İzmir'de babaannesinin ardından 2003 yılında halası ve bir yıl aradan sonra babasının kolon kanseri olduğunu öğrenen Sevgi Tokkan, Ekonomi Üniversitesi'nde Psikoloji Bölümü 1'inci sınıf öğrencisiyken 2018 yılında aynı hastalığa yakalandı. Yaklaşık 3 ay süresince kemoterapi ve radyoterapi gördükten sonra ameliyat ile kalın bağırsağı alınan Tokkan, 2 ay süresince ileostomi torbası kullandı ve tam iyileştiğini düşünürken ince bağırsağında başka bir tümöre rastlandı. Birkaç kez daha operasyon geçiren Tokkan, 4 ay önce sağlığına kavuştu. Psikoloji eğitimini tamamlayan Tokkan, gönüllü olarak kendisi gibi kanser hastalarına destek vermeye başladı.
'ÖNCE HALAMI SONRA BABAMI KAYBETTİK'
Genetik bir hastalık olduğu için her zaman kendisini risk altında hisseden ama hiçbir zaman konduramadığını anlatan Tokkan, "Benden 5 yaş büyük bir ağabeyim var. O yıllardır hep düzenli aralıklarla kolonoskopi yaptırdı. Hastalık onda değil bende çıktı. Karın ağrısı ve kabızlık şikayetiyle gittiğim doktorda yapılan testler sonucunda kolon kanseri olduğumu öğrendim. Doktorlar biraz geç kalınsa da hemen tedaviye başlanması gerektiğini söyledi. Babaannem hayatını aynı hastalık nedeniyle kaybetti. Daha sonra halam rahatsızlandı. Ona da kolon kanseri teşhisi konuldu. Babam halamın tedavisiyle ilgilenirken, kendisinin de aynı hastalığa yakalandığını fark etmemiş. Art arda önce halamı sonra babamı kaybettik. Annem konuyu bizden olabildiğince uzak tuttu. Kolon kanserinin o zaman net bir tedavisi yoktu" ifadelerini kullandı.
'HEPSİ GERİDE KALDI'
Kalın bağırsak için 2 ince bağırsak için de 2 kez ameliyat olduğunu söyleyen Tokkan, "Benim kanserim rektumdaydı. Kolonun birçok yerinde kanserli hücre vardı. Ama esas büyük olan rektumdaydı. Hepsi alındı. İnce bağırsağımda tümör çıktı ama iyi huyluydu. Yine de ameliyat olmam gerekti. Kalın bağırsak için 3 kez, ince bağırsak için de 2 kez ameliyat oldum. Kalın bağırsak alındığında ince bağırsağımdan yeni bir rektum yapıldı. Onun iyileşmesini beklerken, bağırsak hiç kullanılmasın, dikişler iyileşsin diye torba açıldı. Torba kapatıldı sonra tümör çıkınca ince bağırsağım alındı ama hepsi geride kaldı, şu anda sağlıklıyım" diye konuştu.
'EVDE AĞLAMAK YASAKTI'
Tedavisi süresince zaman zaman karamsarlığa düşse de annesi ve doktorunun bu konuda ona çok destek olduğunu ifade eden Tokkan, iyileşmek için pozitif düşünmenin önemine dikkati çekip, "Annem iyi düşünürsem başıma iyi şeylerin geleceğini düşündürdü. Evde ağlamak yasaktı, modumu düşürecek sohbetleri etmek yasaktı. Karnım ağrıdığında karnımın ağrımadığını düşündüm. Ne kadar ağlasam da onlar beni hep güldürecek bir şeyler buldular. Pozitiflik iyi geliyor. Psikoloji okuduğum için ne kadar iyi düşünürsem, vücudum da benim için iyi şeyler yapmaya çalışıyor; bunu biliyorum. Doktorum 'Kanser' kelimesini hiç kullanmadı. O ismi duymadığımda daha çok yenebileceğime inandım. İnsanların 'Kansermiş', 'Yazık' gibi söylemlerini duymadığım için kendimi hep mutlu hissettim. İnsanların böyle davranmalarını istiyorum. Kanser de sanki grip gibi belki biraz daha ağırı. Kimse kimseye acımasın, çünkü iyileşiyoruz, iyiyiz" dedi.
'KENDİMİ O İNSANLARIN YANINDA OLMAYA ADADIM'
Tedavisi tamamlandıktan sonra Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı’yla (LÖSEV) birlikte kendisi gibi kanser hastaları için gönüllü olarak çalıştığını ifade eden Tokkan, kariyerine de sağlık psikolojisi alanında devam etmek istediğini belirterek şunları söyledi: "Hastalığımda LÖSEV'in genç onkoloji hastalarına destek verdiğini öğrendim. İyileştikten sonra elimizden geldiğince hastane ve ev ziyaretlerine katıldım. 'Ben de hastaydım. Ben yendim siz de yenebilirsiniz' dedim. İnsan yalnız olduğunu düşünüyor. Bunun doğru olmadığını ve oradaki kardeşlere iyileşebileceklerini göstermeye çalışıyorum. İki yıl önce mezun oldum. Eskiden adli psikoloji alanında yükselmek istiyordum. Ama hastalandıktan sonra sağlık psikolojisine ilgi duymaya başladım. Kanser hastalarının o dönemden psikolojik ve fiziksel olarak en az zararla geçmelerini sağlamaya odaklandım. Sertifika programlarına katıldım. Kendimi o insanların yanında olmaya adadım."
'SEVGİ'NİN UMUT DOLU BİR HİKAYESİ VAR'
LÖSEV İzmir Halkla İlişkiler Koordinatör Yardımcısı Gamze Berçin Edirne de "Sevgi bizim için çok değerli gençlerimizden biri. Umut dolu bir hikayesi var. Çocuğunun hastalığı devam eden bir aile iyileşen bir genç ile karşılaştığında çok motive oluyor. Amacımız da bu. Onları bu hastalığın yenilebilir olduğuna ikna etmeye çalışıyoruz. Hijyen koşulları tedavi şartlarına dikkat edilerek moral ve motivasyonun altını çizmek için iyileşen gençlerle bir arada olmalarını sağlıyoruz" dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |