"Türkiye'nin Demokratik ve Çağdaş Bir Hukuk Devleti Olmaktan Başka Seçeneği Yoktur" başlığıyla yayınlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı: Demokratik seçimlerle iş başına gelmiş Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir belediye başkanları henüz görevlerinde beşinci aylarını doldurmadan İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmışlardır.
Söz konusu üç belediye başkanı, başkan olabilme yeterliliğine sahip kişiler olduğu gibi seçildikleri tarihten bugüne kadar da haklarında belediye başkanlığı görevini sürdürmelerine engel herhangi bir mahkeme kararı verilmemiştir. Yani bir başka deyişle, Üç belediye başkanının da hukuki statülerinde aday oldukları andan bu yana bir değişiklik olmamıştır. Tüm bunlar, meselenin demokrasiye bakış açısı olduğunu çok net şekilde göstermektedir.
Herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın üç belediye başkanının görevden alınmış olması seçim öncesi yürütmenin başı tarafından “seçilirlerse kayyum atarız” şeklinde ortaya konan anti demokratik tavrın bir tezahürüdür. Bu hukuksuz anlayışın sonucu olarak meşru ve demokratik yollar yurttaşların bir bölümüne fiili olarak kapatılmıştır. Yapılan uygulama ile yurttaşlara kimi seçerseniz seçin size kendinizi yönetme imkânı tanımayacağız denilmektedir. Dolayısıyla, bugün yaşanan yürütme erkinin demokrasiye karşı darbesidir.
Bugün bir kez daha görülmüştür ki, bu antidemokratik girdaptan çıkış, makyaj niteliğinde yargı reformları ile değil ancak köklü bir zihniyet değişimi ile mümkün olacaktır. Türkiye'nin demokratik ve çağdaş bir hukuk devleti olmaktan başka seçeneği yoktur.
Siyasi iktidar faşizmin ilanı anlamına gelecek bu uygulamadan derhal vazgeçerek görevden alınan belediye başkanlarını görevlerine iade etmelidir."