İYİ Partili Dervişoğlu'ndan Soyer'e çarpıcı gönderme!

SONKALE- İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, partisinin İzmir İl Başkanlığı'nda gündeme dair açıklamalar yaptı. İzmir'in kurtuluşunun 99'ncu yıldönümünü kutlayan ve 100'ncü yıl hazırlıklarına şimdiden başlanması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, "100. yıl için şimdiden hazırlıklara başlanmasını, bugünkü kutlamaların fevikinde sempozyum, konferansların yapılarak önümüzdeki yılın İzmir yılı olarak tarihe geçmesini temenni ediyorum" dedi.

Dervişoğlu, yeni eğitim yılının sancılı başladığını, çok ciddi öğretmen açığı bulunduğunu belirtirken, "Sayıştay rapouna göre 450 bin, MEB'in açıklamasına göre de 107 bin öğretmen açığı bulunmaktadaır. 35 in öğretmen ataması yapıldı. Bu açığın zaman kaybetmeden kapatılmasını bekliyoruz. Ücretli öğretmenlerin kadroya alınması talebini de tekrarlıyoruz. Atanamayan öğretmenlerin sayısı 500 bine yaklaşırken Türkiye halen senede 40 bin öğretmen yetiştiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın plansızlığı yüzünden de sancı giderek büyüyor" dedi.

"GÖZLERİMLE GÖRDÜM, ÖĞRENCİLER SIRA TAŞIYOR"

Depremde hasar gören okullara da değinen Müsavat Dervişoğlu, "Bazı okullarımızda eğitime devam edilemiyor. Bu okullar başka yerle taşınarak eğitimin devam etmesi çalışmaları sürüyor. Güzeblbahçe'de 60. Yıl Anadolu Lisesi kullanılamaz durumda. Başka bir yere taşındı. Öğrenci velileri ve öğretmenlerle temaslarda bulundum. Ödenek sorunu yaşadıkları için taşınma işlemini bile doğru yapamıyorlar. Yük veli ve öğrencilerin sırtına kalmış. Gözlerimle gördüm, öğrenciler sıra taşıyor. Öğrencileri eğitim yapacakları okulda bu duruma düşüren zihniyetin kendisini gözden geçirmesi gerekiyor" dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜM RANTA DÖNÜŞMESİN!

Dervişoğlu, depremzedelerin sorunları ile ilgili ise şunları söyledi:

"Ağır hasarlı, orta hasarlı binalar ve yıkılanlar var. Belirsizlik devam ediyor. Zarara uğramış vatandaşlarımızın sorunlarının nasıl çözüleceğine dair ciddi açıklamalar bekliyoruz. Emsalden kaynaklı sorunlar var. Depremzedeler dernekler kuruyorlar ama ne hazindir ki resmi bir muhattap bulamıyorlar. Bu sorunun da sonuna kadar takipçisi olacağımızı ifade ediyorum. Kentsel dönüşüm ranta dönüşme çabası sürdürülmesi noktasındaki itirazımızdan vazgeçmeyeceğimizi ilan ediyorum."

Torbalı'da, Menderes ve Selçuk'ta çiftçi ve üreticinin çok zor durumda olduğunu, özellikle Torbalı'da domates üreticilerinin ürünleri kaldırmadan tarlalarını sürdüğünü aktaran Dervişoğlu, esnafın ise kredi borçları haciz ve icralarla boğuştuğunu dile getirdi.

KAVŞAĞI ADETA KAZA YAPSINLAR DİYE YAPMIŞLAR!

Dervişoğlu, İzmir'in trafik sorununun çözümü için de bir an önce ciddi adımlar atılması gerektiğini belirtirken, Torbalı Pamukyazı Mahallesi'nde yapılan bir kavşak üzerinden Karayolları Genel Müdürlüğü'ne yüklendi. "Sanki mühendisler burada trafik akışını nasıl sağlarız diye değil de kaza nasıl yapılır diye çalışma yapmış gibi" diyen Dervişoğlu, kendisinin de iki kez bu kavşaktan döndüğünü ve kaza olma ihtimalini hissettiniğini aktardı. Dervişoğlu, yaya geçicidi ve üst geçit de bulunmayan bu kavşakla ilgili dosya hazırlayıp bakanlığa kadar götüreceğini dile getirdi.

MİLLET İTTİFAKI'NIN RUHUNU YAŞATMAMIZI MİLLET İSTİYOR

İYİ Partili Cihan Paçacı'nın CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu hedef alan açıklamalarının anımsatılması üzerine Müsavat Dervişoğlu şunları söyledi:
"Millet İtitfakı'nın Cumhur İttifakı'ndan farklı bir yanı var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi'yle Millet İttifakı'nı kurarken her iki ittifakı da bir protokole bağlamıştık. Her ittifakın kendi içinde oluşmuş şartları var. Sayın Paşacı'nın açıklamasının bir bardak suda fırtına koparacak önemde olduğunu düşünmüyorum. Millet İttifakı'nın ruhu yaşatmamızı millet istiyor. Bu isteği karşılamakla mükellefiz. Millet İttifakı sıradan değildir. Milletin talebiyle oluşmuştur. Kısır tartışmalarla bozulmasını beklemek abesle iştigal olur. Havuz Medyası'ndaki yorumcular Millet İttifakı'nda sorunlar varmış gibi sunuyorlar. Yarın seçim olmadığı için her iki parti ayrı ayrı siyasi kurumlar. Ayrı görüşleri var."

SOYER'E PELİKAN GÖNDERMESİ

Dervişoğlu, CHP ile görüş ayrılıkları olabileceğini ancak bunun Millet İttifakı'na zarar vermeyeceğini belirtirken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e de ilginç bir gönderme yaptı. Soyer'in seçimin ardından "artık herkesin başkanı olduğu" açıklamasını anımsatan Dervişoğlu, "Sandıklar açıldığı andan itibaren fiilen bitmişti. O ittifakın ruhu yaşamaktadır. Millet bizden ittifakı sürdürmemizi istiyor. Cumhuriyet Halk Partisi'yle görüş ayrılıklarımız olabilir bu Millet İttifakı'na zarar vermez. Sayın Tunç Soyer söyledi. Ben sadece İzmir'de yaşayan insanların değil pelikanların bile belediye başkanıyım dedi. Vatandaşlarımız pelikanlardan daha fazla ilgi görme talebini sıklıkla güncelliyor" dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A KREDİ ELEŞTİRİSİ

Dervişoğlu, hükümetin İzmir'e yönelik bakış açısını da eleştirirken şunları söyledi:

"İzmir hem nufüsu, hem sorunları büyük olan bir kent. Merkezi yönetimle yerel yönetim arasında uyum olması vatandaşın beklentisi. Hükümetin İzmir'le rekabet etmek gibi, İzmir'in iradesiyle rekabet etmek gibi bir problemi var. Hükümete bu sorunu aşmasını temenni ediyorum. Vatandaşa yapılan hizmetler vatandaş içindir. Kim tarafından yapıldığı önemli değildir. İzmir'in sorunlarının çözülmesi noktasında ortak adım gerekiyorsa bunları atmaktan geri durmamak icap eder. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yurt dışından temin ettiği kredinin onaylanması ile ilgili sorunlar var. Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadığı için alamadığı kredi söz konusu. Hükümetin doğru adımlar atmasını bekliyorum. İzmir halkının iradesiyle rekabet etmek, İzmir halkıyla inatlaşmak bu iktidara fayda getirmeyecektir."

BARAJ, GÜNÜ GELİR KENDİLERİNİ VURUR

AK Parti ve MHP'nin seçim barajıyla ilgili çalışmalarını değerlendiren Müsavat Dervişoğlu, şu ifadelerini kullandı:
"Kanunu bütünü kapı arkasında hazırlandığı için baraj bülümü tartışılıyor. Bütünüyle ele alıp, Türkiye'nin yararına mıdır onu tartışmak lazım. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtiğimizden beri yönetimde istikrardan bahsetmek mümkün olmamıştır. İktidar yasa yapma gücünü milletin iradesini manipüle etme amacıyla silaha dönüştürürse şunu bilsinler ki hiçbir silah sahibine sadık değildir. Günü geldiğinde onları vurur. Baraj meselesi üzerinden derin tartışmalara girmenin yerinde olduğu kanaatinde değilim. Belki de hiç olmasın noktasına götürecek bir kanaat de olabilir."