Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yaşayan tekstilci Mehmet Ruhi Aman’a, 7 yıl önce karaciğer sirozu tanısı koyuldu. Yıllarca Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi’nde doktor kontrolünde olan, tedavilerini, diyetini aksatmayan Aman’ın sağlık durumu 7 ay önce kötüleşmeye başladı. Karaciğer değerleri bozulan ve yetmezliğe giren Aman’ın sağlığına kavuşmasının ancak karaciğer nakliyle mümkün olabileceği söylendi. Aman, nakil için İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. Aman için eşi Özlem Aman (50), çocukları Betül Müftüler (30), Hamdi Aman (28) ve Begüm Aman (19) hiç düşünmeden gönüllü oldu. Ancak gönüllülerin arasından Aman için uygun verici çıkmadı. Aman’ın adı kadavradan bağış bekleyenler listesine yazıldı.
HAYATA BAĞLAYACAK TELEFON
Mart ayından bu yana kadavradan bağış bekleyen Mehmet Ruhi Aman’a kaderini değiştiren telefon 2 Ekim akşamı geldi. Kent Hastanesi’nden aranan Aman’a karaciğer bağışı yapıldığı, nakil için hastaneye gelmesi gerektiği bildirildi. Hiç zaman kaybetmeden hastaneye ulaşan Aman, tetkiklerin tamamlanmasının ardından sabaha karşı nakil operasyonuna alındı. İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç da; Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Opr. Dr. Zaza Iakobadze, Doç.Dr.Mert Akan ve Uzm.Dr Alihan Pirim’den oluşan ekibin gerçekleştirdiği nakil sonrasında Aman’ın hızla iyileşip normal yaşamına döndüğünü söyledi. Prof. Dr. Kılıç, “Hastamızın uygun vericisi olmadığı için kadavradan bağış bekledi. Bu bağış sayesinde de yeni bir hayata başladı. Covid 19 pandemisi yaşamın her alanını etkilese de organ nakline engel değil. Bağış ya da canlı vericili karaciğer nakillerimizi pandemide de gerçekleştiriyoruz. İsteğimiz özellikle vericisi olmayan hastalarımız için kadavradan bağışların daha da artması” diye konuştu.
İSİMSİZ KAHRAMANIM BENİ YAŞATTI
Öte yandan telefon çağrısının ardından uçarcasına hastaneye geldiklerini belirten Mehmet Ruhi Aman, şöyle konuştu;
“7 yıl önce nedeni bilinmeyen siroz tanısı aldığımda zamanın bu kadar hızlı aleyhime işleyeceğini ummuyordum. Sigara, alkol kullanmamıştım, kontrollerimi, tedavimi hiç aksatmıyordum ama 7 yılın sonunda tek tedavi şansımın karaciğer nakli olduğu söylendi. Eşim, çocuklarım gönüllü oldular. Uygun olsalardı bile onlardan nakil yapılmasına gönlüm razı değildi. Kutsal bağış beklemekten başka bir şansım yoktu. Pandemi nedeniyle bağış umudum yoktu. Moralim bozuktu, geri sayıma geçmiştim. O telefon, o bağış hayatımı değiştirdi. Benim doğum günüm artık 3 ekim. Kim olduğunu bilmediğim, isimsiz kahramanım var ve o bana hayat verdi. Ona hep dua ediyorum, nur içinde yatsın. Allah ailesine, sevenlerine sabırlar versin. Benim yeni hayatımdaki birinci ayım 3 Kasım’da doluyor, 3 Kasım’da da Organ Bağışı Haftası başlıyor. Bu hafta için mesajım var. Ben yaşama umudunu yitirmiş, çaresiz organ nakil hastalarından biriydim. Eli öpülesi insanlar yaşadıkları acıyı yüreklerine gömüp organ bağışında bulundular. Pandemi, organ bağışına da organ nakline de engel değil. En güzel örneği de benim. Ben o bağışlanan karaciğerle hayat buldum, diğer organları da başka insanları yaşattı şüphesiz. Kaybedilen hayatlar toprak değil can olsun.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |