İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, TMMOB, DİSK, KESK, siyasi partiler ve çevre örgütlerinin içinde yer aldığı İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Soma’da 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın 8. yıl dönümünde bir açıklama yaptı. CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır'ınn da yer aldığı, TMMOB İzmir İl Binası önünde yapılan açıklamayı KESK İzmir Şubeler Dönem Sözcüsü Necip Vardal okudu.
Açıkalamada, "Soma’da yaşanan iş cinayetinin üzerinden 8 yıl geçti. O gün madendeki göçüğün altından 301 işçinin cansız bedeni çıktı; onlarca yaralı beden çıktı; ölenlerin aileleri, yakınları için kahredici bir yokluk, hiç dinmeyen gözyaşı, bir türlü bitmeyen yas süreci çıktı. Göçüğün altından tek bir şey çıkarılamadı: Adalet!
Soma’da adalet sekiz yıldan beri hala o göçüğün altında. Sermaye ve onun vahşi sömürü düzeni sürsün diye hukuku patronları aklamak ve dışarda tutmak için seferber edenler, yargıyı 301 maden işçisinin hesabını sormak, iş cinayetlerini önlemek için, yurttaş hakları için mücadele edenlere inen bir sopa olarak kullandı. İşçilerin katilleri, patronlar dışardayken Soma’nın avukatları temelsiz, hukuksuz ve talimatlı bir yargı süreciyle ağır cezalara çarptırıldı" denildi.
"ADALETSİZLİĞİN ÜZERİNE BİR KAT DAHA TOPRAK ATILDI"
Açıklama şöyle devam etti:
"301 işçinin kanı ellerinde olan patron dışarıda, Gezi gibi ülkenin en onurlu ve haklı direnişini siyasal intikamla gasp etmek, Gezi’nin geleceğe tuttuğu ışığı karartmak ve umudu öldürmek için verilen cezalarla Can Atalay hapiste. Selçuk Kozağaçlı hiçbir somut dayanağı olmaksızın verilen cezalarla halen tutsak. Gezi’den Soma’ya gelişen hak mücadelesi, yurttaşlık bilinci, kölece çalışma ve insanlık dışı yaşama koşullarına, taşeronluk sistemine karşı yükselen itirazdı aslında yok edilmek istenen. Bugün yerin yedi kat dibinde kalan adaletsizliğin üzerine bir kat daha toprak atıldı."
KAFTANCIOĞLU'NA DESTEK
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkındaki Yargıtay kararının da eleştirildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, iktidarın politikalarını eleştirenlere, başka bir hayat için umudu örgütlemek üzere çalışanlara karşı bir zor ve şiddet aygıtı olarak kullanılan yargı eliyle cezalandırıldı. Bizler bu ülkenin tüm değerlerini emeğiyle var edenler olarak adaleti göçük altından elleriyle kazıya kazıya çıkarmaya çalışan Soma davası avukatlarıyla, sevgili Can Atalay’la, Selçuk Kozağaçlı’yla, Gezi direnişinin kutup yıldızı olarak işaret ettiği yolu yok etmek için Can Atalay’la birlikte siyasi talimatla cezalandırılan ve hapiste olan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Osman Kavala, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden’le, ülkenin geleceğine olağanüstü hal koşullarında el koymak için her tür zor ve baskı aygıtını devreye sokan iktidarın siyasi talimatıyla cezalandırılan Canan Kaftancıoğlu ile dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Bu dayanışmayı, en kitlesel toplumsal adalet arayışı da olan Gezi’nin ışığında, onun ruhu ve değerleriyle yürüme kararlığımızı göstermek üzere bugün Mimarlar Odası’nda devam eden adalet nöbetindeyiz. Çünkü halkın ekmeğidir adalet!"
"HESAP SORACAĞIZ"
Açıklamada, Soma katliamında hayatını kaybeden 301 maden işçisi anılırken, "Soma’da işçilerin katillerini, patronları aklayanları, siyasi iktidarın ve kamu kurumlarının sorumluluğunu unutmayacağız, unutturmayacağız, gerçek adaleti kendi ellerimizle kurup hesap soracağız. Gezi’nin açtığı yoldan, insan onuruna yaraşır çalışma koşulları ve ücret, iş güvencesi, laik, demokratik, barış içinde, insanca yaşadığımız bir ülke için kararlıkla yürümeye devam edeceğiz. Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez! Bu düzene itirazı olan herkesi adalet nöbetlerine güç vermeye, örgütlü mücadeleyi ve dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz" denildi.
“KATİLLER 6 GÜN HAPİS YATMADI AVUKATLAR HAPİSTE”
Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Nergis Tuba Aslan ise şunları söyledi:
“Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanımız Selçuk Kozağaçlı ve davayı takip eden Can Atalay bu süreçte en önemli avukatlardan biriydi. Ne yazık ki trajik olan boyutu katiller, patronlar 6 gün bile hapiste yatmazken 301 canın hesabını vermek üzere her iki avukatımız tutuklu. Yargının tamamı siyasal iktidar eliyle bir aparat olarak kullanıldı bu dosyada bu katliamda. Ve nihayetinde patronları aklayan patronların elini soğutmamak üzere her türlü dolap çevrilerek mahkeme heyeti değiştirilip Yargıtay kararı Yargıtay üyelerinden üç kişi değiştirilerek oy çokluğu ile verilmiş kararlar değiştirilerek bugünlere varıldı. Yani patronlar serbest kalsın diye katliamın cezasını almasın diye çok üstün bir yerden korundular kollandılar.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |