SONKALEİZMİR-Cüneyt Oğuz'un yazılı açıklaması şöyle:
Bizler ülkemizin Milli birlik ve beraberliğine, bağımsızlığına olan bağlılığımızı Andımız'ı okuyup her daim hatırlayarak büyüdük. Andımızdaki sözler bizim yol göstericimiz oldu ve bizlerin bugün vatanını ve milleti seven, geçmişiyle gurur duyan insanlar olmamızı sağladı. Ülkemiz çocuklarını, iyi birer birey, vatanını seven iyi birer vatandaş olarak yetiştirmek adına çok anlamlı olan andımızın okunması yasağının kime hizmet edeceği sorgulanmalıdır. Bunu tedavülden kaldırmak isteyenler gerçekte bizim gibi vatanını seven milletini seven vatanseverlerden rahatsız olmakta ve bizim gibi yetişecek yeni nesillerin önünü kesmek istemektedirler.
Tüm dünya ülkelerinin bizim andımıza benzer uygulamaları vardır. Öğrenciler okulda ders öncesi ülkelerine bağlılıklarını vurgulayarak, uluslarının geleceği ve milli birlik için kendi menfaatlerinden vazgeçebileceklerine dair söz verirler. Geçmişte onlara bugünlerini yaşatmak için hayatını feda etmiş atalarına minnet duyarlar.
Türk olmak bir üst kimliktir. Türk olmak kafatası milliyetçiliği değil yurttaşlık bilincinde olmaktır. Eğer her kavramı sulandırıp tartışmaya açarsak Ulusal egemenliğimiz tehdit altına sürüklenecektir. Din, dil, Irk, mezhep ayrımı yapmadan bu topraklar üzerinde özgürce yaşamalıyız bu özgürlüğümüzüde Ulusal egemenliğimizle teminat altına almalıyız.
Türk Milleti, bir ırkı değil bir toplumu Türk de yurttaşlık bilinci içerisinde toplumun içinde yaşayan bir bireyi temsil etmektedir. Osmanlı İmparatorluğu dağıldıktan sonra Rumeli’den, Kafkaslardan, Irak ve Suriyeden Anadolu’ya gelen halkların oluşturduğu üst kimlik Türk Milleti kimliği artık kullanılmayacakmış. Bu durum ümmetçilerin ve bölücülerin ekmeğine yağ sürecektir ama bu kutsal topraklar üzerinde yaşayan insanların geleceği için ne ifade edecektir?
Bu olay dayanışmayı değil Ülkemizde ayrışmayı teşvik edecektir. Misakı Milli’yi tartışmaya açacak, Üniter devleti tehdit edecektir.
Bu duruma sessiz kalan siyasi partilerimizin yöneticileri ise teslimiyetçi muhalefet anlayışıyla yine konjonktürel davranmaktadır ve ilkesizliklerini birkez daha kamu oyuna göstermektedir. Türkiye Cumhuriyetinin kurucu partisinin koltuklarında oturan arkadaşlarda bu süreci kendilerine oy veren seçmenin düşüncelerini hiçe sayarak suskunlukla izlemektedir ve bu davranışlarıyla benim geçtiğimiz ay almış olduğum ayrılık kararımı maalesef birkez daha doğru kılmaktadır.
Geliyoruz, din, dil, Irk, mezhep ve cinsiyet ayrımı yapmadan, Milli birlik ve beraberliğimizi korumak memleketimizin 83 milyon insanını kucaklamak için geliyoruz. Hükümetin zulmünden bu muhalefetin basiretsizliğinden çaresizliğinden umudunu yitirmiş vatandaşlarımıza umut olmak için aydınlık, huzurlu ve güvenli yarınlar sağlamak için geliyoruz !!!
MEMLEKET HAREKETİ.. AZ KALDI.."