Jiletli saldırgandan 'Büyülü' savunma!

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi Servisi'nde görevli asistan doktor Kadir Songür'e (26), iddiaya göre diz ağrısı şikayetiyle başvuran Bayram Kaynak, istediği ilacı yazmadığı gerekçesiyle elindeki jiletle saldırdı. Boğazında derin kesik oluşan Kadir Songür'e ilk müdahale görevli olduğu hastanede yapılırken, olayın ardından koşarak kaçan Bayram Kaynak ise, Karşıyaka ilçesindeki çarşıda bir kadının çantasını almaya çalışırken yunus ekiplerince yakalandı. Olay anında uyuşturucu etkisinde olduğu öne sürülen saldırgan tutuklandı. 

İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçlamasıyla açılan davanın görülmesine bugün başlandı. Duruşmada, tutuklu sanık Bayram Kayna ile müşteki doktor Kadir Songür ve taraf avukatları hazır bulundu. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman ve İzmir Tabip Odası üyeleri de duruşmaya izleyici olarak katıldı. 

Savunması alınan Bayram Kaynak, MS hastası olduğunu ileri sürerek, psikolojisinin bozuk olduğunu belirtti. Kendisine büyü yapıldığını, içinde cinler olabileceğini, suçu onların işlettirdiğini iddia etti.

'JİLETİ GÜVERCİN KANATLARINI BANTLAMAK İÇİN TAŞIYORUM'

Olay anını hatırlamadığını ifade eden Kaynak, "O öfkeyle ne yaptım bilmiyorum. Normalde bunları yapacak bir insan değilim. Ne yaptığımı hatırlamıyorum. Gözümü karakolda açtım. Uyuşturucu bağımlısı değilim. Yanımda bir parça jilet vardı. Cüzdanımdaydı. Güvercin besliyorum. Jileti güvercinlerin kanatlarını bantlamak için yanımda taşıyorum. Jileti hangi olay üzerine ve neden çıkarttığımı hatırlamıyorum. Ben olaylara öfkelendim. Ağrılarımı kesecek ilaç istiyordum" dedi.

'METAL BİR CİSMİN PARLADIĞINI GÖRDÜM'

Sanığın muayene olmak için daha önce de hastaneye başvurduğunu belirten doktor Kadir Songür ise, “'Benim ağrılarımı dindirecek ve beni bir daha buraya getirmeyecek bir ağrı kesici yaz' dedi. Ben de bu talep üzerine uygun gördüğüm ağrı kesiciyi yazdım. Daha sonra hasta bu ağrı kesicilerle ağrıları geçmezse gelip, hastaneden bir doktoru 'indireceğini' söyledi ve poliklinikten ayrıldı. Olaydan birkaç hafta sonra tekrar geldi. Bir önceki hasta odadan çıkarken içeri girdi. Kafamı çevirdiğimde gördüğüm görüntü sağ elinin tokat atar şekilde yukarı kalkmış olduğuydu. Şahıs aslında boynumun orta kısmını hedefledi ama ben başımı sağa doğru çevirdim. Önce tokat yediğimi zannettim ama sonra elinde metal bir cismin parladığını gördüm. Elimi boynuma götürdüğümde elim kanlar içindeydi. Tesadüfen orada mahkum poliklinikleri için bulunan bir gardiyan arkadaşımız vardı. O şahısla mücadele etti ve tekrar yeltenmesini engelledi. Ben elimde kanları görünce tampon yapmaya başladım" diye konuştu.

'O DOKTORU ARADI'

İzmir Tabip Odası avukatı Mithat Kara da sanığın ifadelerini çelişkili bulduğunu belirterek, "Sanık sorgu sırasındaki ifadesinde 'doktoru dövmeye gittim' diyor, şimdi 'hatırlamıyorum' diyor. Kamera kayıtlarına bakıldığında kapı kapı gezip müvekkili arıyor. Bir hafta önce de tehdit ediyor. Bu da tasarlama göstergesidir" dedi.

'TOKAT ATAR GİBİ SALDIRDI'

Olay günü hastaneye tutuklu getiren gardiyan H.T. ise tanık olarak verdiği ifadesinde, "Doktor Kadir Songür'ün muayene yaptığı kapının önündeydim. İçeriden hasta çıktı, açtığı kapıdan sanık içeri girdi. Sanık ilaçla ilgili bir şeyler söyledi. Tokat atar gibi saldırdı. İçeri girdim. Sanığı tuttum. Sanığı uzaklaştırmasam daha da vuracaktı. Ben başta tokat sandım. Sonra kesici aletle saldırdığını anladım" şeklinde konuştu.

Bayram Kaynak'ın avukatı da sanığın ailesinin müşteki ve ailesinden özür dilediğini belirterek, "Müvekkilin psikolojik bozukluk olarak geçen bir rahatsızlığı var. Gördüğü tedavilere ilişkin tanı ve ilaçların incelenmesini istiyoruz. Cezaevinde intihara kalkışmıştır" dedi.

Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına, gördüğü tedavi ve ilaçlara ilişkin kayıtların istenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

'ÖMÜR BOYU KALACAK'

Duruşma sonrası açıklama yapan doktor Kadir Songür ise, "Boynumdaki yara izi, ömür boyu var olacak. Ben yine şanslıyım. Şu an hayattayım. Benden önce şanslı olmayan sağlık çalışanı arkadaşlarımız oldu. En büyük ricamız sağlıkta şiddetin yasalaştırılması" şeklinde konuştu.