İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, seçim döneminde gerçekleştirdiği Karadeniz gezisi sırasında, 5 Haziran 2019 günü havalimanında yaşanan tartışmada eski Ordu Valisi Seddar Yavuz’a hakaret ettiği iddiasıyla Ordu 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakaret davası açılmıştı.
Bugün davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmada İmamoğlu ve Yavuz’u avukatları temsil etti. Önceki duruşmada mütalaasını açıklayan savcılık, İmamoğlu hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.
Mahkeme avukatlardan mütalaaya karşı savunmalarını sordu. Müşteki Seddar Yavuz’un avukatı İmamoğlu’nun mütalaa doğrultusunda cezalandırılmasını talep etti.
İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, Seyit Torun’un tanık olarak dinletimesini ve dosya içerisindeki CD’lerin mahkemede dinlenilmesini talep etti. Ancak mahkeme, bu taleplerin esase etki etmeyeceği gerekçesiyle reddetti. Daha sonra İmamoğlu'nun avukatları esas hakkında savunma yaptı.
Avukatları tarafından mahkemeye sunulan yazılı savunmada, İmamoğlu'nun “vali itlik yapmıştır” ifadesini değil “basitlik” ifadesini kullandığı, bir kısım tanık beyanlarının da bu hususu doğruladığı belirtilerek, “Ancak dosyada mevcut bilimsel mütalaada da açıklandığı üzere ses kısıklığı hallerinde benzer sesler farklı kişiler tarafından farklı duyulabilmektedir ve müvekkilin olay tarihinde ses kısıklığı yaşadığı da ortadadır” denildi.
“İMAMOĞLU ORTAMI YATIŞTIRDI”
“İtlik yapmak” ifadesinin kullanıldığı düşünülse dahi bu sözün; müştekinin kişiliğine yönelmeyen, kamu gücünün kullanılmasına dair bir tasarrufun nitelenmesine yönelik bir değer yargısı niteliğinde olduğu ifade edilen savunmada, “Müvekkilin geniş siyasi ifade özgürlüğü de dikkate alındığında suçun unsurlarını oluşturduğunun kabulü mümkün değildir. Kaldı ki tüm tanık beyanlarından görüldüğü üzere, ortamı yatıştıran ve herkese iyi dileklerde bulunarak ortamdan ayrılan müvekkilin hakaret etme kastıyla hareket etmediğini kabul etmek akla uygun olan sonuçtur” denildi.
Avukatlar, müştekinin görevini kötüye kullanarak, hakkı olduğu halde İmamoğlu'na VIP salonunun kullandırılmaması yönünde polis memurlarına talimat verdiğini hatırlatarak “Müvekkil hakaret suçunu oluşturan bir söz söylemiş olsaydı dahi, müştekinin haksız fiiline karşılık söylenmiş olacağından bu halde dahi müvekkile ceza verilmemesi gerekirdi” ifadelerini kullandılar.
10 TANIKTAN 4'Ü ÇAĞRILDI
Eski valinin emir ve talimatı altında çalışan, tamamı neredeyse aynı metrekarede bulunan 12 polis memurunun hem soruşturma hem kovuşturma aşamasında dinlenmesine rağmen soruşturma aşamasına kendi tanıklarının dinlenmeyerek alelacele dava açıldığı, kovuşturma aşamasında ise tümü farklı bilgi ve görgüye sahip olan 10 adet tanıktan sadece 4'ünün çağrıldığı kaydedildi.
Savunmada avukatlar “Çağrılan tanıklardan Ordu Milletvekili Seyit Torun ise talimat duruşmasına katılmamış, gelmeyen tanığın dinlenmesinden CMK madde 44’e aykırı olarak vazgeçilmiştir. Bunun yanında emanette bulunan deliller henüz incelenmeden, deliller tartışılmadan esas hakkında mütalaa sunulmuş ve savunma hakkımız kısıtlanmıştır” denildi.
“TANIK BEYANLARINDAN BİR KANAAT EDİNİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
İmamoğlu'nun avukatları, dinlenilen bazı tanıkların İmamoğlu'nun “itlik” dediğini bazılarının ise “basitlik” dediğini ifade ettiğini belirterek “Tanık beyanlarının birbirinden farklı yönde olması nedeniyle tanık beyanlarından tam bir kanaat edinilmesi mümkün değildir. Kaldı ki mütalaadan da anlaşıldığı üzere, ses kısıklığı yaşanması durumunda kişinin bir metre yakınında bulunanların bile yanlış duyma ihtimali bilimsel olarak mevcuttur” ifadelerini kullandı.
“ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR”
Dosyada bulunan bilimsel rapora göre İmamoğlu'nun olay anında bazı sesleri çıkarmakta zorluk yaşadığı, ses kısıklığı yaşandığında “basitlik” kelimesinin, bazı dinleyiciler tarafından “itlik” olarak algılanmasının mümkün olduğu aktarıldı.
11 Eylül 2020 tarihli duruşmada müvekkilin sesinin kısık olduğuna dair görüntülerin incelendiği ve ses kısıklığı yaşandığının ispat edildiği vurgulanarak “Rapordaki bu hususa istinaden, müvekkilin ön cepheden görüntüleri istenmiş, talebimiz doğrultusunda bu husus mahkemece araştırılmış ancak gelen görüntülerde dudak hareketlerini okumak mümkün olmamıştır. Sayın mahkemece bu husus araştırılmasına rağmen müvekkilin aleyhinde bir delil elde edilemediğinden ‘şüpheden sanık yararlanır' ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekmektedir” denildi.
İmamoğlu'nun avukatları hukuk, hakkaniyet ve demokrasinin bir gereği olarak İmamoğlu'nun beraatını istedi.
Vali Yavuz’un avukatı Resul Yılmaz, Ekrem İmamoğlu’nun alt sınırdan uzaklaştırılarak cezalandırılmasını isteyerek, “Sanık Ordu-Giresun Havalimanı’nda öncelikle kamu görevlisi olan polislere’ Vali it, vali itlik yapmıştır, aynen kendisine iletin itlik yapmıştır’ ifadelerini birçok defa tekrarlamak suretiyle kamu görevlilerine yönelik açık sureyle hakaret etmiştir.” dedi.
ADLİ PARA CEZASI
Mahkeme, hakaret suçunun işlendiğinin sabit olduğuna karar vererek İmamoğlu’nun, 365 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, atılı suçun alenen işlenmiş olması nedeniyle 425 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
Sanığının sabıkasız geçmişi, tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkemede oluşan olumlu kanaat sonucu cezada 1/6 oranında indirim yapıldı. Ekrem İmamoğlu, 354 gün karşılığı olarak toplam 7 bin 80 TL adli para cezasına çarptırıldı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |