İzmir Barosu'ndan Konya'daki karara tepki!

Konya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı barınakta bir köpeğin kürekle öldürüldüğüne dair görüntüler Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Yapılan yargılama sonucu iki barınak çalışanına 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

İzmir Barosu'ndan yapılan açıklamada verilen karara tepki gösterildi. 

Kararı, hayvanlara zulmedenlerin ödüllendirilmesine bir kanıt olarak yorumlayan Baro'nun açıklaması şu şekilde:

''Konya Büyükşehir Belediyesine ait Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde bir köpeğin eziyet edilerek öldürüldüğü görüntülerin basında paylaşılması üzerine uluslararası basında ve kamuoyunda büyük ses getiren ve uzun süre gündemde kalan, Merkez çalışanlarının yargılandığı Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesi 2022/918 Esas dosyasının, 20.01.2023 tarihinde görülen karar duruşmasına Yönetim Kurulu üyemiz Av. Şefika Yıldırım Sert ve Av. Bilge Berk Baromuz adına katılmıştır.

Konya Büyükşehir Belediyesine ait Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde bir köpeğin eziyet edilerek öldürüldüğü görüntülerin basında paylaşılması üzerine iki bakımevi görevlisi çıkarıldıkları Mahkemece 25.11.2022 tarihinde tutuklanmış, 02.01.2023 tarihinde gerçekleşen ilk duruşmada ise tahliye edilmişlerdi. 

20.01.2023 tarihinde gerçekleşen karar duruşmasında ise yargılama açık yapılmasına rağmen duruşma salonuna yurttaşlar alınmamış, davayı takip eden avukatlar da salondan çıkarılmak istenmiştir.  Baroların, Türkiye Barolar Birliğinin ve hayvan hakkı savunucusu STK ve aktivistlerin katılma talepleri Mahkemece reddedilmiş, Merkezin işleyişinde bakım ve gözetim sorumluluğu bulunan Konya Büyükşehir Belediyesinin katılma talebi kabul edilerek, katliamı gerçekleştiren bakımevi personeli olan sanıklara, takdiri indirim de uygulanmak suretiyle 1 yıl 3 ay hapis cezası verildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

Basına yansıyan görüntülerde, belediyeye bağlı merkez personellerinin ve yargılanan sanıkların, sakin duruşlarından hayvanlara uygulanan eziyetin münferit olmadığı, Belediyenin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Olay sonrası Konya’ya giden baro temsilcilerine ve hayvan hakları savunucularına bakımevinin kapılarının kapatılması, kolluk gücü ile bölgeye girişlerin engellenmesi, bakımevinde temizlik yapılarak bakımevi merkezinden kamyonlara bir şeyler taşınmak suretiyle delillerin karartılmaya çalışılması, gerçeklerin halktan saklanmaya çalışıldığını göstermiştir. Delillerin karartılmasından ve ortamın temizlenmesinden sonra ise baro temsilcileri avukatların ve hak savunucularının girişine kısmen izin verilen merkezde, binlerce hayvanın tecrit edildiği, bakımsız, aç ve hasta olarak ölüme terkedildiği gözlemlenmiş, bahsi geçen yerin kanunlarca tanımı yapılan türde bir bakımevi olmadığı anlaşılmıştır.

Bugün, Konya Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi olarak adlandırılan ve iktidar tarafından da örnek gösterilen yerde yaşananların ortaya çıkması ile başlayan süreçte gelinen son noktada cezasızlık politikalarının devam ettiğini görüyoruz.  Bayındır Hayvan Bakımevinde yüzlerce köpeğin öldürülerek gömüldüğü iddiasına savcılık tarafından verilen takipsizlik kararı da,  Seferihisar’da kulübesinde sahibinin gözü önünde canlı olarak yakılan Şila’nın katiline verilen 1 yıl 8 aylık ceza da, sahipli ya da sahipsiz olsun fark etmeksizin yasaların hayvanlara karşı yapılan hak ihlallerinde de işletilmediğini, hayvanlara zulmedenlerin her şekilde ödüllendirildiğini kanıtlamaktadır.

İzmir Barosu olarak, cezasızlık politikalarının uygulandığı tüm davaların sonuna kadar takipçisi olacağız.   Kimden ya da nereden geldiğine bakmaksızın tüm hak ihlallerinin karşısında olmaya, sözümüzü her zaman söylemeye, tüm canlılarla hep birlikte adil, eşit, özgür bir dünyada yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz.''