Milli Eğitim Şurası çıkışı!

CHP Genel Merkezi'nin Türkiye'nin birçok farklı ilinde düzenlemeyi planladığı "İktidar İçin Eğitim Toplantıları'nın ilki İzmir'de yapıldı. CHP İzmir İl Başkanlığı öncülüğünde Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen etkinliğe CHP Ankara Milletvekili ve Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Yıldırım Kaya, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan ile Doç. Dr. Ahmet Yıldız konuşmacı olarak katıldı. Toplantıda Aydın, Uşak, Manisa, Balıkesir, Afyonkarahisar, Çanakkale ve Kütahya'dan parti eğitmenleri, sendika temsilcileri ve akademisyenler de yer aldı.

"KIZ ÇOCUKLARINI EĞİTİMDEN UZAKLAŞTIRAN SİZ DEĞİL MİSİNİZ?"

Cumhuriyetle hesaplaşmak isteyenlerin devrimleri bir bir yıkarak eğitim değerlerini yok etmeye çalıştıklarını söyleyen Kaya şunları kaydetti:

"Cumhuriyeti kuranlar, bu ülkeyi kurtaranlar İzmir'de şanlı bayrağımızı dalgalandırdılar. Gazeteci Hasan Tahsin ilk kurşunu attığında Türkiye'nin bağımsızlığı için adım adım atıldı. İşte biz bu adımı unutmadık. Cumhuriyeti yaşatmak için demokrasi devrimine ihtiyacımız var. Bunun için de eğitim devrimlerinin yaşaması gerekiyor. Saltanatı yeniden inşa etmek ve hilafeti getirmek isteyenler, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'ndaki görevlendirmeleriyle bize bir mesaj verdiler. 'Biz hilafeti istiyoruz, tarikatlarla ülkeyi yöneteceğiz, latin harflerine karşıyız' diyorlar. Cumhuriyet yaşayacak, devrimlerine devrim katarak yaşayacak. Siz, Talim ve Terbiye Kurulu'na atadıklarınızla milli eğitim şurası topluyorsunuz. 1968 yılında Türkiye'nin içine düştüğü durum neyse bugün de ondan farklı değiliz. Milli eğitim şurası, 'Her 3 yılda milli eğitim şurası toplanır' hükmüne rağmen 7 yıldır toplanmıyor. Bugün kafalarına taş mı düştü de topluyorlar? Başlığı da 'Eğitimde fırsat eşitliği.' Eşitsizliği yaratan sizin 20 yıllık zulüm iktidarınız değil mi? Kız çocuklarımızı eğitimden uzaklaştıran siz değil misiniz? Hilafeti savunanları Talim Terbiye Kurulu'na taşıyanlar siz değil misiniz? Bu eşitsizliği yaratan Adalet Kalkınma Partisi'nin kendisidir. Bu eşitliği kuracak olan ise halkın iktidarıdır.''

"EĞİTİM POLİTİKALARI GÜNCELLENECEK

İktidar için eğitim toplantılarının amacıyla ilgili bilgi veren Yıldırım Kaya şöyle devam etti:

"Toplantılarımızı İzmir'de başlattık. Yarın Fakir Baykurt'un memleketi Burdur'da olacağız. 6 Kasım'da YÖK'ün kurulduğu Mersin'de olacağız. Güney illerimizin tamamının katılacağı bir toplantı yapacağız. 7 Kasım'da Diyarbakır'da olacağız. Biz artık iktidara yürüdüğümüzü, dünya ve Türkiye kamuoyuna ilan ettik. 'Geliyor gelmekte olan' dedik. Karadeniz'e, daha sonra İstanbul'a geçeceğiz. Cumhuriyetin başkenti olan ve ilelebet olacak Ankara'da da 21 Kasım'da bu toplantımızı yapacağız. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun en önemli bileşen olarak saydığı eğitim alanında hazırlıklarımızı tamamlamak istiyoruz. 'Benim de sözüm var, geleceğimi çaldırmak istemiyorum, umudumu dillendirmek için buradayım' diyenlerin sözlerini özgürce söylediği ve söylediklerinden eğitim politikalarını güncellediği toplantılar yapacağız. İktidara gelmekte olan partimizin milli eğitim bakanlığına oturacak kişi somut hangi görevleri yapacağını, neleri hedeflediğimizi bilecek. Koltuğa oturduğunda neyle karşı karşıya olduğunu düşünmeyecek.''

MUSTAFA GÜNDÜZ TEPKİSİ 

2 Kasım'da Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğü toplantıya değinen Kaya sözlerini şöyle tamamladı:

"Milli Eğitim Bakanı burada utanmadan, sıkılmadan 'Tarikatlarla yapılan protokollere devam edeceğiz' diyor. Talim Terbiye Kurulu'na atadığı Mustafa Gündüz denen, adının başında profesör olan kişi saltanatı savunan, hilafeti getireceğim diyen, latin harflerine karşıyım diyen biri. Bu kişi, 20. Milli Eğitim Şurası'nın sekretarya görevini görecek kurulda görev alıyor. Bu  1-3 Aralık'ta 'Biz hilafeti savunanlar, tarikatlarla yol yürüyenler bir şura yapacağız' diyorlar. Biz o şurayı tanımayacağız. O şura eğitim sorunlarına çözüm üretmekten yoksundur. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, Cumhur hükümetinin politikasına ihtiyacımız yoktur. Bunlar batmış bir gemidir. Terk edenler olmaya başladı. Ama biz ülkenin batmasına izin vermeyeceğiz."