Aydın'ın Köşk ilçesi Kuyucular-Beyköy arasında JES kurmak isteyen şirket köylülerin kararlı direnişi nedeniyle aylardır tesislerini kuramıyordu. Koçak çayı kenarına kurdukları çadırda nöbet tutan köylüleri ne yapsa etse de geçemiyordu. Vaatler, tehditler, ne polis, ne jandarma zoru köylüleri bir adım geri attırmıyordu. Tam bu süreçte patlak veren koronovirüs salgını nedeniyle insanların evlerine kapanması şirkete aradığı fırsatı verdi.
Ülkenin birçok yerinde olduğu gibi salgın Aydın Köşk ilçesinin en verimli ovalarından birisinde, çay kenarındaki birinci sınıf tarım arazilerinde JES yapmak isteyen şirket tarafından da "allahın bir lütfu" gibi değerlendirilmek istendi. Nöbet alanında kimsenin olmadığı bir zamanda JES kurmak istedikleri alana araç-gereç ve ekipmanlarını taşımaya başladılar. Virüs salgını gerekçesiyle evlerine kapatılmak istenen köylünün yaşamlarını, tarım alanlarını, geleceklerini koruyabilmek için çoluk çocuk maden araçlarının önüne çıkmaktan başkaca çareleri de kalmadı. Yer yer maden çalışanları ve köylüler arasında meydana gelen arbedede yaralanan, tartaklanan köylüler oldu. Son olarak da açlık sınırının bile altında kazançları ile kıt kanaat geçinmeye çalışan köylülere bu direnişleri nedeniyle 3 bin 150'şer lira para cezası kesildi.
Aydın'da köylülere kesilen cezaların belgeleri | Fotoğraflar: Evrensel
JES ŞİRKETİ YAŞAMI ZEHİRLİYOR
Geçtiğimiz günlerde jandarma tarafından aranıp kendisine sosyal mesafe kuralını ihlal ettiği gerekçesi ile ceza kesildiği söylenen Kuyucular köylüsü Mustafa Yılmaz anlatıyor; "Çiftçiyim ben, hayvancılık da yapıyorum. Aynı zamanda eski komando subayıyım ve uzun zamandır da mali müşavirlik bürom var. Benim besihanem JES yapılmak istenen yere 50-60 metre. Bizim ova birinci sınıf tarım arazisi. Her taraf tarla ve zeytinlik, incir bahçeleri ile dolu. Koçak çayının kenarındayız. Bu JES'çiler hiçbir şekilde kurallara uygun çalışamadığı için tarımı, yaşamı zehirliyorlar. Öldürmeye tam teşebbüs bunların yaptığı işler. Aydın zaten bu JES'lerin zararlarını yıllardır yaşıyor. Bu nedenle tarlalarımızın ortasına yapılmak istenen JES'e karşı çıktık"
Virüs salgınından sonra da JES'e karşı mücadeleye devam ettiklerini söyleyen Yılmaz salgına karşı bütün önlemleri alarak direndiklerinin de altını çiziyor. "Maske, sosyal mesafe hepsine dikkat ettik. Zaten şirket çalışanları ile karşı karşıya geldiğimiz zamanda jandarma da oradaydı. Onlar da sık sık sosyal mesafe vurgusu yaptılar. Biz de uyduk tamamen".
SİNDİRMEK İSTİYORLAR
Peki bu cezalar neden yazılmıştı o zaman. Yılmaz o gün jandarmanın kendilerine hiçbir şekilde bir tutanak göstermediğini, hatta sosyal mesafe uyarısı bile yapmadığını söylüyor. Yılmaz, "Beni telefonla arayıp söylediler cezayı. Bu tamamen bizi sindirmeye dönük birşey. Oysa biz, toprağımızı, suyumuzu, havamızı, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini koruyoruz. Devlet bizi koruması gerekirken şirketin tuttuğu mafya ile bizi muhatap ediyor. Vergilerimizi ve hakkımızı helal etmiyoruz" diyor.
Fotoğraflar: Özer Akdemir/Evrensel
KAYMAKAM GELİP JES'LERİ ÖVDÜ
Aynı şekilde ceza kesilen Beyköy'den Atilla Karabulut da işin aslını astarını kendilerinin de anlamadıklarını belirtiyor. Karabulut; "Bu aklın almadığı birşey. Bunlar oturmuş, bizim kimlik bilgilerimizi almış ve ceza yazmışlar gibi geliyor. Cezanın yazıldığı tarihte ben zaten o gün orada bile değildim. Öncesinde suyumuza havamıza dokunmayın diye köylülerimizle, yöredeki insanlarla şirketin çalışmalarını protesto etmek için oradaydık. Hakkımızı korumaya çalıştık. Biz şiddet yapmadık ama şirket elemanları köyden arkadaşımızın kafasını kırdılar. Şiddeti onlar uyguladı" diyor. Cezanın 17 Nisan'da kesildiğini ve kendisine iki gün önce tebliği edildiğini söyleyen Karabulut, "Benim bildiğim sadece bizim köyden 12 kişiye ceza kesildi. Civar köyler ve orada olanlara da kesildiğini duydum ama kaç kişi ne olarak bilmiyorum. Biz şiddete başvurmadan yaşam hakkımızı savunduk. Ama onlar şiddet uyguladılar. Kaymakamımız da geldi bize jeotermalin yararlarını anlattı uzun uzun, sağolsun!.. Bu memleketin, köylünün sahibi yok" diye sitem ediyor.
AMAÇ: DİRENİŞİ KIRMAK
Ceza yazılanlardan birisi de 17 Nisan tarihinde yaşanan olaylarda orada olan AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili oldu. Vergili de köylülere destek vermek için o gün orada olduklarını, gereken tüm tedbirleri aldıklarını belirterek, kesilen cezaların köylünün direnişini kırma amacı taşıdığını söylüyor. Vergili aynı amaçla sokağa çıkma yasağını olduğu günlerde tarlasına giden köylülere o bölgede JES çalışmalarının güvenliğini sağlamak için bölgede olan jandarma tarafından ceza kesildiğini de ileri sürüyor.
Kuyucular ve Beyköy köylülerine kesilen ceza "pandemide sosyal mesafeye uymama" gerekçesine dayandırıyor ama olan bitene, köylülerin anlatımlarına baktığımızda kesilen cezaların köylülerin direnişini kırma ve JES çalışmasından uzak tutma amacını taşıdığını söylemek daha doğru bir değerlendirme olur. (Evrensel)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |