Merkez Bankası (TCMB) 23 Eylül'de 100 baz puan, 21 Ekim'de ise 200 baz puan faiz indirerek politika faizini yüzde 16'ya kadar çekti ancak ihtiyaç kredisi faizleri bu dönemde azalmak bir yana arttı.
TCMB verilerine göre, 17 Eylül'de ortalama yüzde 24,49 olan bankaların ihtiyaç kredisi faizleri, 29 Ekim'de yüzde 24,68 oldu. u dönemde ortalama taşıt kredisi faizleri yüzde 21,28'den yüzde 20,33'e sınırlı bir oranda geriledi. Gerileme, 100 puanın altında kaldı. ine bu dönemde konut kredisi faizleri ortalama yüzde 17,89'dan yüzde 17,53'e çok sınırlı geriledi. htiyaç, taşıt ve konut kredilerini içeren tüketici kredilerinde ortalama faiz bu dönemde yüzde 23,73'ten yüzde 23,92'e yükseldi.
Bu dönemde en çok düşüş ticari kredi faizlerinde oldu. Ticari kredi faizleri ortalama yüzde 21,26'dan yüzde 19,38'e geriledi. Düşüş 200 baz puana yaklaştı.
MEVDUAT FAİZLERİ SERT DÜŞTÜ
TCMB'nin faiz indirimlerinin ardından kredi faizlerinde, ticari krediler hariç, ciddi bir düşüş olmadı ancak TL mevduat faizleri sert geriledi.
17 Eylül-29 Ekim döneminde ortalama mevduat faizleri 1 aya kadar vadelide yüzde 17,57'den yüzde 15,54'e, 3 aya kadar vadelide yüzde 19,10'dan yüzde 16,27'ye, 6 aya kadar vadelide yüzde 18,99'dan yüzde 14,94'e, 1 yıla kadar vadelide yüzde 19,25'ten yüzde 13,95'e, 1 yıl ve daha uzun vadelide yüzde 17,10'dan yüzde 14,02'ye geriledi.
KREDİ FAİZLERİ NEDEN DÜŞMÜYOR?
TCMB eski başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, TCMB'nin faiz indirimlerinin kredi faizlerine yansımamasını geçen ay sozcu.com.tr'ye değerlendirmişti.
TCMB politika faizinin çok kısa vadeli bir faiz olduğunu, mevduatın da kısa vadeli olduğunu, ortalama vadesinin 40-50 gün olduğunu belirten Kara, “Bankalar açısından TCMB fonlaması ve mevduat neredeyse birbirinin ikamesi olduğu için TCMB faizindeki düşüş mevduata birebir yansır” demişti.
Uzun vadeli faizlerin ise TCMB faizinden ziyade enflasyon beklentisi ve enflasyon riski tarafından belirlendiğine dikkat çeken Kara, “TCMB'nin enflasyonla mücadeleyi ikinci plana atarak kısa vadeli faizleri indirmeye devam etmesi enflasyon beklentilerini olumsuz etkiledi, geleceğe dair fiyatlama belirsizliğini artırdı. Bu da bankalar açısından vade riskinin artmasına neden olarak uzun vadeli faizlerin yukarı gitmesine neden oluyor” demişti.
“Tüketici kredileri faizleri daha çok uzun vadeli olduğu için bankalar vade riski nedeniyle tüketici kredi faizlerini indirmek istemiyor” diyen Kara, “Öte yandan ticari kredilerin önemli bir bölümü rotatif dediğimiz gecelik faize endeksli faizler, yani efektif vadesi çok kısa. Bu nedenle bankalar mevduat faizindeki düşüşü ticari kredilere yansıtabiliyor” ifadelerini kullanmıştı.
Kara, “Özetle, banka faizleri arasındaki ayrışan hareketler büyük ölçüde vade farkından ve enflasyon riskinin fiyatlanmasından kaynaklanıyor” demişti.
FAİZ İNERKEN KUR VE ENFLASYON YÜKSELDİ
Nitekim, TCMB’nin faiz indirimi işaretlerine başladığı eylül başında 8,27 olan dolar/TL kuru, faiz indirimleri sonrası siyasi gerilimlerin de etkisiyle 9,80’e kadar yükseldi.
TCMB politika faizini yüzde 16’ya çekerken, resmi enflasyon yüzde 19,89’a kadar yükseldi ve enflasyon beklentileri de bozuldu.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |