Bir dönem AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı da yapan eski Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın rektörü olduğu Dokuz Eylül Üniversitesi’nde, Eğitim- İş üyesi olan Doç. Dr. Oktay Gökdemir’in sözleşmesi sosyal medya paylaşımları nedeniyle uzatılmadı. Üniversite yönetimi Gökdemir’e destek verenlere de soruşturma açtı.
EĞİTİM İŞ’TEN TEPKİ: BİLİMİN KALESİ İKEN AKP'NİN GÖZCÜ KULESİ OLMUŞTUR
Eğitim- İş ise yaptığı “Dokuz Eylül Üniversitesi, bilimin kalesi iken AKP'nin gözcü kulesi olmuştur!” başlıklı açıklamayla yaşananlara tepki gösterdi.
Eğitim- İş’ten yapılan açıklama şu ifadeler yer aldı:
“Tepeden inme getirilen rektörler, keyfi soruşturmalar, bilimden ve akıldan yana akademisyenlerin tırpanlanmasıyla iyice kalitesizleştirilen akademi, ne yazık ki her geçen gün yeni ayıplara sahne olmaktadır. Türkiye'de üniversitelerin nasıl bir zihniyetle yönetildiğinin son göstergesi, Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki zincirleme skandal olmuştur.
Sendikamızın üyesi ve akademi dünyasının takdir ettiği tarihçi Doç. Dr. Oktay Gökdemir'in sosyal medyada sosyolojik tespitler yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek üniversiteyle sözleşmesinin yenilenmemesiyle başlayan süreç, Gökdemir'e destek verenlerin de cezalandırıldığı bir rezalete dönüşmüştür.
Doç. Dr. Oktay Gökdemir’in sosyal medyada ‘örgütlü kötülük’ gibi ifadeler kullandığı yazıları bahane edilerek öğrencilerinden koparılmasına karşı basın açıklaması düzenleyerek fikrini açıklayan öğretim üyelerine de soruşturma açılmıştır. DEU Fen Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Kemal Kocabaş, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ethem Duygulu ile sendikamızın İzmir 4 No'lu Şube Başkanı Haşim Karaman ile aynı şubemizin yönetim kurulu üyeleri Hüseyin Bozdağ ve Haluk Dağdevir'e açılan soruşturmada, basın açıklamasına katılmaları gerekçe olarak gösterilmiştir. Yine Edebiyat Fakültesi'nden sendika üyemiz Dr. Bahar Arslan hakkında da soruşturma açılmıştır.”
“ÜNİVERSİTELERİN YANDAŞ ARPALIĞINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNE VURULAN BİR DARBEDİR”
Eğitim- İş tarafından yapılan açıklama şöyle sürdü:
“Farklı hiçbir düşünceye tahammül etmeyen bu zihniyet, tüm akademiyi tek sıra haline dizmek için yıllarca uğraşmış 12 Eylül faşist cuntasını neredeyse aratmamaktadır. Bu tabloyu kendileri yaratmamışçasına "Türkiye'deki üniversiteler neden başarı konusunda dünya üniversitelerinden bu kadar geride?" diye soranlar, cevapları aramaya önce bu baskıcı hamlelerine bakarak başlayabilirler.
Bilimin, sorgulamanın, farklı düşüncelerin kalesi olması gereken, özerkliği sağlanması şart olan üniversitelerin yandaş arpalığına dönüştürülmesi, ilerici akademisyenler kadar Türkiye'nin geleceğine de vurulan bir darbedir. Tek dertleri iktidara yaranmak olan, üniversiteyi parti şubesi gibi gören üniversite yöneticilerinin, akademiyi terk edip meftun oldukları partide siyasete girişmeleri daha anlamlı olacaktır.
Eğitim-İş olarak bu karanlık günlere ve baskılara rağmen fikirlerini söylemekten geri durmayan üyemiz Doç. Dr. Oktay Gökdemir'in ve susmak yerine haksızlığa başkaldıran üyelerimiz Haşim Karaman, Hüseyin Bozdağ ve Haluk Dağdevir'in sonuna dek yanındayız. Onurlu bir duruş sergiledikleri için soruşturmalara maruz kalan diğer akademisyenlere de geçmiş olsun diyor, haklı davalarının destekçisi olduğumuzu ilan ediyoruz.
Özerk, aklın hakim olduğu, siyasi baskılardan uzak, liyakatin hüküm sürdüğü, fikir özgürlüğünün tartışma konusu dahi edilmediği üniversiteler için mücadele vermeye devam edeceğiz!”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |