SONKALEİZMİR- Köy Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer yönetim kurulu üyeleri ile birlikte depremin vurduğu illerden Osmaniye'de kırsaldaki destek çalışmalarına katıldı. Bölgedeki ihtiyaçların tespiti için yöre halkı ile görüşen Soyer, izlenimlerini SONKALE'ye anlattı.
"TARIM HIZLA DEVAM EDECEK"
Depremler sonrası bölgedeki tahribatın Türkiye tarımına etkisiyle ilgili değerlendirme yapan Neptün Soyer şöyle konuştu:
"Hepimizin başı sağ olsun, geçmiş olsun diliyorum. İnşallah daha dirençli kentler, daha güvenli, daha yaşanabilir, sürdürülebilir, doğayla uyumlu kentler oluşturulabilir. Müthiş bereketli toprakların olduğu, buğdayın ekmeye dönüşüp yerleşik tarımın başlamış olduğu topraklar. Deprem bir doğa olayı... Afete dönüşmesi insanın doğayla uyumlu yaşamayı becerememesinden kaynaklı ne yazık ki. Bunu şunun için söylüyorum. Tarımın yapıldığı, çiftçilikle uğraşan köylümüzü de deprem vurdu. Can kayıpları, hasarlarımız var kırsalda da. Kentlerdeki tahribata bakıldığında köylerin baş edebildiğini, biraz destek sağladığımızda da hayatını sürdürülebildiğini görüyoruz. Kırsaldan öyle milyonlar göç etmedi. Bu yardımları bir müddet daha devam ettirerek, yaralar sarıldıkça tarım çok hızlı devam edecektir. Kentlerdeki tahribatın kayıplarımızın ülkemize negatif etkileri çok daha fazla olacaktır."
"NAKİT PARAYA İHTİYAÇ VAR"
Bölgede yürüttükleri çalışmalara değinen ve destek çağrısı yapan Başkan Soyer şöyle devam etti:
"İzmir Köy Koop Birliği yönetimi olarak Osmaniye’ye gittik. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin köylere yapacağı yem desteğinde ortak çalışmamız oldu. Dağıtımına da katıldık. Köyler hayatını sürdürüyor. Tarlasını sürüyor bahçesine bakıyor. Tarım Bakanlığı bölgede desteklemeleri öne çekti, sistem ağır ama başlattılar. O bölgedeki ihracat ürünlerine ihracatçı birlikleri satış konusunda destek olmalı. Bölgede maddi bir kayıp olmasa da bu insanlar eşini dostunu, konu komşusunu kaybetti. Psikolojik olarak da ihtiyacını karşılamalı bu destekler. Bazı bölgelerde tarlalarda kullanılacak gübre, ekim yapılacak tohum ihtiyacı olacak. Traktör ve ekipmanı hasar gören çiftçiler var. Elektrik, su, ya da bankalara borçları olan çiftçiler... Tam da şimdi devletin destekleme zamanı. Nakit paraya ihtiyaç var."
"ATATÜRK BİZE MÜTHİŞ BİR MİRAS BIRAKMIŞ"
Mustafa Kemal Atatürk'ün kırsal kalkınma için hayata geçirdiği köy enstitülerini anımsatarak bölgede yapılması gereken çalışmaları anlatan Neptün Soyer sözlerini şöyle tamamladı:
"Her bölgenin kendine özgü faaliyetleri, tarım uygulamaları ve davranışları var. Örgütlü yapı yok denecek kadar az. Var olan da zayıf. Osmaniye özelinde söylemek istediğim önemli konu Düziçi Köy Enstitüsü. Bu demektir ki kırsalı güçlü, bir müddet de olsa hafızalarda enstitü gibi model olan bölge, kollektif hareket edebilen ve üretebilen insanlar. Bazı köylerde bu ruhla kurulmuş varlığını sürdüren tarımsal kalkınma kooperatif başkanları ile bir araya geldik. Üretim alanlarını meraları, un değirmenlerini gezdik. Ve bir kez daha anladım ki Mustafa Kemal Atatürk bize müthiş bir miras olarak bırakmış köy enstitülerini. Biz sahip çıkamamışız. Düşünsenize köyde okul olsa, köyde sağlık ocağı olsa, köyde spor sahası olsa insanlar niye kente göçsün. Afet olduğunda da yaralarını kendi kendine de sarabilecekler. Biz işte öyle yaşayan üreten köyler gördük. Üreticilerle köy kahvelerinde oturduk ne yapabiliriz diye? Köy kardeşliği yaptık."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |