CHP Kemalpaşa İlçe örgütü ile bir araya gelen CHP İzmir Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu, daha sonra Karadenizliler, Erzurum, Kütahya, Gümüşhane, İspir ve Artvinliler Derneklerini ziyaret etti. Yüzde 40’ı tarım alanı olan Kemalpaşa’nın yanlış üretim planlamaları nedeniyle kan kaybettiğini belirten Nalbantoğlu, "İlçede neredeyse yarım asırdır yaşanan sanayileşme hamlesi ve hükümetin yasal düzenlemelerini her iki üretimi de koruyacak şekilde yapmaması, geçim kaynağı tarım olan ve ürününün yüzde 60’ını ihraç eden yerleşik halkı zora sokmuş durumda. Ülkemiz üreticisinin büyük hayalleri değil, hak talepleri var. Elbette sanayiye de karşı değiliz. Ancak, yapmak için yıkmaya gerek yok. Tarım arazilerini kamulaştırarak yerine OSB yapmak, akıl kârı değil. Sanayi girişimlerin önünü açmak için tarımsal üretimi baltalamak zorunda değiliz. Kemalpaşa da bu çarpık bakış açısı ve yaptırımların kurbanlarından biri. Ansızca, Kuyucak ve Yenmiş Köyleri’nin çiftçileri de bu sorunla burun buruna" diye konuştu.
Herkesi mutlu edecek çözüm mümkün
Üretici birlikleri, kooperatifler, sendika ve diğer gönüllü kuruluşlar gibi yerel örgütlenme kapasitesini arttırıcı aktörlerin de yok sayıldığını kaydeden Nalbantoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Torba Yasalarla yapmak istedikleri aşikar. Yine, sahipli arazilerdeki ormanları, ‘orman’ olmaktan çıkarmaya hazırlanıyorlar. Yanan ormanların 2B adı altında imara açılmasının önünü açmaya çalışıyorlar. Türkiye’de zaten ormanlar, tarım alanları, sulak araziler, göller hızla yok oluyor. CHP; ekolojik dengeyi bozan, birini var edeceğim derken, diğerini yok eden karar ve uygulamaların her zaman karşısındaydı. Herkesi birden mutlu edecek çözümler mümkün ve bunu biz başaracağız.”
Mezheplere değil, mezhepçilere karşı olmak
Bayraklı’da İlçe örgütü, Erzurum ve Bitlisliler Dernek yöneticileri ile bir araya gelen CHP Milletvekili Adayı Rıfat Nalbantoğlu, ardından İzmir Alevi Kültür Derneği Cemevi’ni ziyaret etti. Demokrasi, hukuk ve adaletin evrensel değerlerine sırt dönmenin; gelişimin önündeki en büyük engel olduğuna dikkat çeken Nalbantoğlu, yine bir Neşet Ertaş sözüyle inanç özgürlüğüne vurgu yaptı.
Nalbantoğlu, “Ertaş; İnsanları birbirinden ayıran mezhepçilere karşıyım, mezheplere değil; der. Türkiye, yasaları, uygulamalarıyla böyle bir ülke olmalı. Demokrasinin, hukuk ve laikliğin gereği bu. Gerçek ve kalıcı ne varsa temel hak ve özgürlüklerin sağlanması ile mümkün olabilir. Nefretin, çatışmanın olduğu yer; farklı inançlara, yaşam biçimlerine saygının olmadığı, farklılıkların baskılandığı yerdir. Öyle bir ülke ve şehirde yaşıyoruz ki; tarihi birbirinden farklı inanışlar, kültürlerle dolu. Aslında, halkların birbiriyle sorunu olmamış. Dinin, iktidarın elinde kılıca dönüşmesi gerekir” dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |