Kaza, 22 Eylül 2017 tarihinde saat 04.30 sıralarında, İzmir- Aydın yolunun Torbalı kavşağı yakınlarında meydana geldi. İzmir'den Aydın yönüne giden Ayhan Özçelik yönetimindeki 35 TV 9335 plakalı otomobile, arkadan gelen 34 NT 5005 plakalı otomobil çarptı. Kazada, sürücü Ayhan Özçelik ve kızı Zeynep Özçelik olay yerinde, Nilgün Özçelik ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kazanın ardından otomobili kendisinin kullandığını öne süren ve gözaltına alınan Kenan Doğru, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bu aşamada babasını, annesini ve kız kardeşini kazada yitiren Ahmet Mert Özçelik'in avukatı Burcu Ece Güler, savcılığa dilekçe verip, sürücünün değişme ihtimali olduğunu, bu nedenle soruşturmanın aynı araçta bulunan Emrah Serbes yönünde genişletilmesi ve delillerin toplanması talebinde bulundu. Savcılık tarafından talep kabul edilerek, soruşturma genişletildi ve yeni delillerin toplanmasına karar verildi. Delillerin toplandığı süreçte, 'Behzat Ç.'nin senaristi, yazar Emrah Serbes, kazadan 6 gün sonra, sosyal medya hesabından itiraf mektubu paylaşarak, sürücünün kendisi olduğunu açıkladı. Torbalı Adliyesi'ne gelen Serbes, suçunu itiraf ederek, teslim oldu. Emrah Serbes, ifadesinin alınmasının ardından tutuklanırken, Kenan Doğru ise tahliye edildi.
13 YIL 4 AY HAPİS CEZASI BAM'DA ONANDI
Emrah Serbes hakkında, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak' suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istendi. İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, yargılamanın ardından önce 10 yıl hapis cezası verdi ve 'bilinçli taksirle öldürme' hükümlerini uygulayıp, cezayı 13 yıl 4 aya çıkardı. Heyet, ayrıca Serbes'in sürücü belgesine de 2 yıl 6 ay süreyle el koyulmasına karar verip, cezada indirim uygulamadı. Kazada ilk önce sürücü olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Kenan Doğru da 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kazada babasını, annesini ve kız kardeşini yitiren Ahmet Mert Özçelik'in avukatı Burcu Ece Güler, cezayı az buldukları için, Emrah Serbes'in avukatı ise daha az ceza verilmesi için mahkeme kararına karşı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'ne (BAM)temyiz başvurusunda bulundu. Davaya bakan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14'üncü Ceza Dairesi'nce de geçen yılın kasım ayındaki son duruşmada, Emrah Serbes'e verilen 13 yıl 4 ay hapis cezası onandı.
YARGITAY SAVCISI İTİRAZLARI YERİNDE BULMADI
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'nden çıkan onama kararından sonra Emrah Serbes'in avukatı cezanın düşürülmesi, kazada ailesini kaybeden Ahmet Mert Özçelik'in avukatı ise daha fazla ceza verilmesi için Yargıtay'a itirazda bulundu. Dosya üzerinde ayrıntılı inceleme yapan Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı'nca, cezanın aynı şekilde onanması istenerek, dosya Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi'ne gönderildi.
TEMYİZ İNCELEMESİ DURUŞMALI YAPILACAK
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanık Emrah Serbes hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan yerel mahkemece verilen ve istinaf mahkemesince onanan 13 yıl 4 aylık mahkumiyet kararını, tarafların itirazları üzerine inceledi. Daire, temyiz incelemesinin 17 Mayıs'ta duruşmalı yapılmasına karar verdi.
AVUKATLAR TEMYİZ GEREKÇELERİNİ SUNDU
Tarafların avukatları ise, itirazlarına ilişkin bilimsel değerlendirmelerin de yer aldığı temyiz gerekçelerini Yargıtay 12. Ceza Dairesi'ne sundu. Kazada ailesini kaybeden Ahmet Mert Özçelik'in avukatı Burcu Ece Güler, sanığın kazayı alkollü ve çok yüksek hızda gerçekleştirdiğini ve cezanın kanunda öngörülen üst sınırdan tayin edilmemesinin yerinde olmadığını belirtti. Hukuk ve tıp fakültelerinden öğretim üyelerinin hazırladığı bilimsel değerlendirmelerin yer aldığı temyiz dilekçesinde, "Sanığın trafik kazası sırasında sürüş becerileri ve güvenliğini olumsuz olarak etkilediği bilinen ilaçların etkisinde olduğu görüş ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu ilaçların etkisi altında bulunmasına rağmen alkol alma ve bu şekilde araç kullanma eğiliminde olduğu, bu özelliğin uluslararası tanı kriterlerine göre 'alkol kullanım bozukluğu' açısından bir tanı kriteri olarak kabul edilebildiği, gerek teorik açıdan gerekse Yargıtay'ın konuya ilişkin olarak verdiği kararlar çerçevesinde olumsuz hava koşullarında yüksek hızla araç kullanan ve sürüş yeteneğini olumsuz etkileyen ilaç etkisi altında araç kullanan kişinin fiilinin bilinçli taksir teşkil ettiğinin kabulünün uygun yaklaşım olacağı görüş ve kanaatine ulaşılmıştır" denildi.
Sanık Emrah Serbes'in avukatı Ersan Şen de istinaf mahkemesinin verdiği kararın gerekçesiz olduğunu ileri sürdü. Şen, Serbes'in önceki yıllarda tedavi gördüğü Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi'nden alınan bilimsel değerlendirmeyi de temyiz gerekçesine ekledi. Değerlendirmede, kazanın ilacın etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin kesin olarak söylenemeyeceği kaydedildi. Alkol kokusunun, olay anında kişinin kanındaki alkol miktarı hakkında bilgi vermeyeceğini vurgulayan Şen, dilekçesinde şunları kaydetti:
"Alkol çok düşük düzeyde alınsa dahi kana karıştıktan sonra akciğer yoluyla üflenen nefeste etkisini gösterir. Bu durum alkol kokusunun hissedilmesine neden olur. Aracın kazadan sonra 8 takla attığı göz önünde bulundurulduğunda araçta bulunan 2 boş bira kutusunda kalan veya viski şişesinde bulunan alkolün sanığın üzerine, koltuğuna, döşemelere dökülmesi son derece olanaklıdır. Sanığın alkol kullandığı varsayımının olayın gerçekleşmesine ne şekilde katkıda bulunulduğu ortaya koyulmamıştır. Sanığın hızını yol ve hava şartlarına göre ayarlamaması ve kazada öndeki araca arkadan çarpması, bilinçli taksirli olduğu sonucunu doğurmaz."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |