SONKALEİZMİR-Eski Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, kendi döneminde "İzmir'in simgelerinden olacak" diye tanıttığı Atıfbey Mahallesi 2049 Ada 1 Parsel'de yapımı planlanan 100. Yıl Sanat Merkezi projesiyle ilgili mevcut Başkan Ünal Işık'a tepki gösterdi.
"SANAT MERKEZİNE KARŞI ÇIKIYOR, VİZYONU BU KADAR"
SONKALE'ye konuşan Arda, Başkan Ünal Işık'ı kendi döneminde yarım kalan projeleri kasıtlı olarak devam ettirmemekle eleştirerek şunları söyledi:
"100. Yıl Sanat Merkezi'nden vazgeçtiler. O kadar özeniyordum ki ona. Büyükşehir Belediyesi ile meclis kararları alındı, protokoller imzalandı. Buca'da 27 bin metrekare arsayı Büyükşehir'e hibe ettik. Bir takas anlaşmasıydı o. Belediye başkanının buna asılması gerekirken diyor ki 'O çok pahalı bir yatırım, olmaz' Ya sanane Büyükşehir yapacak. Büyükşehir Belediyesi Bornova'ya yüzme havuzu yapıyor, buz pisti yapıyor. Gaziemir'e gelince 27 bin metrekare arsa veriyorum karşılığında bunu yapacak. Benim başkanım buna asılması gerekirken maliyeti yüksek diyor. Seni ilgilendirmiyor Büyükşehir verecek kardeşim. Vizyonu bu kadar olan adamdan ne beklersin ki. Çok üzüldüm. Kendimle ilgili değil. Biz 5 yıllığına seçilmiştik, ikinci dönemi istiyorduk ama olmadı. Bırakılan eserlerin devam etmesi lazımdı. 100 Yıl Sanat Merkezi yapılsaydı bütün Gaziemirliler 'Bu Halil Arda'nın projesiydi' diyecekti. Bu lafı dedirtmemek için karşı geliyor. Kültür merkezine, sanat merkezine karşı çıkıyor. Vizyon bu kadar işte. Meclis kararları alınmış. Hem Gaziemir Belediyesi hem Büyükşehir'de. Protokoller imzalanmış. Buca'daki 27 bin metrekarelik alan Fırat Rekreasyon Alanı yapıldı. Karşılığında yapılacaktı sanat merkezi. "
"İZMİR'İN ÇERNOBİLİ İÇİN ULUSLARARASI DESTEK ALINMALI"
Halil Arda, "İzmir'in Çernobili" olarak bilinen Emrez Mahallesi'ndeki eski kurşun döküm fabrikasından çıkarılan atıklarla ilgili de uluslararası yardım alınması gerektiğini söyledi. Arda şöyle konuştu:
"2007'den bu yana neredeyse 20 yıl geçmiş. Duran Adam eylemlerimiz ile Türkiye ve hatta uluslararası alanda gündem haline getirdik. Temizlemek zorunda kaldılar. Temizleme ile ilgili hep bir kaygım vardı. 'Bilimsel yöntemlerle bunlar kontrol altına alınsın. Kontrolsüz bir şekilde taşınıp başkalarının hayatına zarar vermesin' dedik. Korktuğumuz başımıza geldi. Sanki inşaat hafriyatı yapıyor gibi araziyi tesfiye ediyorlar. Kontrolsüz bir şekilde de Torbalı Yoğurtçular'a boşaltmışlar. Türkiye'de nükleer atık olmadığı için bu konuda yetkili yetkin bir firma zaten yok. Uluslararası destek alınmalıydı. Kaldı ki bunlar alt taşeron iki firmaya vermişler. Anlaşmışlar adamlar gelmiş, kepçe ile kamyonla kazıp kazıp götürüyorlar. Ne olduğu belli değil."