | 34 | 46 | -12 | 33 |
12 | Onvo Antalyaspor | 27 | 9 | 6 | 12 | 30 | 51 | -21 | 33 |
13 | Tümosan Konyaspor | 27 | 8 | 7 | 12 | 33 | 40 | -7 | 31 |
14 | Corendon Alanyaspor | 27 | 8 | 7 | 12 | 31 | 40 | -9 | 31 |
15 | Sipay Bodrum FK | 27 | 8 | 6 | 13 | 20 | 29 | -9 | 30 |
16 | Net Global Sivasspor | 27 | 7 | 6 | 14 | 33 | 45 | -12 | 27 |
17 | Bellona Kayserispor | 26 | 6 | 9 | 11 | 27 | 46 | -19 | 27 |
18 | Atakaş Hatayspor | 26 | 4 | 7 | 15 | 29 | 46 | -17 | 19 |
19 | Adana Demirspor | 26 | 2 | 4 | 20 | 25 | 60 | -35 | 0 |