Özel bir tekstil firmasında paket elemanı olarak çalışan Mehmet Sürer, geçen sene Ağustos ayında, tatile için gittikleri ailesini Diyarbakır'dan geri getirmek amacıyla İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne doğru yola çıktı. Kapılar Caddesi'nde yürürken ters yönden gelen bir motosikletin çarpması üzerine yere düşüp, kafasını çarpan Sürer, çevresindekilere 'bir şeyim yok' deyip otogara gitti ve Diyarbakır'a gitmek üzere otobüse bindi. Manisa'nın Salihli ilçesinde fenalaşan Sürer, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetiyle otobüsten ambulansa alınarak Salihli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Beyninde ciddi hasar oluştuğu belirlenen Sürer, Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada, bilinci kapalı şekilde yaklaşık 2 ay yoğun bakımda kalan Sürer, uyandığında konuşma, yürüme, yemek yeme gibi birçok yetisini kaybetti, elleri ve ayaklarında da bükülmeler meydana geldi. Tedavisinin ardından taburcu edilen ve yatağa mahkum olarak yaşamaya başlayan Sürer'e yüzde 100 engelli raporu verildi. Bu süre içinde de malulen emekli olan Sürer, midesine takılan tüp yardımıyla, mamayla beslenmeye başladı. Kendisine söylenenleri anlayan Sürer, sadece gözleriyle iletişim kurabiliyor. Eşi Emine Sürer, çaresizliklerine çözüm bulunmasını isterken, Mehmet Sürer, eşinin yardım çağrısı sırasında gözyaşlarına boğuldu. Esma, İslam (8) ve 1,5 yaşındaki ikiz kız çocukları Melisa ve Esila'ya hem annelik hem de babalık yapmaya başlayan Emine Sürer, eşine çarpan sürücünün bulunması için yetkililerden yardım istedi.
'BABALARININ NE ZAMAN AYAĞA KALKACAKLARINI SORUYORLAR'
Babalarıyla iletişim kuramayan çocuklardan Esma ile İslam'ın, babaları için yaptıkları resimleri onun yatağının yanındaki duvara astıklarını söyleyen Emine Sürer, "Onu böyle görmeye dayanamıyorum. Konuşamıyor, yürüyemiyor, yemek yiyemiyor, öylece bakıyor. Çocuklarım bana gelip, babalarının ne zaman ayağa kalkacağını soruyor" dedi. Eşinin aylık 800 liralık masrafı olduğunu söyleyen Emine Sürer, "Ben, tek başıma hem çocuklarımı büyütmeye hem de eşimi iyileştirmek için sesimi duyurmaya çalışıyorum. Çok çaresiz hissediyorum. Doktorlar, fizik tedavi görürse eşimin iyileşebileceğini söylüyorlar. Tedavi için yardım istiyorum, lütfen sesim duyulsun" dedi.
'KİMSENİN BABASININ BU HALE GELMEMESİ İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM'
Çiftin kızları Esma'nın Türkçe dersinde otobiyografi yazımı eğitimi alırken kaleme alıp, babasının yatağının yanı başına astığı yazı ise okuyanları duygulandırıyor. Küçük Esma'nın doktor olup babasını iyileştirmek isteğini anlattığı otobiyografisinde şu ifadeler yer alıyor:
"Ben Esma Sürer, Mardinliyim. Dört kardeşiz, üç kız bir erkek. En sevdiğim renk bebek mavisi, en sevdiğim yemek sarma, en sevdiğim tatlı sultan sarması. Yemek yapmayı çok severim. Hayalimdeki meslek beyin cerrahlığı. Beyin cerrahı olmak istememin başlıca sebebi, babamın motosiklet kazasında beyin kanaması geçirip, yatalak kalması. Benim en büyük hırsım bu yüzden. Doktor olup, hiç kimsenin babasının bu halde kalmaması için elimden geleni yapacağım. Doktor olup, insanların hayatlarının bu kadar ucuz olmadığını herkese göstereceğim. Doktor olup, babamın, annemin, benim ve kardeşlerimin yaşadıklarını hiç kimsenin yaşamaması için uğraşacağım."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |