Kemiklerin çimentosu kalsiyum

İzmir Kent Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Yetim, bedenin en sert dokuları olan kemiklerin  bağ dokusunun sertleşmesiyle oluştuğunu söyledi. Kemik sağlığı konusunda önemli uyarı ve önerilerde bulunan Uzm. Dr. Yetim, kemiğin üçte ikisini oluşturan organik kısmının başlıca proteinlerden, üçte birini oluşturan inorganik kısmının ise minerallerden oluştuğunu, bunun da kemiğe sertliğini veren esas bölüm olduğunu belirtti. Bu minerallerin en önemlisinin de kalsiyum olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Yetim, "Kemiklerimiz bedenimizin beton kısımlarıdır. Betonda çimento neyse, kemikte de kalsiyum odur. Bu nedenle, bedende kalsiyum eksik olursa kemikler de zayıf ve kırılgan olacaktır. Özellikle yaşlanma ile ve kadınlarda menopoz sonrası sık görülen bir kemik hastalığı olan osteoporoz da bunun sonucudur" diye konuştu. 

KALSİYUM METABOLİZMASINA DİKKAT

Uzm. Dr. Yetim kalsiyum metabolizması ve aktif D vitamininin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Kemiklerin yapısında kalsiyum başroldedir, ancak fosforun da önemli olduğunu unutmamak gerekir. Daha önce kemiklerde kalsiyumun en çok fosfat tuzları şeklinde bulunduğu belirtilmişti. Yani, yeterli fosfor olmazsa da kemikler yine zayıf olacaktır. Gerek kalsiyum ve gerekse fosforun kanda yeterli ve dengede olması birçok aracı maddenin etkisiyle olur. Bunların başında da aktif D vitamini gelir. D vitamini besinlerle alınır ve güneş ışığı ile deride aktif D vitamini denilen D3 sentez edilir. Dolayısıyla yeterli güneş ışığı olmadığında da dolaylı olarak kemik sağlığı etkilenecektir. Diğer aracı maddeler arasında hormonlar vardır, en önemlileri tiroid bezinden salgılanan Kalsitonin ve paratiroid bezleri tarafından salgılanan Parat hormondur. Bütün bu etkenler, kalsiyum ve fosfor metabolizmasında ve dolayısıyla kemik sağlığında önemli rol oynarlar."

NELER YENMELİ?

Öte yandan Uzm. Dr. Necdet Yetim, kalsiyumun kemiklerin yanı sıra kalpten sinir sisteminin düzenli çalışmasına kadar pek çok organı etkilediğini vurguladı. Yetim, kalsiyumdan zengin yiyeceklerle beslenmeyi önerip bunları şöyle sıraladı:

"Süt ve süt ürünleri, lahana, şalgam, roka, brokoli başta olmak üzere yeşil sebzeler, yumurta, tavuk ve hindi etleri, patates, mercimek, pirinç, nohut, makarnalar, kuru yemişler, elma, muz, kayısı, üzüm, havuç gibi meyveler."