Karaburun Sarpıncık'ta halkın zaferi...

Karaburun Kent Konseyi ve paydaşları, Sarpıncık köy (mahalle) halkı, çevre gönüllüleri, doğaseverlerin yoğun protestoları altında, toplantı yapılmadan, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri tarafından  “Halk, projenin yapılmasına karşıdır. Yoğun protestolar altında toplantı yapılmamıştır, alandan ayrılınmıştır” cümleleriyle tutanak tutuldu. Bu nedenle resmi sürecin işleyişinde gerekli olan ÇED Halkın Bilgilendirme ve Katılım Toplantısı gerçekleşmediğinden, Yarımada’da şimdilik doğa kazandı.

Karaburun Kent Konseyi öncülüğünde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karaburun Belediyesi’nin de aralarında olduğu çok sayıda kurum, kent konseyi, birlik, platform, dernek, inisiyatif ve sendika adına ortak açıklama yapıldı. “RES, GES, Yeter Artık Kes” sloganlarıyla “Havama, Suyuma, Toprağıma, Dağıma Dokunma!” pankartlarıyla toplantı için planlanan Sarpıncık Muhtarlığı önüne gelen doğa savunucuları adına, Karaburun Kent Konseyi Genel Sekreteri Tayyar Kırman basın açıklamasını okudu.

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İMZASI İLE KORUMA ALTINDA”

2013 yılından başlayarak, (Yenilenebilir doğal kaynaklardan faydalanarak elektrik enerjisi üretimi) maskesi ile Karaburun Yarımadası’nın 484 km2 yüzölçümündeki karasal alanının yüzde 89’una ruhsat verilerek enerji santrallerine ayrılmış durumda olduğu belirtilen açıklamada, “Bölgede faaliyet gösteren firmalar sürekli olarak yeni kapasite artışları ve RES lere ilave olarak GES projeleri ile sürekli Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruyorlar. Oysaki Karaburun Yarımadası 2019 yılında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş durumda” vurgusu yapıldı.

“Bizler Yenilenebilir Kaynaklardan Enerji Üretimine tamamen karşı değiliz, yanlış uygulamalar ile doğamıza daha fazla zarar verilmesine karşıyız” cümlesinin altı çizilen açıklamada,  halkın isteği şöyle özetlendi: “Yaşam alanlarımızı savunuyoruz. Yapılmak istenilen toplantının ve ÇED sürecinin sonlandırılarak projenin iptal edilmesini istiyoruz. Karaburun Yarımadası’nda daha fazla doğa ve canlının zarar görmesinin önüne geçilmesini Karaburun Yarımadası’nda yaşamın devam etmesi adına talep etmekteyiz.” 

YERLEŞİM YERİNE 70 METRE

Çalık Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim A.Ş. Karaburun Hasseki – Sarpıncık köyleri bölgesinde bulunan 16 tribüne ilave olarak 324.373,74 metrekare, 32.44 hektar alana “Yardımcı Kaynak” adı altında Güneş Enerji Santrali kurmak için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurulduğu kaydedilen açıklamada, “GES,  1/100.000 ölçekli planda mera alanı olarak belirlenen yere kurulmak isteniyor. Firmanın bakanlığa sunduğu ÇED raporundan alınan bilgiler ile paneller, en yakın yerleşim yeri Sarpıncık Mahallesi’ndeki konutlara 70 – 173 m mesafede Hasseki Mahallesi’ndeki konutlara  399 – 517 m  mesafede. Görüldüğü gibi kurulmak istenilen paneller adeta köyün içinde ve şu an kullanılan mera alanlarındadır” denildi.

“HAYVANCILIK VE TARIM BİTME NOKTASINA GELDİ”

GES panelleri konulurken toprağın üst katmanının tıraşlanarak alınacağını ve paneller için beton döküleceğini vurgulayan Kırman, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “Panellerin altında kalacak topraktaki tüm canlı yaşamı zaman içinde yok olacaktır. Yapılan yanlış uygulamalar ile oluşturulan RES ve GES projeleri ile Karaburun Yarımadası’nda tarım ve hayvancılık bitme durumuna gelmiştir. Karaburun Yarımadasının doğası, florası, faunası zarar görmektedir. Projenin uygulanması durumunda bölgede bitme aşamasında olan hayvancılık tamamen yok olacaktır.”

“BURANIN KEÇİSİNİ, ARISINI NERGİSİNİ SEVEREK GELDİK”

İstanbul’dan doğal hayat için Karaburun’a geldiğini söyleyen Yıldız Oruçoğlu Vidinliler, “Yarımadanın doğal kalmasından yanayım. Buranın keçisini, arısını, nergisini severek geldik. Havamıza suyumuza dokunmayın, diyoruz” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Ömer Erciyes ise, Karaburun’un koruma bölgesi olmasına rağmen mera ve zeytinlik alanlarının RES ve GES’lerle kaplandığını söyledi. Sarpıncık köylüleri de “Zeytinimiz kaç yıldır olmuyor” sözleriyle, yeri doğru seçilmeyen projelerin hayatlarına olumsuz yansımalarını anlattılar.