SONKALEİZMİR (ÖZEL)- İzmir'de 115 kişinin hayatını kaybettiği 1035 kişinin ise yaralandığı 6,9'luk depremde büyük acılar ve dramlar yaşandı. Ancak, felaket bölgesinde birileri vardı ki, onlar da aynen enkaz bölgesinde gecesini gündüzüne katıp bir nefes bulmaya çalışan arama kurtarma görevlileri gibi kendilerini canları kurtarmaya adadı. 5 veteriner, 3 tekniker ve 1 yardımcı personelden oluşan Central Animal Veteriner Kliniği ekibi, yıkılan apartmanlardaki kedi, köpek, tavşan, hamster ve kuş gibi 81 evcil hayvanın ilk müdahalesini yaptı.
Yaralanan ve büyük travma yaşayan hayvanların tamamına yakınını hayatta tutmayı başaran veteriner kliniği, birçoğunu da sahiplerine teslim etti. Sahipleri depremzede olan yahut bulunamayan mahzun bakışlı birçok kedi ve köpek ise halen klinikte bakılıyor.
KEŞKE HİÇ YAŞANMASAYDI DA BİZ DE TAKDİR EDİLMESEYDİK!
Doruk Babaç ve Çağdaş İncesu'nun ortak olduğu, genç ve idealist bir ekibe sahip Central Animal, kapılarını SONKALE'ye açtı. Adnan Menderes Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi mezunu, veteriner hekim Doruk Babaç, o büyük felaketin olduğu deprem gününden bu yana yaşananları anlattı. Günlerdir hiç ücret almadan bu kadar hayvanı tedavi edip bakımını üstlenmelerinin büyük takdir gördüğünün anımsatılması üzerine Babaç, "Keşke, böyle bir felaket hiç yaşanmamış olsaydı da biz de takdir edilmeseydik. Biz sadece insanlığın gereğini yaptık. Birçok kurum, kuruluş, hayvansever yurttaşlar ve veteriner hekimler odası da bize destek verdi" dedi.
(Fotoğrafta: Doruk Babaç)
BİRÇOĞU TANIDIKTI...
Doruk Babaç, şöyle devam etti: "Emrah, Rızabey ve Doğanlar apartmanları ile Kızılay Kan Merkezi'nin tam ortasında kaldık. Depremleri hep televizyonda görürdük ama afet bölgesinin tam ortasında kalmak unutulmaz bir psikoloji... İnsanın ruhunu derinden etkiliyor...
Bizim bina yeni olduğu için hiç hasar almadı. İlk anlardaki şokun hemen ardından kapılarımızı sonuna kadar açtık. Hem depremzedeler, hem yardım görevlileri ve güvenlik güçleri hem de yaralı, travma geçiren hayvanlar için... Enkazdan çıkarılan hayvanların birçoğu burada tedavi edildi. Rızabey Apartmanı'nda zaten bizim takip ettiğimiz hasta sahipleri vardı. Mesela 50'ye yakın kedisi bulunan Süheyla teyzeyi kaybettik. Onun enkazdan kurtarılan 5 kedisi bize getirildi. Enkazdan 17 saat sonra çıkarılan İnci'nin köpeği Fıstık'ın tedavisini de biz yaptık. Bize getirilenler arasında Gizem İleri'nin enkazdan 65 saat sonra çıkarılan Ares isimli köpeği de vardı. Enkaz bölgesinde uzun süre kaldığı için bitkin düşmüştü. Mestan isimli kedi ile bir tavşan da (Ponpon isimli tavşanın sahibi Beril Gidiş enkaz altında can vermişti) getirildi."
(Enkazdan çıkarılan canların tedavileri itina ile yapıldı)
BİLANÇO...
Toplamda depremden kurtarılan 81 hayvanın kliniklerine getirildiğini ve ilk müdahalenin yapıldığını aktaran Babaç, "Bunların 4 tanesini tedavi süresinde kaybettik, durumları çok ağırdı. Sahipleri bulunamayan 24 tanesi sahiplendirildi. 37 tanesi iyileştirilip sahiplerine teslim edildi. Sahiplendirilecek olan bir kedi ve köpek bizde halen. Sahipli olup tedavisi süren 14 hastamız kaldı" dedi.
(Hamileyken depreme yakalanan bu can dost klinikte doğum yaptı)
YEMEK YEMEYİ UNUTTULAR…
Babaç, Fahrettin Altay'da da bir şubeleri bulunduğunu, depremden sonra hemen Bayraklı'daki 15'e yakın hasta hayvanı buraya nakledip depremzedeler için yer açtıklarını anlattı. Sonrasında Bayraklı'daki şubeyi tamamen afet bölgesine hizmet verecek şekilde düzenleyip planladıklarını aktaran Babaç, "Ortağım Çağdaş İncesu ve benim haricimde 3 veteriner hekimimiz, 3 teknikerimiz ve 1 yardımcı personelimiz var. Arkadaşlarımız günlerce evlerine dahi gitmediler. Yemek yemeyi su içmeyi unutanlar bile oldu. Depremin olduğu ilk andan bugüne değin 7/24 kapılarımız açıktı. Biz sağlamdık ev birilerine yardım etmeliydik. Ettik de.. Halen de ediyoruz. Arkadaşlarımın hepsine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
ACILARINI SARIP HAYATLARINA DEVAM EDECEKLER
Doruk Babaç, acı anıların bulunduğu Bayraklı şubesinde devam edip etmeyecekleri sorusuna, "2015 Haziran ayında Fahrettin Altay'daki ilk şubemizi hizmete sokmuştuk, 2 buçuk sene sonrasında da burayı (Bayraklı şube) açtık. Psikolojik olarak insanı kötü ektileyen bir durum. Her gün hem diğer kliniğe gidiyorum hem buraya geliyorum. İşleyiş orada (Fahrettin Altay şubesi) normal. Ama buraya gelince çadırlar, tahliye edilen binalar ve insanlar var. Görünce insanın enerjisi direkt değişiyor. Ama yapacak bir şey yok. Bölgemiz yüzde 90'ı sağlam ve işimiz, her şeyimiz burada. Vazgeçmek gitmek gibi bir düşüncemiz yok. İş olarak bizi etkileyecek ama bizden daha çok önemli olan canlarını, evini, hatıralarını kaybetmiş insanlar... Bizimki devede kulak. Onlar acılarını sarıp hayatlarını devam ettirecek. Biz zaten devam ediyoruz" yanıtını verdi.
Şuan yaşadıkları travmadan kaynaklı yemeden içmeden kesilen kedi ve köpeklere müdahale ettiklerini, çadırdaki depremzedelerin kedilerine de baktıklarını anlatan Babaç, kurum ve kuruluşlar, hayvansever yurttaşlar ve veteriner hekimleri odasından da büyük destek gördüklerini söyledi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |