Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin büyük bir bölümü, komisyonların tamamı, başkanvekilliklerinin tamamı AK Partili. Zaten, bu sadece vitrin süsü olarak seçilse bile belediye başkanlığı yapacak o kadar, vitrin süsü" dedi.
“HALA MİLLETE TEPEDEN BAKIYORLAR"
Erdoğan, “İstanbul her ne sebeple olursa olsun geleceği risk altına sokulabilecek bir şehir değildir, İstanbul'a hep birlikte sahip çıkmalıyız. İstanbul'a olan sevgimizin en büyük ispatı ülkemizin en önemli proje geliştiricilerinden birini aday göstermemizdir. Binali Yıldırım kardeşimiz ne zaman proje dese, karşı taraf işi laf kalabalığına çekiyor. Hala millete tepeden bakıyorlar, lafla peynir gemisi yürütebileceklerini sanıyorlar. İzmir'in bu zihniyetin elinde nasıl heba olup gittiğini hep birlikte gördük, İzmir'e suyu biz getirdik. İstanbul'un havasını temizledik. 6,5 milyon evde doğalgaz var, bunu CHP değil AK Parti yaptı. Haliç'ten çıkardığımız çamuru Alibeyköy taş ocaklarına biz taşıdık. Boğaz'ın altından Marmaray'ı yaptık. O günden bugüne 350 milyon kişi Marmaray'dan geçti. İstanbul Havalimanı, dünyada ilk üçün içinde. Atatürk Havalimanı'nı millet bahçesine dönüştürüyoruz. Hemen yanına da devlet başkanlarının gelip indiği bir ufak havalimanı yapıyoruz. İnşallah bunu çok daha ileriye taşıyacağız" şeklinde konuştu.
KANDİL NE DİYOR?
Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir tarafta terör örgütleri zihniyetinin destek verdiği Millet ittifakı. Öyle demiyor mu? Ne diyor Kandil? 'Oylarımız Millet İttifakı'nın adayına diyor. Millet İttifakı'nın adayı kim belli. İsim vermeyeceğim gerek yok. Şu anda CHP başkanı Bay Kemal rahatsız oluyor bazı şeylerden, çıkamıyor meydanlara. Zira adayları genel başkanlarının adını bile anmaktan kaçıyor. Bunlarda yalan tepeden tırnağa hepsinde ganimet. Genel başkanları nasıl yalan söylüyorsa, aynen adayları da öyle yalan söylüyor. Bunlar aynı zamanda yalanın ötesinde her türlü oyunu oynuyorlar. İşte Sayın Yıldırım ile programa çıkacakları zaman, moderatörle Marmara Etap otelinde bir araya geliyor, soruları alıyor, aldıkları bu sorularla beraber hazırlıklarını yapıyor ve o gece programa o şekilde çıkıyor. Bunların belgeleri biz de var. Oturduğu yerde kutular, o kutucukların içinde de bakıyorsunuz o kartonlar. Soru geliyor oradan hemen kart çıkarılıyor. Bunların resimleri elimizde kayıtlı var. Ama ne diyor? 'Ben böyle bir şey yapmadım'. Sonra ne oldu kabul etmek durumunda, zorunda kaldılar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunlarınki yatsıya kadar bile yanmadı çabuk söndü. Pazar günü bu mumu tamamen söndürmeye var mıyız?" dedi.
“BU ADAYIN SİCİLİ SAYIŞTAY RAPORLARIYLA TESPİTLİ ŞEKİLDE BOZUKTUR"
Erdoğan, “Diğer tarafta da CHP'nin adayı var. Kimdir bu adam? Bu adayın neler yaptığını söylersek kim olduğu daha iyi anlaşılır. Kendisi her fırsatta Sayıştay raporlarından söz ederek, Büyükşehir yönetimini itham ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2016 mali denetim raporlarında yer alan konuların hiçbirinde kamu zararı tespit edilmemiştir. Dolayısıyla yargılama konusu değildir. Ama bu kişinin Beylikdüzü Belediye başkanlığı döneminin sadece 2016 yılındaki faaliyetleriyle ilgili 11 adet kamu zararına yol açan işlem tespit edilmiştir. Kim tarafından, Sayıştay tarafından. Bunlar bizim elimizde belge. Ama kendisi böyle bir belge ortaya koyamadı. Yapılan yargılama sonunda bu zararların kendisinden tazminine karar verilmiştir. Bu adayın sicili Sayıştay raporlarıyla tespitli şekilde bozuktur" şeklinde konuştu.
“BU NE METODUDUR BİLİYOR MUSUNUZ? FETÖ METODUDUR, FETÖ"
Erdoğan, "Bu nasıl bir iş, bu ne hırs. İstanbul İl Seçim Kurulu'nun verdiği mazbata, nihai mazbata değildir. Bunları ben yaşadım, bunları iyi bilirim. Dolayısıyla şimdi ne oldu? Yüksek Seçim Kurulu bu mazbatayı iptal etti mi? Şimdi de ne yapıyoruz? Seçime gidiyoruz. Anıtkabir'e bu attığı imza ile ne oldu? Anıtkabir yönetimi o yaprağı çekti, aldı. Al sana bir ders daha. Niye? Yalancının mumu, yatsıya kadar, o kadar yanar. Sahip olmadığı bir unvanı kullanana ne derlerse, bu kişi de işte odur. Daha sonra ne yapıyor? Belediyenin kapısından içeri girer girmez, dışarıdan birilerini getirip, kanuna ve her türlü usule aykırı şekilde belediyenin verilerini kopyalamaya çalışıyor. 3 kişi getiriyor dışarıdan, belediyenin personeli değil. Bunlarla verileri kopyalıyor. Ondan sonra da diyor ki 'Ne olacak? Bunlar yapılır', çok da pişkin. Bu veri hırsızlarına da ne denildiğini gerek hukuki literatürde, gerekse siyasette çok iyi bilirler. Halbuki belediye verileri, teknik bir zorunluluk olarak zaten iki farklı yerde sürekli yedeklenir. Demek ki, derdi verileri korumak değil, onları alıp bir yerlere servis etmektir. Bu ne metodudur biliyor musunuz? FETÖ metodudur, FETÖ. Bunlar hep verileri çalardı. Kimlerle? Yargıdaki elemanlarıyla. Burada da aynısını yaptılar. Neyse ki bu teşebbüsü, mahkeme kararı ile engellendi. Başka ne yapıyor? Kendisi Ankara'dayken, İstanbul'da evrak imzalıyor. Halbuki bir belediye başkanı, şehir dışına çıktığında, ona vekalet eden kişi imzaya yetkilidir" diye konuştu.
“İSTANBULLUNUN GÖNÜL KÖPRÜLERİNİ YIKMAYA ÇALIŞIYOR"
Erdoğan, “Bu kişinin hedef aldığı kesimlerden biri de sivil toplum kuruluşlarıdır. Güya bu kuruluşlara, belediye bütçesinden 100 milyonlarca lira para aktarılmış. Hepsi de kadınlara, gençlere, çocuklara, engellilere yönelik çalışmalar yürüten, eğitime, sağlığa, kültüre, spora hizmet eden, hayır hasenat işleri yapan bu tür kuruluşlarla ortak projeler yürütme dışında nakit olarak herhangi bir para aktarımı söz konusu değildir. Yani bu kişi, İstanbullunun gönül köprülerini yıkmaya çalışıyor" şeklinde konuştu.
“BİNALİ BEY'İN SORULARI İSTEDİĞİ YALANINI YÜZÜ KIZARMADAN SÖYLEYEBİLİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha başka ne yapıyor? İki adayın birlikte katılacağı televizyon programının moderatörüyle aynı odaya kapanıyorlar, orada çalışmalarını yapıyorlar. Birisi '2-3 dakika görüştük' diyor, öbürü '5-10 dakika görüştük' diyor, öbürü '10-15 dakika görüştük' diyor. Halbuki tespit ettik, görüşmenin süreci 45 dakika. Aynı odada birlikte kalmışlar. Yani soruları çalmışlar. Diyorum ya yalan, hep yalan. Üstelik bununla kalmıyor, çıktığı televizyon programında Binali Bey'in soruları istediği yalanını yüzü kızarmadan söyleyebiliyor. Başka? Bayramda Ordu'ya gidiyor. Hakkı olmadığı halde, kullanmak istediği VIP kapısından geçişi engellenince, devletin valisine gariz hakaretler ediyor. Yani, haysiyet cellatlığı yapıyor. Valiler, Cumhurbaşkanlarının o ildeki temsilcisidir. Valiye hakaret, Cumhurbaşkanlığına hakarettir. Daha ileri gidiyorum millete hakarettir. Sen kalkıp da bir valiye, 'it' diyemezsin. Baktı ki bu iş zora gidiyor bu sefer ne yaptı? Dedi ki 'Ben it demedim'. Dedim ki 'İtleşme'. Böyle manevra yaptı. Bunların hepsi televizyon kayıtlarında var mı? Var. Yazılı medya da var mı? Var. Sen bu milleti enayi mi zannediyorsun? Bunların hepsi ortaya çıktı" dedi.
“VİTRİN SÜSÜ"
Erdoğan, “İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin büyük bir bölümü, komisyonların tamamı, başkanvekilliklerinin tamamı AK Partili. Zaten, bu sadece vitrin süsü olarak seçilse bile belediye başkanlığı yapacak o kadar, vitrin süsü. En ufak bir yanlışta karşısına kim dikilecek? Meclis dikilecek. Şimdi diyor ki 'Beni çalıştırmayacaklar'. Daha şimdiden konuşmaya başladı. Demek ki doğru dürüst hareket etmeyeceğini biliyor ve AK Partili belediye meclis üyeleri de doğru dürüst hareket etmeyenlere yol vermezler. Bunu biliyor" diye konuştu.
“KEYFİN ARTSIN İNŞALLAH. PAZARDAN SONRA DAHA DA ARTACAK"
Erdoğan, “Sürekli 'görmedim, duymadım, söylemedim' modunda. Bir de 'keyif alıyorum'. Bu tür şeyleri var. 'Şundan keyif alıyorum, bundan keyif alıyorum.' Keyfin artsın inşallah. Pazardan sonra daha da artacak. Merhum Ahmet Kaya'nın şarkısındaki gibi ifade edecek olursak, 'Nereden baksan tutarsızlık'. Yaptıklarında ve etrafında olup bitenlerden bu kadar bihaber CHP adayına, İstanbul yönetimi emanet edilebilir mi? Bu kadim şehrin geleceği 'Zulüm 1453'te başladı' diyenlere, akıllarının bir köşesinde hala 1453'ün rövanşını almak olanlara teslim edilebilir mi? İstanbul gibi pırlanta kıymetindeki bir şehir böyle siyaset anlayışının eline bırakılabilir mi?" diye konuştu.
“TAM BİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TEMSİLCİSİ. DHKP/C"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul il başkanı biliyorsunuz, ne ile meşgul tam bir terör örgütünün temsilcisi. DHKP/C. Bunun yanında domuzla da arası baya iyi. Böyle de bir özelliği var. Bunların yöneticileri ortada yok, hatta aday da ortada yok. Şimdi artık meydanlara da çıkmayacakmış. Kendisine biçilen rolü oynayan CHP adayı sürekli tekliyor ama kimseden ses çıkmıyor. Çünkü biliyorlar ki geri plandakiler sahaya inse, gerçek yüzleri ortaya çıkacak. Bu partinin adayına destek çağrıları ise ya Kandil'den geliyor ya dışarıdan bir yerlerden geliyor" dedi.
“ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM"
Erdoğan, “Mursi rahmetli oldu tweetler atmaya başladı bu CHP'liler. 'Erdoğan senin akıbetin de Mursi gibi olacak' dediler. Ey eğri büğrü zihniyet şunu bilesin biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Allah'ın takdiri nereden nasıl ne zamansa biz ona kucaklayarak bu yolda yürümeye kararlıyız. Mursi'nin ölümü kutlu bir ölümdür, mutlu bir ölümdür. Mahkeme salonunda 25 dakika can çekişirken bu zalim Mısır yönetimi ve oradaki adli kurumlar ne doktor ne şu ne bu çağırmadılar. Ölümünü beklediler. Mısır yönetimine sesleniyorum. Zalimler için yaşasın cehennem" şeklinde konuştu.
OTOBÜSTEN ÇAY DAĞITTI
Açılış töreninde Erdoğan'a Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da eşlik etti. Erdoğan açılışın ardından buradan otobüs ile ayrıldı. Erdoğan yol üzerinde bulunanlara otobüsten çay dağıttı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |