SONKALEİZMİR-Karşıyaka Zübeyde Hanım Nikah Sarayı'ndaki tanıtım toplantısına Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Başkan Tugay'ın eşi Öznur Tugay, muhtarlar ve belediye bürokratları katıldı.
Tanıtım öncesi projenin koordinatörü Dr. Emel Karakaya Ayalp, gıda krizine karşı dirençli bir kent amacıyla yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Projeye katkı koyan Prof. Dr. Ferhat Kentel de gıda çölleri olarak adlandırdığı sıkıntılara değindi.
"YORDUĞUM İNSANLARDAN ÖZÜR DİLERİM"
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay ise ekonomik sıkıntılar içerisindeki Türkiye gündemine değinerek konuşmasına şöyle başladı:
"Yorduğum insanlardan özür dilerim. Zihinsel olarak yorgunluk yaratmış olma ihtimalim var. Hem çalışan arkadaşlarım hem de genel olarak Karşıyaka halkı için bunu söylemek isterim. Bunu yapmaktan çok mutlu değilim. Bunu bir gösteri olarak yapmadığımızı söylemek isterim. Kent bostanımız var, yetiştirdiğimiz meyve ve sebzelerden bir şeyler ikram ettik burada. Tohum bohçasından tohum dağıttık. Bunlar güzel ancak sanki toplumun bugünkü gündeminden uzak, böyle kendi hayal dünyamızda bir şeyleri üretmişiz de bunlar üzerinden gidiyormuşuz gibi düşünülüyor olabilir. Bunu düşünenleri asla kınamam. Buna benzer, sadece bir şeyler yapıyormuş gibi görünmek amacıyla birçok siyasi eylem var. Ben bunların bir parçası olarak bu işleri yapmadım. Bundan emin olun. İçinde yaşadığımız dönemin bize hissettirdiği şartların ne olduğunu gözden geçirirsek yoğun bir huzursuzluk, belirsizlik, geleceğe dair olumsuzluk yaşadığımızı hepimiz ifade edebiliriz. Nedenleri neler? Belediyemizi suçlayabiliyoruz. Ya da hükümeti suçlayabiliyoruz. Aslında global düzeyde, dünyayı ilgilendiren, herkesin bir şekilde katkıda bulunduğu bir durum yaşıyoruz. Allah aşkına herkes bunun farkında olsun."
"DÜNYANIN DOĞAL DENGESİ BOZULDU, KAHROLUYORUM"
Doğa tahribatına dikkat çeken Başkan Tugay şöyle devam etti:
"Dünyanın doğal dengesi bozuldu. Bozulacak demiyorum. Bu temelde dünyanın ısısının artması ile oldu. Bir miktar da bizim çevremize attığımız kimyasal atıkların yarattığı tahribatla oldu. Ya da direkt tahribatla da oldu. Akbelen Ormanı'nı kesmek gibi. Birçok şey oluyor. Çok enteresan. Gazetede okuduğum bir şey. Elektrikleri kesmek zorunda kalmışlar. Göç zamanı leyleklerin göç etmelerinden dolayı. O bölgedeki insanların elektrikleri kesiliyor. Geçen sene taze fasulye bu sene 90-100 lira oldu. İnanılmaz bir şey var. Kirazlar bu sene dalında çürüdü. Burdur Gölü kilometrelerce çekildi. Marmara Gölü tamamen kurudu. Tahtalı Barajı'ndaki su miktarı yüzde 30'lar düzeyinde. İnanılmaz sayıda ağaç çevremizde kuruyor. Benim için ölen her ağaç ölen bir insan gibi değerli. Çok üzülüyorum, kahroluyorum. Bu kuraklık dayanılamayacak durumda. Bizim çalışmalarla ortaya koyduğumuz, Karşıyaka ya da dünya, Avrupa Kıtası, Adadolu, İzmir, bizzat siz kendiniz... Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde ağır bir şekilde su krizi, gıda, enerji krizi yaşayacaksınız. Çevrenizdeki canlı yaşam yavaş yavaş yok olacak. Bu işleri yönetenlerin daha fazla sorumlu olduğunu söyleyebiliriz.
Seçim kampanyalarında iklim krizinden bahseden milletvekillerini, belediye başkanlarını kimse dinlemiyor. Sanki çok uzak bir gelecekten bahsediyormuş, ya da hikaye anlatıyormuş gibi geliyor. 'Sen bize maaş atrışından bahset' diyorlar. Suyu yaratabilecek miyiz? Toprağı gıdayı üretecek şekilde verimli tutabilecek miyiz? Belli değil... Ormanlar yandığı zaman şöyle iyimser bir tutum oluyor. 'Yansın canım bir şey olmaz. Yanıyor ama sonra tekrar büyüyor. Emin misiniz? TEMA Vakfı'nın yayınladığı bir rapor var. Ormanların yüzde kaçının geri dönebildiğini kendiniz görün. Ben vereyim sadece yüzde 1'i... Elimizde ne sağlıklı bir toprak, ne yağış ne de düzgün iklim şartı var. Bunlar olmadığı zaman yok olmuş bir alana dönüşüyor. Kaybettiğimiz tarım alanları... Trakya bölgesi kadar birkaç yılda kaybettik. Toprak artık bitki üretemiyor. Kendi kendimize koyduğumuz duvarlar, zihinsel kültürel zenginlikle başarılı olmaktan alıkoyuyor. Yıllardır Türkler bunları yapamaz diye anlata anlata bu hale getirdiler. Çok akıllı insanlar çok başarılı işler yapıyorlar. Tam yetişiyorlar. Almanya diyor ki 'Doktorlar gelin' Bilim insanı her türlü. Ne kadar yetişmiş insan varsa oraya gidiyor."
"GIDA ÇÖLLERİ VAR"
Yakın gelecekte gıda krizi yaşanacağına vurgu yapan Başkan Cemil Tugay sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer dünyayı ve bizleri su krizi bekliyorsa önlem almamız lazım. Yaşamak için zorundayız. Gıda krizi bekliyorsa önlem almamız lazım. Enerji krizi bekliyorsa, topraklar çölleşiyorsa önlem almak zorundayız. Alabilir miyiz? Alabiliriz... Biz bu konuya kafa yoruyoruz. Kendimize yol haritası çizdik. Bir model belirledik. Bunu Avrupa başta olmak üzere bütün dünyaya sunmaya hazırız. Karşıyaka'da yaşayanların gıda yetersizliklerine karşı kendisine yol haritası çizme, bir sürü eylemi gerçekleştirme işidir bu proje. Beslenmek için neye ihtiyaç duyuyoruz? Sağlıklı beslenmenin gereği olan güvenli gıda nedir? Bunların bu şartlarda insanların erişebilirliği nedir? Bunları belirledik. Karşıyaka'da gıda çölleri olduğunu anladık. Falanca mahallemizden bahsediyoruz aslında. O mahalledeki insanlar ihtiyaçları olan gıdaya erişemiyorlar. O alana gıda çölü diyoruz. O alanda bir şey yapmamız gerekiyor. İhtiyaçların belirlenmesi, hangi yolla giderileceği ve gelecekte gıda krizinin ağır yaşanacağı günlerde bunu çözebileceğiz. İnsanlarımız aç kalmayacak. Kaç yıllık dönemden bahsediyoruz. Yarından başlayıp sonsuza kadar..."
"PARANIN CANI CEHENNEME..."
Cemil Tugay sözlerini şöyle tamamladı:
"Ben insanı her şeyin üzerine koyoyurom. 'Paranın canı cehenneme' diyebilecek kadar kötü buluyorum. Önemli olan birilerinin servet yapması değil. Bunun adına birileri ekonomi diyorsa kahrolsun. İnsanları köle gibi çalıştır, 3 kuruş para ile geçinmeye mahkum et. Sonra kapitalist ekonomiyi sağlamak zorundasın. Yok öyle bir şey... Aç, susuz kalmak istemiyorsak, doğayı mahvetsinler istemiyorsak ucunun nereye varacağını bilmemiz lazım. Ekonomi yalanlarıyla insanları kandırmasınlar. Ben buna isyan ediyorum, itiraz ediyorum. İnsan olarak buna hakkım var. Birileri daha fazla zengin olacak diye yapmayacaklar bunu. Gıda stratejisi hiçbir vatandaşımızın aç kalmamasını amaçlayan bir belgedir. Sahip çıkmak zorundasınız. İnsan eliyle orman yapıyoruz Karşıyaka'da. Bu krizini bu yolla engelleyebileceğimizi dünüyoruz."
Başkan Tugay'ın konuşması sonrası hazırlanan Gıda Strateji Belgesi ile ilgili sunum yapıldı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |