Geçen yıl 6 Ocak’ta D.Ö., kızı E.Ö.’nün telefonuna bakarken internet arama motorunda cinsel içerikli arama yapıldığını görünce kendisi ile konuştu. E.Ö., babası Ü.Ö.'nün kendisine 9 yıldır istismarda bulunduğunu söyleyince D.Ö., polise şikayetçi oldu. Gözaltına alınıp, poliste suçunu itiraf eden Ü.Ö., tutuklandı.
Hazırlanan iddianamede; sanığın kızına 9 yıl boyunca cinsel istismarda bulunduğu, bu eylemlerini haftada birkaç kez tekrarladığı ve bunu yaparken de kızını öldürmekle tehdit ettiği belirtildi. Savcı, sanığın '12 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı', 'çocuğun nitelikli istismarı', 'cebir tehdit ve silahla çocuğun cinsel istismarı' ve 'nitelikli istismar' suçlarından cezalandırılmasını istedi. İddianame, İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi.
'BANA İFTİRA ATTILAR'
Geçen yıl mart ayında görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Ü.Ö., Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) avukatları, taraf avukatları ve anne D.Ö. katıldı. Sanık Ü.Ö., polisteki ifadesini reddedip, kendisine iftira atıldığını savundu. Ü.Ö., "Karım benden boşanmak istiyordu. Ancak kızımızın babasız büyümemesi için boşanma teklifini kabul etmedim. Onlar da kızım ile gizli gizli görüşüp plan yaptılar ve bana iftira attılar" dedi.
Mahkeme heyeti, olay tarihinde çocuğun 15 yaşını tamamlamamış olduğu gerekçesiyle sanığı 'nitelikli cinsel istismar' suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırdı. Eylemin kızına yönelik olması nedeniyle sanığın cezası, 30 yıla çıkarıldı. 30 yıllık ceza da suçun cebir ve tehditle gerçekleştirildiğine kanaat getirilerek 45 yıl oldu. 45 yıllık ceza, eylemin farklı zamanlarda birden fazla kez tekrarlanması nedeniyle 1 kez daha artırıldı. Sanığa verilen toplam hapis cezası, hiçbir indirim uygulanmadan 78 yıl 9 ay oldu.
YARGITAY DA ONADI
Sanık avukatının itirazı ile dosya, istinaf mahkemesine taşındı. Dosyayı görüşen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını belirterek, itirazı reddetti. Kararın ardından sanık avukatı, bu kez dosyayı Yargıtay'a götürdü. Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi de temyiz sebebinin yerinde görülmediğine karar vererek, sanığa verilen 78 yıl 9 ay hapis cezasını onadı.
Kararı değerlendiren UCİM İzmir Hukuk Koordinatörü Avukat Özge Kalyoncu Yılmaz, "Dosyada mağdur çocuğumuzun ifadesi dışında sanığın ikrarı, tanık ifadeleri, adli rapor ve tüm maddi deliller değerlendirilmiştir. Verilen ceza gerek içerik gerekse bu tip suçlardaki yargılamaya emsal teşkil etmesi açısından son derece önemlidir. Nitekim olayın vahameti de göz önünde bulundurularak karar, yargı süreci mercilerince hassasiyetle ve öncelikle değerlendirilmiş, istinaf ve Yargıtay tarafından onanmıştır" dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |