İstanbul Dolmabahçe’de partisinin İstanbul milletvekilleriyle bir araya gelen Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
* Suriye meselsi Türkiye için asla macera değildir.
* Ülkemizi güney sınırları boyunca terör koridorlarıyla kuşatmaya kalktılar.
*Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle engelleri birer birer aşarak yolumuza devam ettik. Elbette bedeller ödedik. Hedeflerimize ulaşmada gecikmeler yaşadık.
*Ama ülkemizin yere kapaklanmasına, yeniden eski günlere dönmesine asla fırsat vermedik. 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye'yi içerden çökertme girişimlerinin zirvesini teşkil ediyordu. Buradan da netice çıkmayınca, bu defa ülkemizi bir terör koridoruyla kuşatmaya kalktılar.
*Şu gördüğünüz mekan 15 Temmuz'u tam manasıyla yaşamış bir mekandır. Çatımızın üstüne çıkmaya yeltendiler, duvarlara merhume annemle ilgili haşa edepsizce, hayasızca sloganlar yazdılar. Ve 500 metre ötede bezmi alem valide sultan camiini üç gün üç gece işgal ettiler ve orada bira şişelerini kutularını topladık. Bütün bunları yaşadık.
*Bunlar burada yaşandığı halde kendilerine güya vatansever havasına girenler, bu ülkeyi sevdiklerini ilan edenler ne yazık ki aydınlık gençler diye ana muhalefetin başı bu gençleri ilan etmeye çalıştı. Bunlar aydınlık filan değil tamamıyla aldatılmış gençler. Bu da ifademin en iyi yanıdır.
*Bize diyorlar ki, sizin orada ne işiniz var? Suriye tabii ki işgal altındaki topraklarını korumak zorundadır. Kusura bakmayın, biz oraya Esad’ın davetlisi olarak değil, Suriye halkının davetlisi olarak gittik.
*Dün Sayın Putin’e de söyledim ‘Üs kuracaksanız yine kurun. Ama bizim önümüzden çekilin. Bizi rejimle baş başa bırakın’ dedim. Rusya’nın Suriye’de menfaatleri nedir inanın bunu çözebilmiş değiliz.
*Trum diyor ki ‘Burada Putin’in ne isteği var?’ Ben de ‘Kamışlı’da bir petrol olayı var bunların’ dedim.
* Fakat bizim böyle bir derdimiz yok. Ne petrol derdimiz var, ne toprak derdimiz var. güvenli bölgeyle sınırlarımızı teminat altına almak istiyoruz. Bütün bunlardan sonra tabi İdlib'de şu anda 3-4 milyon insanın yaşadığı yerde her tarafı yerle yeksan ettiler acımasızca.
*İdlib'deki ısrarla mücadeleyi sürdürmenin arkasında bu yavruların, insanların muhatap kılındıkları acımasız felakettir.
KAPILARI KAPATMAYACAĞIZ”
Hiçbirinin samimi olmadığını, sorunun çözümü için en ufak bir katkıda bulunmadıklarını açıkça görüyoruz.
*Rejim silah, mühimmat her türlü araç gereç alırken ülkelerden, Türkiye’ye kimse destek vermiyor. Ne dedik aylar önce, “Böyle giderse kapıları açacağız…” Ne yaptık, dün kapıları açtık, 18 bin kişi oldular.
*Bugün 30 bin kişiye ulaşır… Bu kapıları da kapatmayacağız! Biz bu kadar mülteciye bakmak, beslemek zorunda değiliz. Eğer Avrupa samimiyse, destek olacak.
Bize herhangi bir yerden en ufak bir destek geliyor mu? Biz maddi gücümüzle bu yola devam ediyoruz.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |